- 995 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
KEFİLİM...
Rehaveti sessizliğin daha kabul görür vicdanın bastıramadığın çığlığını duymaktansa.
Sayısız kere bakıyorum, nereye baksam elimle koymuş gibi buluyorum tüm o yarım kalmışlıkları. Bir yerde kırık bir vazo içi bomboş, başka bir mekânda bir ayağı eksik bir sandalye.
Ne mefhumlar ne de imgeler bariz ve görmekten hicap ettiğim sayısız teferruat.
Bilmekteyim, farkındayım doyumsuz ruhumun çırpınışlarının. Görünen mi? Var olan mı? Yoksa kıyamet mi koptu da bihaberim…
Sentezleri bile ayrımcılık, varlıklar sorgulayıcı, aşkın bıraktığı iz açık bir yara gibi kanamakta.
İçine düştüğüm o açılım nasıl nasıl hükmediyor, neye mi? Her kafada ayrı bir tablo. Tam bir yap-boz. Tamamlamak istemem suç olabilir mi, diye bir atıfta bulunmam bile esef verici.
Yolum düştü yine sana.
Sen ki meçhul bir gölge biteviye mahkûm etmişsin bedenini ayrı kalmış ve arınmış duygulardan. Çok duygu var, bilmez miyim esir olduğun. Ama o nüansı aktaramadım sana. Can vermek kadar yakıcı. Mustarip olduğum onca haksızlık bile canımı bu kadar yakmadı.
Körelmek bir yana korkular işgal etmekte ama bana dair değil hiç biri. Sadece su alan bir sandal yolculuk ettiğim. Elimde sapı kırık bir kova bitimsiz hamlelerle boşaltmaktayım dolan suyu. Okyanusun tam da ortasında, tepemde hiddetli bir güneş kavuran acımasızca. Yine de mutluyum ne de olsa henüz cehennem ateşine düşmedim. Cennetimdeyim meleklerin varlığından emin ve gururlu. Ne beşeri bir gurur bu ne de bir garanti. Tek garantisi ömrün saklı duygularım. Tercüman olan şu satırlar sadece bir kısmı hissettiklerimin.
Güdümündeyim farklı güçlerin. Umurumda bile değil. Güç addedilen her kim ise aldatamazlar beni. Aldatsalar bile kandıramadıkları İlahi Güç bilincinde tüm yaşadıklarımın.
Bunlar bildiklerim. Bir de ispatlamaktan aciz olduklarımı da hesaba kattık mı işim çok zor. Aciz olduğum varsın delil yetersizliği olsun.
Korkmuyorum da. Sevip, inandığım ve çekindiğim tek yetkili merci haricinde neyden ya da kimden korkma gafletinde bulunabilirim ki?
Ya sessiz ve hunharca ya da sarf edilen onca kinayeli itham?
Kendi kendine yanan bir mumdan ne zarar gelir ki üstelik sönük kalplerin karanlığını aydınlığa çıkarmak arzusuyla yanıp tutuşurken. Bilemedim karanlığın bu denli bitimsiz olacağını.
Yanmak mı aslolan sönmek mi rüzgârın esintisiyle?
Belki de ıssız bir köşede sessizce beklemek ışığın huzmesi ile kamaşırken gözlerim. Asla da indirmeyeceğim kepenklerini ne ruhumun ne de gözlerimin.
Yüzyıllar öncesinde vakıf olmuş da yüce düşünür Mevlana bizler nasıl hala görmemekte ısrar ediyoruz:
‘’Şu deredeki su, kaç kere değişti, yıldızların akisleri hep yerinde.’’
Devinimin hız kesmeyen ivmesi artık hayrete de düşürmemekte. Denklemin sabit değişkeniyim ne de olsa. Tüm bileşkeler ne eşitliği bozar ne de kıymetimi kaybederim.
Ne bir beşerin sürgünündeyim ne ihtirasın ne de şehvetin. Varsa yoksa güdümündeyim sefil hayatın. Hatta ebedi sürgündeyim doğduğum günden beri. Ne korunaklı ruhum alıkoyar yolumdan ne de gafleti haricimdekilerin.
Eksiklik duygum ise çocukluktan bu yana baki. Ne var ki eksikliğini hissettiğim o meçhul duygu hiç bir fanide mevcut değil. Ne de benzemek adına arayışım. Varsa yoksa erişmek güneşe binlerce ışık yolu uzak olsa da. Ne de olsa izafi bir kavram bu gösterge. Anında transfer olmak da seçeneklerden biri. Nasıl muhteşem bir duygu boyutlar arasındaki mevcudiyet. An itibariyle göçmen bir kuşun gölgesinde bambaşka bir âlemdeyim kulağıma gelen fısıltılarla. Gıyabındayım aşkın. Hükmündeyim varlığımın. Ve yoksunluğundayım arzu duyduklarımın. Kefilim ruhuma, kefilim aşka ve kefilim sonsuzluğa. Muzaffer bir üslupla gülenler ne arzu ettiğim bir konumda ne de kıskacında ölümsüzlüğün. Bir kere ölmek mi bin kez ölüp tevekkül ve aşkla dirilmek mi?
YORUMLAR
güzel bir yazı okudum.tebrikler...
Ne bir beşerin sürgünündeyim ne ihtirasın ne de şehvetin. Varsa yoksa güdümündeyim sefil hayatın. Hatta ebedi sürgündeyim doğduğum günden beri. Ne korunaklı ruhum alıkoyar yolumdan ne de gafleti haricimdekilerin.
Gülüm Çamlısoy
Merhaba. Hoş geldiniz.
Çok teşekkür ederim eşlik ettiğiniz için.
Sevgiler, saygılar değerli gönül dostum...