- 468 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kuran'da Nesh Edilen Ayet Yoktur!
Nasih, hükmü kaldıran ayet, Mensuh ise hükmü kaldırılan ayet manasına gelir. Nasih, ayeti hükümsüz bırakmak, hükmün içini boşaltmaktır. Allah, ayetlerini güçsüz bırakanlar için Sebe Suresi 38’de şöyle diyor: ’’Ayetlerimizi etkisiz bırakmak için çaba harcayanlar; işte onlar da azabın içine getirilmişlerdir.’’ Nasih Mensuh felaketine inanan kişiler, bazı ayetlerin hükmü var ama ayeti yok, bazısı da ayeti var ama hükmü kalktı diyorlar. Recm hurafesi ve içki ayetlerini de bunlara örnek gösteriyorlar.
Bazı din adamları 750, bazısı da 5 ayetin nesh edildiğini iddia ediyor. Zaten Kuran’da 750 tane hüküm konusu yok. Allah Fussilet Suresi 42’de mealen, ’’Ona (Kuran’a)görünen görünmeyen hiç bir iptal edici şey gelemez diyor. Çünkü Kuran her hükmünde isabetli olan Allah tarafından indirilmiş mesajdır’’ diyor. Nisa Suresi 82’de, ’’Onlar hala Kur’an’ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkasının Katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı.’’ diyor. Allah ayette, insanların Kuran’ı düşünmek gibi bir konuları olsun diyor. Ayetin devamında ise Kuran’ın içinde çelişkiler olmadığını vurguluyor. Kuran bir gün helal dediğine bir gün haram demez. Bir gün var dediğine bir gün yok demez. Bunlar çelişkidir ve Kuran’da böyle çelişki yok diyor Allah.
Allah Hicr Suresi 9. ayette, ’’Hiç şüphesiz, zikri (Kur’an’ı) Biz indirdik Biz; onun koruyucuları da gerçekten Biziz.’’ diyor. Allah’ın koruduğunu söylediği Kitabın bazı ayetlerinin nesh edildiğini iddia etmek, felakete sebep olacak yollar açar. Mesela İmam Suyuti’nin aktardığı yanlış bilgiye göre; Sözde Hz. Ayşe demiş ki, Ahzab suresini önceden 200 ayet okurduk, Hz. Osman döneminde 73 ayete indi. Bu, ayetlerin 127 tanesi yok oldu demektir. Böyle bir şeyi söylemek, kaydetmek, nakletmek büyük bir hatadır. Mesela besmeleler hariç Kuran’da 6232, besmele dahil 6348 ayet vardır. Ama sorulduğunda 6666 ayet var denir. Aradaki fark kadar ayet nesh oldu derler. Bu Kuran’a yapılmış büyük bir iftiradır. Zalimliktir.
Şimdi nasih konusunu biraz daha detaylandıralım. 5 tür nesih vardır.
1- Ayetin ayeti neshi. Bu mümkün değildir. Çünkü Kuran noksansız, çelişkisi olmayan, kıyamete kadar korunan, istisnasız her ayetinden sorumlu olduğumuz Hak Kitaptır.
2- Sünnet- hadisin, Kuran’ı neshi. Bu da mümkün değildir. Allah "...Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz." (Kehf suresi 26) ’’Hüküm, yalnızca Allah’ındır..." (Yusuf Suresi, 40) Peygamberin, farz ve haram hüküm verme ve ayeti geçersiz kılma yetkisi yoktur.
3- Sünnetin sünneti neshi. Bu olabilir. Peygamberimiz, bir dönem yaptığı bir uygulamayı daha sonraki dönem kaldırmış olabilir. Mesela savaş dönemi ekmek yenmesi ve def çalınmasını yasaklamış. Ancak daha sonra bu uygulamayı kaldırmış. Ya da bir dönem kabir ziyaretini yasaklamış, daha sonra serbest bırakmış.
4- Sünneti ayetin neshi. Bu da olabilir. Peygamberimizin her hangi bir konuda yaptığı uygulama ayetin hükmü ile kaldırılabilir. Örneğin önceden Kudüs’e doğru namaz kılınıyordu. Allah ayetle, Kabe’ye doğru dönülmesi gerektiğini buyurdu ve sünnetin hükmü kalktı.
5- Kuran’daki bazı hükümlerin, geçmiş şeriatlerdeki bazı hükümleri kaldırması. Bu da olur. Mesela kısas konusu. Kısas, adam öldürmeye verilen cezadır. Tevrat’ta bu hem kısas hem diyetti. İncil’de sadece kısas. Kuran’da ise ya kısas ya diyettir.
