- 362 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Ocak
OCAK
“Bir evler yaptırdım da Ramize’m sazdan samandan
Amman amman sazdan samandan...
İçine girilmez de Ramize’m tozdan dumandan
Amman amman tozdan dumandan...”
.
Agim Gürses’ten alınma bir türkü. Mehmet Özbek derlemiş. Yedi sekizlik. Garip ayağında. Oynak,şıkır şıkır...Fıkır fıkır...Başta Arif Şentürk (Arif Aga) olmak üzere birçok sanatçının yorumladığı güzel bir Rumeli (Prizren) türküsü. Türkü “Ramize” diye biliniyor. TRT kayıtlarına “Bir Evler Yaptırdım” adıyla girmiş.
Ben de “Bir ocak yaptım” diye başlayacaktım. Bu türkü geldi yadıma. “Nasıl bir ocak? Ne alâka?” dediğinizi duyar gibiyim. Anlatacağım efendim. Biraz sabır lütfen.
Şimdi nasıl bir ocak? El cevap: “Sazdan samandan...Kerpiç, ala samanlı çamurdan. Bacası da 20 kg.lık boya bidonundan...” Açıkçası eldeki malzeme. Doğal. Atadan dededen kalma malzeme çoğu. Sadece ara bölme için yarım torba çimento kullandık harç için. Harcın arasına da toplama birkaç demir parçası koyduk. Osman büktü büktü attı kalıp tahtasının içine.
Çok amaçlı bir ocak. Altta salça, pekmez kaynat. Kuzine soba koy. Çörek-börek pişir. Bir de tandır yapacaktım alt kısma. Bazı nedenlerle vaz geçtim. Üst bölümde mangal yak. Mısır pişir. Semaver koy.
Üst bölümün çatısını çatarken Osman kardaşımı aradım. İstiyorum ki ocak kemerli olsun. Kemer için kalıp gerek. Kimisi araba tekerini öneriyor kalıp için. Ben biliyorum. Osman kalıp işinde bana yardımcı olur. İnşaat işi,mütayitlik (müteahhit) yapıyor. Anlattım durumu telefonda. Osman, Ovakent (Horan)’da imiş. İnşaatın başında.
Osman:
“Abi... Bakayım. Otomobil lastiği olur. Yok mu köyde?” dedi.
Ben ısrar ettim:
“Sen bir bak da...Olmazsa öyle yapacağım.”
“Tamam abi... Kolay gelsin.”
Kalbimizin temizliğine bakın. Osman telefonu kapatınca bakmış ki pencere için hazırlanmış bir kemer kalıbı. Hemen alıp hacı rönonun bagajına koymuş. Aldı getirdi. Kemerini ateş tuğlasıyla ördüm. Ateş tuğlası, eski ocaktan kalıntı. Ocağı yaptık çattık. Yüzünü bir güzel sıvadık çamurla. Hakikaten içime sindi. Bir güzel ocak oldu.
Mehmet Ali Öğretmen geldi bize. Sevgili M.Ali Ceyhan. Ocağı görüp inceledi. Ne dedi biliyor musunuz? (Benimki de laf mı? Nerden bileceksiniz?):
“Ocak tarihi eser olmuş hocam...”
Ocağımızda salça kaynattık. Çörek börek yaptı Peruz’um. Pekmez kaynatmadık. Geçen yılki deneyimden ağzımız yandı. O şoku daha atlatamadık. Önümüzdeki yıl kaynatacağız inşallah. Bu sefer asit giderici (marn) olarak toprak kullanacağız. Kireç mireç olmuyor yahu. Oranını tutturmak zor.
Dünyalar durdukça durası Osman kardaşımdan da tam not aldı ocağımız. Ocağı görenlerin hepsi aferin verip maşallah çalıyor ocağa ve ocağı yapan ustaya. Bana...
Ocağın patenti benim. Oğulcuk’ta ve çevrede ocak yaptırmayı düşünenlere duyuruyorum. Gelip görsünler bizim ocağı. Ondan sonra bu işe girişsinler. Sonra demedi demesinler.
YORUMLAR
Ocak ev, yuva anlamına da gelir. Ruslarda oçag derler. Türki dillerden almışlar belli ki. Tam da bizdeki gibi kullanılır. Ocağı sönmek gibi ...
Sağlıcakla