- 2284 Okunma
- 18 Yorum
- 6 Beğeni
S E V M E K
Aşk korkuyu sevmez. Korkunun olduğu yerde aşkı bulmak imkansızdır. Cesur yürekliliktir sevmek. Her türlü dalaverelere, oyunlara, kötülüklere meydan okumaktır. Sevmek; yalandan uzaklaşmak, bencilliği hiçe saymaktır. Bir başka yönden de inanmaktır sevmek. Gerçekten inanmaktır, eksiksiz inanmaktır. Bir kalp sevince; sevdiğine tüm varlığı ile teslim olamamışsa, yeteri kadar sevmemiş demektir. Ve ona kayıtsız şartsız inanmıyorsa, bırakın sevmeyi, sevgiden söz etmeye bile hakkı yoktur.
Kıskançlık; inancımızın bütünlüğü çerçevesinde büyütür aşkı. Şüpheyse yok eder. Şüphenin olduğu yerde inancı bulmak güçtür. Sevgiden bahsedilemez orada. Kıskançlıksa; kutsal bir dua gibidir, dudağından sevenlerin hiç düşürmediği.
Sevmek; yaşamdır, var olmaktır bir bakıma, özenle bakılınca yokluğa benzer. Sevmek bütünleşmektir. Çok seven eksildiği kanısına kaptırır kendisini, oysa artmaktır sevmek, taşmaktır, çoğalmaktır. Çevrenin gözlerimizin önünden silinmesi, önce bir eksilme hissi verir insana. Ama o her şeyimizi varlığı ile doldurdukça çoğaldığımızı anlarız. Çünkü; o tek kazanç, bütün kayıplarımıza bedeldir.
Öyle bir an gelir ki; her şeyi onunla kıyaslamaya başlarız. O bugün mutluysa yaşamak çok daha güzeldir. Kabımıza sığmaz taşarız. Her an şarkılar söylemek gelir içimizden. Fakat o kederliyse, gözümüzde herşey kederlidir artık. Tüm güzellikler bir bir yitirirler anlamlarını. O anlarda ölüm çıkmaz olur insanın usundan,fakat yine de ölemeyiz kurtulamamak için.
Alev alev yanmaktır, ölesiye tutuşmaktır sevmek ve yaşadıkça hiç sönmemektir. Şu var ki, sevmenin ne olmadığını söylemek istiyorum önce, Ne olduğu sonra anlaşılacaktır.
Sevmek alışveriş değildir. Hayattaki en değerli şeydir belki, ama karşılığında hiçbir şey alamadığımız tek şeydir. Karşılığı olmayan bir çeke atılan sadece kuru bir imza değildir sevmek. Pul değildir, zar değildir, bir dilim değildir, hesap özeti değildir sevmek.
Sevginin karşılığı ancak sevgiyle ödenir, parayla, pulla, altınla değil. Sevilmekse; ancak sevmenin mükafatıdır, karşılığı değil. Bir sevgiye eşdeğer bir başka sevgi olması mümkün değildir. Çünkü her sevgi birbirinden farklı boyuttadır. Sevgiyi tartamazsın,sevgiyi ölçemezsin. Sevgi; gram değildir, santim değildir. Kimi derinlik sanır. yüksekliktir oysa. Sevgi; dudak değildir, bir çift güzel göz değildir, saç değildir. Koltuk değildir sevgi, yatak, yorgan, çarşaf değildir. İçki değildir mesela içemezsiniz fakat herşeyden daha güzeldir sarhoşluğu. Geçip karşısına İzleyemezsiniz, manzara değildir, tablo değildir, heykel değildir. Onu okuyamazsınız kitap değildir. Bilmece değildir, çözemezsiniz. İsteseniz de içinizden çıkaramazsınız. Kan değildir, damarınızı kesip çıkarabileceğiniz. Siz ağladıkca o doğru orantıda güçlenendir içinizde. Akıtamazsınız onu, gözyaşı değildir. Kuş değildir uçuramazsınız, çiçek değildir koklayamazsınız. Bitmeyecek bir çile değildir. Anlayacağınız Ne deseniz o değildir sevmek...
Kasım EDİZ
YORUMLAR
Sevmek dokunmaktır yürekten yüreğe ruhtan ruha bedenden başka bir bedene...
Kasım EDİZ
Kasım EDİZ
SEVMEK BÜTÜN RİSKLERİ GÖZE ALMAKTIR.
RİSKLERİ GÖZE ALMAYANLARLA VE DEĞER VERMEYENLERLE İŞİMİZ OLMASIN.
HER TARTIŞMADAN SONRA KARŞI TARAFIN 'YAPAMIYORUZ, EDEMİYORUZ, YAPABİLİR MİYİZ EDEBİLİR MİYİZ,' GİBİ SÖYLEMLERİ VARSA HALA SEVGİMDEN ŞÜPHE EDİYOR DEMEK Kİ
SELAM VE DUA İLE KASIM ABİ
Yazı başlığını görünce SEVMEK nedir sorusunun aranan cevabını mı bulacağım diye başladım okumaya ama SEVMEK nedir değil de SEVMEK ne değildiri öğrendim.. Bir şeyin ne olduğunu açıklamak kolaydır ama ne olmadığını açıklamak gerçekten zor meziyet.. kaleminize sağlık... selam ve dua ile...
