- 881 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Çocuk işte!
Çocuk büyütmek gerçekten zor. Her yaşına özgün sorumluluklarımız var. Evlendikten sonra sevdiğiniz kız veya erkekle yeni hayatınıza başlarsınız. İstediğiniz gibi mutluluk dolu bir yaşam tarzı tasarlarsınız. İki kuş gibi rüyalarınızda hayal ettiğiniz yuvanızı kurup şu dünyanın gidişatını umursamadan birbirinize bakıp aşk şarkılarını ötersiniz.
Ama çocuk doğdu ya işte o günden itibaren mikrofon sizin elinizden alınır. Sunucu iki tekmeyle sizi sahneden aşağı indirir ve yeni solist sahneyi alıp söylemeye başlar. Gece gündüz bir kuş gibi o öter, siz dinlersiniz. Bu sefer yuvanızı dolduran aşk şarkıları değil. Karın açlığından süt istemeye ınga - ıngaları, bezini doldurup bacaklarının yanmasından acı şarkıları, evin dört bir tarafını sarsacak. Artık söylemeye gece midir gündüz müdür, hiç umurunda mı olacak bu yeni gelen kuşun? Sabahın saat ikisi olsun fark etmez, altına yaptı mı, hemen bağıracak. Karnı acıktı mı, parçanın tam tiz noktasına çatmış bir soprano vokalist gibi söyleyecek.
Düşünürsüz bu ay geçsin bezinden ayırım da rahatlarım. Yürümeye başlasın da, çişini kendi başına yapsın da, ana okula gitsin de, ilk okulu bitirsin de de de .Yok canım bitmez ki bitmez..
İşte siz her çağın bitip rahatlamanızı düşünürken, herif bir sonra ki hamle için yeni silahlara donatılır. Yani demek istediğim şey bu ki çocuk geldi ya artık kaçacak yeriniz yok, rahatlama zamanı bulma şansınız yok. Söylediğim bu ’YOK’ ları yeni evliler bilmezler. Hele beklesinler de çocuk gelsin, o zaman ne dediğimi anlarlar.
Şimdi gelelim bizimkine. Evet biz de önce şarkılar söyledik ve sonra sustuk. Hep dinledik hem de acılarından. Biz de dedik yürüsün de biter, anaokulu bitsin de yükümüz hafifleşir, okula başlasın da ve ve ve..
Ama meğer biter mi? Noç. Geceleri uyumadık, eyvah aç kalmasın. Her bağırıp durmasında cin gibi lambadan hemen fırladık dışarı, Süt mü istiyorsun sahip? Yoksa bezini mi doldurmuşsun? Dileğiniz benim için emirdir efendim, hemen değişiriz, sakın bacaklarınız yanmasın. Yürürken hep gözümüz onda kaldı, aman allahım merdivenlerden düşmesin. İki gözümüzü de açık tuttuk, bakalım kimdi bu yeni arkadaşı? Ve ergenliği başladı cinsel sorunlarına nasıl yanaşacağız......off bitmedi ve bitmeyecek.
O gün okuldan döndü. Salonda oturmuştum kitap okuyordum. Hemen ‘ben geldim dedi’ ve odasına geçti. Öyle okumaya dalmıştım ki, anlamadım yalnız mı geldi yoksa alt komşunun kızı sınıf arkadaşıyla mı geldi? Odasına girdiği andan sesi çıkmıyordu. Yavaş yavaş merak etmeye başladım. Kesin odasında gizlice bir şeyler çeviriyordu . Belki komşumuzun kızıyla birlikte gelmiş ve ben görmeden odaya geçmişler. Geçen seferini hatırladım. O ikisini yalnız başlarına bir odada bırakmamalıyım diye düşündüm.
Hemen terliklerimi çıkarıp sessiz sessiz odaya yaklaştım. Kapı tamamen kapalı değildi. Azıcık açık olan kapıdan içeri gözüküyordu. Kucağına alıp sessizce odada dans ediyordu. Sesimi çıkarmadan izliyordum. Sonra baktım onu yatağına uzattı. Elbisesinin arka düğmesini açıp çıkardı. Oooo ne yapıyor bu çocuk diye kendi kendime söylüyordum. Ama gine de bekledim. Henüz bir şey yapmamaya kararlıydım. Bu işin sonu nereye varacağını merak ediyordum. Sonra çok yavaş biçimde atletini ve ardından külotunu çıkardı. Bacağını elinde tuttuğunda yapmak istediği şeyi anladım. Odasına gireyim mi girmeyim mi düşünüyordum ve sonunda içeri girdim. Ama artık iş işten geçmişti.
- Yavrum benim. Çocuğum! Peki sen neden hep böyle yapıyorsun? Gerçekten üzüyorsun beni. Bunu sana yeni almıştım canım benim.
Ama yedi yaşında kız çocuğu işte, ne yapabilirdim ki? Yeni aldığım bebek oyuncağını artık çöpe dönüştürmüştü. Bir elinde onun çıplak bedenini ve öbürü elinde koparmış bacağını tutup sessizce kıpırdamadan bana bakıyordu.
Evet. Çocuklarımıza her hangi yaşlarında olur olsun, göz kulak olmalıyız.
Muhammed Ahmedizade
Çocuk işte! Yazısına Yorum Yap
"Çocuk işte!" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.