- 958 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
üçüncü doğa- ard. öyk. 412
Değerli bir düşünürün yazdıklarını okudum. Ölmüş gitmiş biri. Onu ilk okuduğum öğrencilik zamanımdır. Felsefe Tarihi isimli önemli eserini arkadaşlardan edinmiştim.
Zehra İpşiroğlu kitabı aldırtmıştı. Zehra Hanım Almanca bölümünde okuyan öğrencilerin derslerine giriyordu.
Benim Almanca bölümünden bir -iki tane samimi olduğum çocuk vardı. Onlar vasıtasıyla Zehra Hanımdan haberdar olmuştum.
"Felsefe Tarihi" kitabı şöyle bir elime almıştım. İsmaillerin öğrenci evindeydi. Sayfalar çevirdikçe çevirmiştim."Kant" bölümüne diş geçirebilmiştim. " Algısız kavram, kavramsız algı olmaz"ı anlayabilmiştim.
Macit Gökberk’i hep övmüşmüştür yazarlarca.
"Felsefe Tarihi" kitabını ise kaynakta göstermeyen önemli eser yoktur diyebilirim.
Kitaba sonradan hiç dönmedim.
Takiyettin Mengüşoğlu’nun "Felsefeye Giriş" kitabını şimdilerde okudum. Orada bu dönem insanların "ne denli" özgün olduklarına kanaat getirdim.
Mengüşoğlu yeni- Kantçı düşünürdür. Matematiksel düşünüşe ve zihinbilime katkıları vardır.
Gökberk’in "üçüncü doğa" ya giden yolu açan bir yazısıydı okuduğum. Ona geleyim.
İkinci doğayı tasvir ediyordu.
"İç yağıyla mum yapılırdı eskiden," diyor. "Mumu gösterebiliriz,"
" Bugün elektirik ışığı var."
" Elektiriği gösteremiyoruz." demiş.
Birinci doğa gördüğümüz ve somut bulduğumuz şey.
İkinci doğa algımıza göre soyut gösteremediğimiz şeydir.
Biz, birinci doğayı ilk uygarlığımız evresinde uğraşım nesnesi yapmıştık.
İç yağından yapılmış mumla aydınlanıyorduk. Gündüzlerindeyse doğanın unsuru güneşle aydınlanıyorduk.
"Aynı evren’in bu defa ikinci sahasında ikinci doğanın keşfi oldu."
İkinci doğa başka bir çağrışım yapmamalı zihnimizde. Burası da evren’in maddi alemidir. Fakat yeni şey boyut ve yapı farkıdır.
İkinci alemdir: ikinci doğa. Görmesekte, seçemesekte ikinci doğadır burası.
İç yağıyla aydınlanmak eylem-mekaniği çok sadedir. Somuttur ve ilkeldir.
Mikro elektronikle yapılan iletişim, televizyon görüntüsü vs. matematikseldir. Soyuttur.
Bu doğa insanoğlunun zaman ve mekânını birinci doğaya benzemeyen yapıya çevirmiştir.
Soyut-matematiksel doğa: ikinci doğa, rahat ve kolaydır.
insanoğlu rahatını temin eden ikinci doğanın sayılarla soyut -bilim dili olduğundan elit bir faaliyetle ayırdığı az insana nasip ikinci doğayı, mesleğini diğer kimselerden saklamamış.
Matematik yasaları, soyut teorileri, tekniğe uygulanır nesnelerle insan zayıflığını konfora eriştiriyor.
Yazarımız ikinci doğayı doğa bilimler adıyla çağırıyor.
Doğa bilimleri teknikle eş değerlendiriyor.
Doğa artık insanlı doğadır.
Doğa insandır, insan doğadır.
"Doğa bilimleri uygulamalı teknik denel bilimlerdir," diyor yazar.
Pekâla üçüncü doğa nedir?
Üçüncü doğa meselesi hakkında henüz bir şey söylemek erken.
İnsanın ikinci doğası insanın teknolojik dünyasıdır. Teknikle yaptığı, başardığı nesneler bu doğanın kolu kanadı oluyor.
İnsan kuşlu, atlı bir doğa-dünyadan ayrılmıştır ve ihtiyaç duymaz uzaklıktadır.
İnsan ikinci doğaya kurguladığı bu yeni yurtta teknik ve doğayı deneyerek birleştirmiştir.
Yeni nesnelerdir bunlar.
Yeni dünya at, kuş gibi faydalandığımız hayvanların olmadığı yerdir. Yerlerine araba ve uçak gelmiştir.
Zaman kısalmış, mekân değişmiştir. Yeni teknikler yeni bir doğa yaratmıştır.
Rahatlık gelmiştir. Teknik kol-kanat olmuştur.
Üçüncü doğada, bizi nasıl konforlar beklemektedir?
Bunun dördüncü, beşinci...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.