Atatürk bir sözün de öğretmenler hakkında;
“Öğretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitmenlerini sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” Demiştir. Aslında bu söz her şeyi özetliyor gibi. Öğretmenler bir ulusun ve toplumun çağdaş medeniyetler seviyesine yükselme hususunda en kutsal görevdeki vazife elçileridir. Hayatta ne kadar anlamlı ve ne kadar güzel şey varsa ve onları bilmek istiyorsak gerçek şudur ki; Öğretmenlere ihtiyacımız vardır. Öğretmen varsa bilgi vardır, bilgi varsa yarış vardır, yarış varsa da bir galibi ve bir de mağlubu vardır. Ve öğretmenler sayesinde bu bilgi yarışında, yarışın galibi bizler olacağız.

Bir baharda nasıl güneş aranıyorsa gökyüzünde, kış aylarının güzelliği beyaz dışında bütün renkleri gizleyen, bembeyaz kar yığınlarıysa, nasıl ki bir sonbahara yakışan toprağın nemi gökyüzünün yağmuruysa, nasıl ki çocuklar uyumadan büyüyemezse. Öğretmenlerde olmadan; gökyüzünde güneşi arasak göremeyiz, görsek de o güneş ısıtmaz bizi. Aylardan şubat olsa ve öğretmenler olmasa, şehrinize ya kar yağmaz, ya da kar yağsa da o kar hiçbir şeyi gizlemez. Öğretmenlerin yokluğu, masumiyetin rengi beyaza hasret bırakır. Öğretmen varsa her şey vardır, mavi vardır, yeşil turuncu, beyaz vardır. Öğretmen varsa, sonbahar da güzeldir, toprak nemlidir, gökyüzü yağmurludur. Eğer ki öğretmen yoksa şehre yağmur yağmaz, toprağı çatlatır bilgisizlik.

Bir toplumun kalp atışıdır öğretmenler. Eğer ki öğretmenler olmasa, ortada ne bir kalp olurdu nede o kalbin atışı. Bu kalbi bizler yaşatacağız. Her şeyden önce bileceğiz ki bu gün bizim değildir, dünde bizim değildi. Dünümüz de bugünümüzde yarınlarımızın emanetidir. Bizler bu emanete sahip çıkmakla görevliyiz. Ve bu yarınlar önce Öğretmenler sayesinde sonra bugün de yaşayanlarla anlam bulacaktır. Ve her zaman her yerde toplumun kalp atışı öğretmenler varsa eğer her şey güzel olacaktır.