Bakara Suresi 106. ayette Allah, ’’Biz, daha iyisini veya benzerini getirmedikçe bir delili (ayeti) yürürlükten kaldırmaz (neshetmez) veya onu unutturmayız. Allah’ın her şeye gücü yettiğini bilmedin mi’’ buyurur. Ayetlerin nesh edildiğini savunanlar, genellikle delil olarak bu ayeti gösterirler. Ayet kelimesi tekil olarak Kuran’da 84 yerde zikredilir. Ve bunların tümünde ’’mucize, delil, belge, işaret ve risalet, yani peygamberlik ve sistem’’ manalarında kullanılmıştır. Hiç bir yerde Kuran ayetleri için kullanılmamıştır. Ayet kelimesinin çoğulu olan "ayat" ifadesi Kuran ayetleri manasında kullanılır. Tekil olan "ayet"kelimesinin geçtiği ayetlerin listesi şöyle:
2:106, 118, 145, 211, 248, 259; 3:13, 41, 49, 50; 5:114; 6:4, 25, 35, 37, 109; 7:73, 106, 132, 146, 203;10:20, 92, 97; 11: 64, 103; 12:105; 13:7, 27, 38; 15:77; 16:11, 13, 65, 67, 69, 101; 17:12; 19:21; 20:22,47, 133; 21:5, 91; 23:50; 25:37; 26:4, 8, 67, 103, 121, 128, 139, 154, 158, 174, 190, 197; 27:52; 29;15,35, 44; 30:58; 34:9,15; 36:33, 37, 41, 46; 37:14; 40:78; 43:48; 51:37; 54:2,15; 79:20.
Bu listede sunduğum ayetlerin tümünde aynı kelime ’’mucize, delil’’ olarak çevrilmişken, Bakara 106’da her ne hikmetse Kuran ayeti şeklinde çevrilmiş. Hatta bazı meallere hüküm kelimesi de eklenmiş ve ayetin hükmünün kalktığı algısı oluşturulmuş.
Allah Bakara Suresi 106’da ’’...bir delili (ayeti) yürürlükten kaldırmaz (neshetmez) veya onu unutturmayız.’’ diyor. Unutturduk ve yerine yenisini getirdik demiyor. Mesela İsra Suresi 86. ayette Allah; ’’Andolsun, eğer dilersek, sana vahyettiklerimizi gerçekten gideriveririz, sonra bunun için Bize karşı bir vekil bulamazsın.’’ diyor. Burada kullanılan ifade diledik ve yaptık manasına gelmiyor. Dilersek yaparız manasına geliyor. İkisi çok farklı. Allah burada Kendi kudretine işaret ediyor. Yine Zümer Suresi 65’de ’’Andolsun, sana ve senden öncekilere vahyolundu (ki): "Eğer şirk koşacak olursan, şüphesiz amellerin boşa çıkacak ve elbette sen, hüsrana uğrayanlardan olacaksın.’’ der. Bu ayette Allah peygambere, ’’eğer müşrik olursan amellerini sileriz’’ diyor. Ayetten, ’’peygamber müşrik oldu ve amelleri silindi’’ sonucu çıkmıyor.
Bir ayeti anlamak için ayetin önüne ve arkasına bakmak gerekiyor. Bakara 106’yı anlamak için de 105’e bakmak şart. Bakara Suresi 105’de diyor ki; ’’Kitap Ehlinden olan kafirler ve müşrikler, Rabbinizden üzerinize bir hayrın indirilmesini arzu etmezler. Allah ise, dilediğine rahmetini tahsis eder. Allah büyük fazl sahibidir.’’ Burada Ehl-i Kitaptan olan müşrikler ve kafirler müminler için neyi istemiyor? Müminler kaç vakit namaz kılsın, yüzlerini nereye dönsünler, borç hukuku vs... Elbette ilgilendikleri ve müminler için istemedikleri konular bunlar değil. Çünkü bu konular onlarla alakalı değil. Onlar Kuran’ın tümünü ve peygamberi istemiyorlardı. Bu ayetin arkasından Bakara 106’ya bir daha bakalım; ’’Biz bir ayeti kaldırırsak, yerine daha iyisini getiririz’’ diyor mealen. Burada bahsedilen ayet, ’’ risalet, peygamberliktir’’. Allah demiş oluyor ki, ’’böyle bir unutturma (risalet konusunda) olursa bu, Bizim gücümüz dahilindedir’’. Ayetin sonunda ’’Allah’ın her şeye gücü yettiğini görmüyor musun’’ diyor.
Rad Suresi 39’da ’’Allah, dilediğini ortadan kaldırır ve bırakır. Kitabın anası O’nun Katındadır.’’ der. Burada ayet kelimesi geçmiyor. Ancak bazı kişiler bu ayete, ’’bir kısım ayeti bırakır bir kısmını siler’’ manası yüklüyor. Halbuki burada, üzerinden yürüyüp geçtiğimiz kainat ayetleri ile ilgili bir anlatım var. Mesela gece ayeti gelir, gündüz ayeti silinir. Güneş ayeti gelir, ay ayeti silinir gibi...
Sonuç olarak Kuran’da hükmü kalkan tek bir ayet yoktur. Kuran bir süreç içinde vahyolunsa dahi tek seferde inmiş bir Kitaptır. Allah zamanın ve mekanın dışındadır. Ve gelmiş geçmiş tüm olaylara aynı anda hakimdir. Dolayısıyla Allah’ın, Kitabın vahiy sürecinde zamanın şartlarına göre yeni ayetler belirlemesi veya hükmünü kaldırması söz konusu değildir. Bu iddia, Allah’ın kudretini kavrayamamaktan ileri gelir. Kuran’ı bölümlere ayırıp parça parça kılmak ve bir kısmını kabul, bir kısmını inkar etmek şirktir. Şirk ise Allah’ın affetmeyeceği tek günahtır. Dikkat!
Kaynak: Mehmet Okuyan
Mehtap Gözükan
/MehtapGozukan
twitter.com/MehtapGozukan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.