En kolay şey insanın kendisini aldatmasıdır, çünkü bir insan genellikle istediği şeyin gerçek olduğuna inanır.-- demosthenes
kiraz_kuşu
kiraz_kuşu
@kiraz-kusu

Silinip gitmeden

11 Kasım 2014 Salı
Yorum

Silinip gitmeden

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

519

Okunma

Silinip gitmeden

Biraz önce bir kız çocuğu vardı yolumun üzerinde. Balonunu kucaklamaya çalışıyordu. Bankta oturan iki kişi, muhtemelen annesiyle babası, çekirdeklerini çitlerken sohbet ediyor bir yandan da balonuyla oynayan küçük kızı gözlüyorlardı. Nereye kayboldular, biraz önce buradalardı? Barda oturan sessiz çift ikinci bardaklarını istemiş olmalılar. İlk bardakları Arjantin’di. Bardaklar şimdi lavabonun içinde sardalye gibi istif olmuşlardır. Ertesi gün yine müşterilere sunulmak üzere baş aşağı bekletilecekler. Biraz önce ne düşünüyordum ben? İçimi kemiren o düşünceden kurtuldum sanırım. Kelimeler diziliyor dilimin üzerine. Yutmasam anlamsız konuşmalar kusacağım. Yutuyorum çaresiz. İçim dalgalar gibi kabarıyor. Darbeler sert mizacımı yumuşatıyor. Fırtınada kaybolan parçalarımı bulacak, bir araya toplayacak zamanım yok. Arabaların ışıkları gözlerimi kamaştırıyor ama içimi aydınlatmaya yetmiyor. Hayret, her şey dönüp dururken yıldızlar yine aynı yerlerinde! Ben karanlık birer noktaya döndüklerini görmeyeceğim. Bu üzerine bastığım yol bir zamanlar topraktı, sonra asfalt oldu, en sonda taş parke döşediler, şimdi de ufalanıyorlar. Adım atmıyorum, varlığımı sündürüyorum eskiterek. Kim bilir kaç kere geçtim bu caddeden. Her seferinde biraz daha değişiyorum. Şekli şemali benzese de benden öncekiler biraz daha gençler. Gayri resmi bir geçit törenine art arda iştirak ediyor hepsi. Bir ayyaş geçiyor önümden. Geçen sene de buralarda görmüştüm onu. Mahzun, ezik, dileniyor. Eskiden düzgün yürüyor ve biraz daha dik duruyordu. Şimdi kambur ve aksıyor. Bir resimde dikkat çeken koyu, kirli, ıslak kalmış bir renk gibi. Ressam bu noktada çok pervasız davranmış diyeceğiniz türden. Kurumazsa yarın akacaktır tuvalden. Peki, biraz önce caddede yürüyen adam nerede? Sandalyesinde oturuyor, düşünüyor ve sindirmeye çalışıyor olanları. Bir saatliğine dursa bari zaman. Yelkovan bu kadar hızlı dönerken midesi bulanıyor. Yarın yataktan kalkınca ne düşünce kalır ne bulantı. Bir saat içinde yitip gidecek tüm bu sesler. Hatırlanmaya bile değmeyecekler. Bilgisayarın klavyesinde gezinen parmakları kireçlenene kadar yazabilseydi keşke. Her şeyi anlatabilseydi; bardaki çiftin huzursuzluğunu, kaldırımda gezenlerin can sıkıntısını, evlerine hapsolanların acılarını, balonla oynayan küçük kızın heyecanını, ayyaşın gözyaşlarını, genç adamın söylemek isteyip de söyleyemediklerini, olmuş ve olacak olanları. Her şey baş döndürücü bir hızla silinip gitmeden yazabilecek fırsatı olsaydı keşke.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Silinip gitmeden Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Silinip gitmeden yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Silinip gitmeden yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
elnurə
elnurə, @elnur601
12.11.2014 13:45:49
Çok güzel.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.