Nedendir mutlu tablo varken birilerinin kaşlarını çatlaması hiç düşündünüz mü? Başarı varken neden birileri sinirler diye de düşünmemişsinizdir? Herkes gülerken birileri hep mutsuzlar. Neden mi? Gelin bu soruları birlikte cevap arayalım birlikte. Ama bu sefer cevabı önceden vereyim. Evet cevap:"Aşağılık kompleksi".

İnsandır diye başlar bütün cümlelerin heybesini biraz karıştıralım. Mutlu bir tabloda kara kalemle o mutlu tabloyu bozmaya çalışan kişilerdir. Herkes espriye gülerken huzuru bozan kişilerdir. Derece yapmış bir grubun en mutlu anında bu çocukken şöyleydi diyen kişilerdir. Dünyanın en büyük projesinin kabul ettirmiş bilim adamın geçmişte matematikten aldığı düşük notu dile getirme ihtiyacı duyan kişilerdir. Evet insandır diye başlar ama bende mutluyum,gülüyorum,seviniyorum, gurur duyuyorum diyemeyen insanlar bu aşağılık kompleksini yaşayan ama farkında bile olmayan zati muhteremdirler.

Bir de bilimsel tanımına bakmalıyız. Aşağılık kompleksi, Bireysel Psikoloji ekolünün kurucusu Alfred Adler tarafından ortaya atılan ve kişinin bazı yönlerde kendini diğerlerinden aşağı hissetmesi neden olan karmaşadır.
Bu komplekse sahip kişilerde genellikle kendini ispat etme çabası görülür. Sıklıkla farkına varılmaz ve telafi etme düşüncesi, kişileri eziyet içine sürükler, şaşırtıcı bir kazanım veya aşırı bir anti sosyal davranışla sonuçlanır.

Başarının, mutluluğun olduğu her yerde bu kişileri net olarak görmek mümkündür. Hep sorun kaynağıdırlar. Hep kendini ispatlamaya çalışır. Her söze anlamlı ve anlamsız bir cevap bulmanın yolunu bulmaya çalışırlar. Ortak özellikleri başarılı bir birilerin etrafında bulunmalarıdır. Her başarı onların hep mutsuz olmalarına ve sorun çıkarmalarının bir sebebi olur.

Aşağılık kompleksi olan insanlar hep sorunun odağı olarak karşımıza çıkarlar. Bu yüzden yaşanılan her sorunda onları görmek mümkündür. Hep değersiz olduğunu ve önemsenmemekten gem vururlar. Günümüzde varlığı net olan bu "Aşağılık kompleksi" geleceğin en büyük sorunu olacağı aşikardır.