Sinsi övmelere faydalı yermeleri tercih edecek kadar aklı başında adam azdır. la rochefaucauld
Fırat Avcı
Fırat Avcı

Öğlen Arası

Yorum

Öğlen Arası

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1032

Okunma

Öğlen Arası


Deniz çarşaf gibi. Hiç mi kımıldanmaz bu koskosa su birikintisi? Demek böyle kendi halinde, kendi aleminde kalası varmış kim bilir?

Balıkçılar ağ örüyorlar kıyıda köşede. Tekneler limanın korunaklı gölgesine sığınmış. Gökyüzünde güneş, sarı tebessümünü hiç esirgemiyor.

Lokanta olarak kullanılan bir tekneden içeri giriyorum. Deniz bir yanımda, yol öteki. Hangisi daha sonsuz, daha uçsuz bucaksız diyorum. Çizgileri, kıvrımları belirginleştirilmiş yol mu daha ketum ve bilinmez, yoksa fırtınası eksik olmayan deniz mi. İçimde bir yerde, denizden bir yola çıktığımı farkediyorum sonra.

Ekmeğe balık, balığa kuru soğan pek yakışıyor galiba. Fonda, kimseye etmem şikâyet ağlarım ben halime diyor solist. Ne vakit bu şarkıyı dinlesem, Merhum Sadri Alışık gelir aklıma, bir de kartallar yüksek uçar adlı T.R.T dizisi. Sahiden yüksek mi uçar kartallar? Yüksek mi uçarlar bilmiyorum ya, yalnız uçtuklarına kuşkum yok.

Ağız tadımı helva ile tazelemek istesem de, boşuna. Mayhoş bir tat var damağımda bu gün. Çay? Diyor garson çocuk. Bir de mezgit pişirdim diyor sizin için. Palamut pişirecektim ya, kılçığıyla uğraşmayın istedim. Keşke herkes kılçık ayıklamak konusunda bu garson çocuk gibi olsa. Bilse düşünse kılçıklarını kendiliğinden ayıklasa, kılçıklarından kendiliğinden ayıklansa. Sağol diyorum gülümseyerek. Sabahtır hiç yüzüme kondurmadığım o gülümseyişi yerleştiriyorum yüzüme. Yürümek zor geliyor, bir taksi çağırıyorum. Çoğalıyorum belki, belki de azalıyorum. Limandan ötedeki o yolu tek başıma kat ediyorum. Biraz yorgun, biraz bezgin, çokça üzgün, ama emin adımlarla...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Öğlen arası Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Öğlen arası yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Öğlen Arası yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ni
Nihavend Şarkı, @nihavendsarki
11.11.2014 16:05:18
Yalnız.. ve evet, yüksekten uçar kartallar..

Dağ yücelerindeki ikballerine çekili perde-i zulmet için kimseden müşteki değildirler belki ama hallerine ağlayıp ağlamadıkları meçhul.. Ve kanatları yoruldukça, seçtikleri yalnızlık için mücrim hissederler mi ..o daha da meçhul..

Bir güzel şarkı, ve eşliğinde asude bir öğle vaktinin anlatımı.. Sadri Alışık'ın dediği gibi, uhulet ve suhuletle kotarılmış..ne güzeldi..Tebrikler..



degaje8
degaje8, @degaje8
10.11.2014 16:39:14
Ağaç gibiyim bir ağaç
Ormanından kovulmuş,
Dalsız yapraksız bırakılmış
Çırılçıplak

Meyvesiz iklimsiz öylece
Kabullenmişliğimle kocaman
Öğrendiklerim kadar bilge
Ömürsüz ve çürümüş

Hangi denizdi çıkmazı bol olan?
Kabusları öteleyip düşlere çeviren hangi çocuktu?
Masalın burasında uyuya kalıyor kelebekler hep
Sonunu duyamadan ansızın

Çarpık işte çarpık her şey
Yalanlaşıyor kelimeler er veya geç
Samimiyetsiz bulutlar,
Kapkara yağmurlar kuşanıyorlar
Soldan sağa sayılıyor zaman

Ağaca benziyorum bir ağaca
Kök salmasını bilmeyen,
Ya da toprağı onu hep iten bir ağaca
Dallarında kuşların şarkılar söylemediği,
Gövdesine aşıkların kazınmadığı bir ağaca

Şaşırıyorum yönümü çok sık
Bocalıyorum ürküyorum
Özlüyorum yılların sakladığı bir günü
O günü taçlandırıyorum için için

Kendimle boğuşuyorum
Kuruyorum yavaş yavaş
Sakın diyorum sakın
Kendimi benden kaçırıyorum

Bir ağaç oluyorum sanki
Mezar taşı kadar sessiz
Terkedilmiş ve
Ve bir ağaca bile benzeyemediğim o ana kadar
Duraksız bekliyorum
Unutsam keşke duyduğum tüm yalanları
Yalanlaştıkça unutsam gerçekliğimi
Yazsam, yazılsam
Fakat yazısız anlaşılsam...
Hicran Aydın Akçakaya
Hicran Aydın Akçakaya, @hicranaydinakcakaya
10.11.2014 14:17:00
10 puan verdi
siz ağzınızı helvayla tatlandırdınız mı bilemiyorum ama

bu yazı günüme hoş bir lezzet kattı...

kendinden emin adımlarla yürüyünce denizin sonsuzluğu da yolun ketumluğu da insanı ürkütmüyor...
neticede emin adımlarla yürüyen bir insan yolun sonundaki hedefe de, denizin sonsuzluğunun mutlaka bir yerlerde kucakladığı kıyıya da ulaşır...

Kutluyorum Fırat bey...

saygıyla...


© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL