- 1239 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
ŞİİR METİN İKLİM AKDENİZ...
...."kuşların ve hayallerin hangi yöne gittiğine bakıp notlar tutuyorum "
"
"ağaçların ve katillerin hangi yöne gittiğine bakıp notlar tutuyorum "
Bir şair tutup mürekkep çeker "Akdeniz"den, mai masmavi bir geleceğin tümcelerini yazabilmek için göğe, yere ve yeni nesillere...Sonrasında az umut az güneş diyor yarınlara inanmak için az şiir gerek içimizde bir gülüş koşsun diye uçurtmaların peşine...
ve bir şair durup hayatın tam ortasında sesleniveriyor kendi yüreğine.
"taştan bir ihtiyarcığa dönüştürülmüş dünyanın kenarındayım"
Kesilen ağaçlardan yükselen kuşlar uzaktan tutuyor ölüm tutanaklarını ve bir ihtiyar zeytin kollarında tutuğu tüm bulutları yere indiriyor. Yağmurlara ve ağlamalara barikatlar kurulmuş bir zamana akıyor kanlı sokakların en kuytu yerlerine doğru akan kelimeler…
Birkaç mülteci kelebek soluk lambaların etrafında hayatı fısıldıyordu caddelerde geçen insanlara. Herkes üşümemek için bir otobüsün kuyruğunda ensesini kaldırımlara düşüyordu çoğunlukla. Onlarca insan buğulu camlardan bakıyordu. Hiç kimse ama hiç kimse duymuyordu gökten düşen onca bombaları ve ölen çocukların seslerini.
Camlara başını dayayıp yatağını özleyenler, emekli saçlarında kırlarda çalışanlar ve beklide en şanslılardı üniversite çıkışı hayaliyle yanındaki kıza sarılanlar. Herkes düşlerini bir uçurtma festivaline göndermiş olma düşünü bile kuramazken hayallerin bile öldürüldüğü bir dünyanın içinde yaşadığını düşünmüyor değildi.
Dakik bir vardiyadan çıkar gibi tıslayan her durakta nefes almaya koşanlar oluyordu her defasında. Otobüstekiler azaldıkça daha da koyulaşıyordu akşam ve şehir. Gece kondukça gecesindeki tepelerdeki kerpiç evlere alın terini koltuğunun altında bir ekmeğin içine saklayan babalar şerefine küfürlerle ıslıyordu dudaklarını.
Ölmelerin çok kolay yaşamanın daha zor olduğu bir iklimin sonbaharı düşmüş yollara her adımda. Bir şiir gelip kucaklasa bu yokuşu, bu söylenmemişliğin yorgunluğunu, iki adım sonra varsın faili meçhullere uzansın geleceğin çocukları.
Haber bültenlerinde rüzgarlar var ve yarın bakışlarımızda uçurtma festivali gülüşler olur mu ki bilmem ama ben nedense hep gelecek çocuklar için içimden bir şiiri okurken vurulup kalırım kalibresiz. Paramparça bir mevsimin en iklimsiz beni yaralarken… Kuşlar…kuşlar…kuşlar uçar ben giderim kesilirken ağaçlar.
Elimde çocukların oyuncakları ve sevdiğim kadınların resimlerindeki mavi resitaller. Şatolar çıplak kralların olsun biz hep uçurtma yaptığımızı sevgimizi tanrıya ilan ettik ya..Gerisi şiir gerisi uçurtmalar ve mavi nesil işte gelip konacaksa konar omzumuza martılar “deniz” kadar maviyken umutlarımız biz de az not tutalım şimdiden geleceğe…
"ağaçların ve katillerin hangi yöne gittiğine bakıp notlar tutuyorum
edebiyatdefteri.com/siir/873079/senin-gulumseyisin-ucurtma-festivali.html
YORUMLAR
İnsanoğlu dünyanın en acımasız yaratığı.
onun verdiği zararı kim vermiştir ki şu yaşlı dünyamıza.
Kuşlar vurulur, ağaçlar kesilir, denizler çöp deryasına döndürülür
İnsanoğlu geriye bakmadan bu pisliğin içinde yürür de yürür :(
DİLEK YILDIZI
Kirlettiklerimiz bu kadarla yetse iyi bir de kendi neslini sözüm ona iç savaşlarda tüketmesine dersin...vs vs...
İşte bir şiir beni buralara sürükledi bende yazayım dedim dilimin döndüğü kadar. Çok ama çok teşekkür ederim değerli yorum için...İYİ VARSIN CAN DOSTUM...
SONSUZ SELAMLARIMLASIN HER ZAMAN...
Kesilen ağaçlardan yükselen kuşlar uzaktan tutuyor ölüm tutanaklarını ve bir ihtiyar zeytin kollarında tutuğu tüm bulutları yere indiriyor. Yağmurlara ve ağlamalara barikatlar kurulmuş bir zamana akıyor kanlı sokakların en kuytu yerlerine doğru akan kelimeler…
............................
tutulan notlar bir gün silinmeyecek kelimelerle yeni nesillere aktarılacak.
şair ne şiir yazmayı bırakacak ne not tutmaya ,kan aksada kaleminden.
tebrikler arkadaşım çokkkkk güzel bir paylaşım
DİLEK YILDIZI
TEŞEKKÜRLER...SENİ SEVİYORUM...
nazlıgül
DİLEK YILDIZI
GÜZEL OLAN YÜREĞİN BİLESİN...