Kasım EDİZ
"Gerçekten inanmaktır, eksiksiz inanmaktır. Bir kalp sevince; sevdiğine tüm varlığı ile teslim olamamışsa, yeteri kadar sevmemiş demektir. Ve ona kayıtsız şartsız inanmıyorsa, bırakın sevmeyi, sevgiden söz etmeye bile hakkı yoktur."
Yanlış anlaşılmamayı umarak yazıyorum. Sevginin karşılığı sevgi ile olur diyorsunuz ama sevginin karşılığı da yoktur diyorsunuz. Sevginin eşit olabildiği tek şey güvendir bence kalıplara sığdırmadan sevgiye sevgi ile karşılık beklemeden bile sevebiliriz ama güven olmadan, sevemeyiz o kadar çok sorgular olabilir ki sevgi ile sevgi huzur mu? mutluluk mu? sadakat mı? beklemek mi hasret? mi?bunların hepsi güven ile bağlantılı. Güvenebiliyorsak sevebiliriz.
Devamını bekliyorum. Kaleminize saygıyla...
Kasım EDİZ
Otur dedi kadın kısık ama hüzünlü bir sesle
Hemen sandalye çekip oturdu adam
Ağlıyordu kadın
Yutkunmaya başladı anlamıştı adam
Az sonra belkide kıyamet kopacaktı solunda
Elini kalbine koydu sanki engel olmak istercesine
Kadın üzgündü ama yinede geceyi aydınlatıyordu güzelliği
Saçları beyazlamıştı belli ki yorgundu
Zorlada olsa iki kelimeyi yanyana getirmeye çalışıyordu
Adam daha fazla bu işkenceye dayanamadı
Kapıyı çarpıp gitti
Kadın adeta yıkıldı bir kere bari birkere dinlesey di dedi sesizce
Artık gitmişti adam ve yaşamalıydı kadın
Aşkını yüreğine gömüp yaşadı kadın
Küstü hayata küstü insanlara kahretti kaderine
Ağladı ağladı ve gözleri artık dayanamadı
Bıraktı ansızın kadını
Artık kör ve umutsuz bir kadındı
Hemen bir bakıcı tuttu kendine
Hayat o an bitmişti ama zaten terkedildiği günden beri yaşamıyorduki
Bakıcısı iri yarı bir kadındı öyle tahmin ediyordu
Sesi de kulağına bir tuaf gelmişti ama
İyi bakıyordu kendisine
Artık bakıcısını çok seviyordu
Sanki yeniden dünyaya gelmişti
Birgün bakıcısını zorla ikna edip
Yarım saatlik te olsa dışarı çıkıcaktı
Çok mutluydu sokağı çok özlemişti
Parka gittiler pamuk şekeri yediler
Hediyeler aldılar dolu dolu yaşadılar
Öyle güzel bir gün yaşadımki tsk ederim derken
Sol şeritten gelen arabayı bakıcı göremedi
Ve zavallı kadın kanlar içinde yığıldı yere
Hemen hastaneye kaldırdılar
Bir iki derken üç ameliyat üstüste oldu kadın
Tam bir ay hastanede yattı
Bakıcı perişan bir gün ayrılmadı yanından
Nihayet sargıların açılacağı gün gelip çattı
Tek görmek istediği kendisini çok seven
Hiç yanından ayrılmayan bakıcısıydı
Sargılar bir bir açılıyor fakat bakıcısı ortalarda görünmüyordu
Neden birden bırakıp gitmişti neden
Hemşire ye doktora sordu bakıcım nerde diye
Onlarda şimdi buradaydı
Sargılar açılınca gitti dediler
Kadın bağırdı beni ona götürün ve yavaşça
Pencereye yaklaştı o da ne hayatını mahfeden adam oradaydı
Pencereyi açıp öyle bir çığlık attı ki
Adam donup kaldı oracıkta
Koşa koşa yanına gitti neden dedi neden
Adam dudakları titreyerek anlattı
Seni çok sevdim o gün beni terkedeceğini düşünüp oradan uzaklaştım
Ama seni perişan bir halde görünce dayanamadım evine gelip sana bakmaya başladım
Kadın adamın sözünü kesti neden dedi neden
ve adam ağlıyordu sensiz yaşayamayacağımı anladım dedi ve sarılıp ağladılar
..... aşk her zaman ikinci şansı hakeder
...ŞAİRİÇEM...
biri sevmek mi dedi işte bu
SİZ HİÇ BU KADAR SEVİLDİNİZ Mİ
YÜREĞİNE SAĞLIK
Kasım EDİZ
bir kavramı ne olduğuyla değil de ''ne olmadığı'' ile anlatmak
''neyin var?'' diye sorana; ''senim yok!'' demek gibi bişey
ve evet, aşk korkuyu sevmez, ''dudak değildir, bir çift güzel göz değildir, saç değildir. Koltuk değildir sevgi, yatak, yorgan, çarşaf değildir. İçki değildir mesela içemezsiniz fakat herşeyden daha güzeldir sarhoşluğu. Geçip karşısına İzleyemezsiniz, manzara değildir, tablo değildir, heykel değildir. Onu okuyamazsınız kitap değildir. Bilmece değildir, çözemezsiniz. İsteseniz de içinizden çıkaramazsınız''
çok çok güzel bir anlatımdı... kaleminizin devamı dileğimle
Kasım EDİZ
gülkurusu
(yazınıza yorumum iltifat değildi, gerçekten çokk beğendim... devam edin lütfen...)
ayrıca çok kitap okumalısınız,iyi yazabilmek için çok kitap okumak şart.
Kasım EDİZ
Yazı duygu açısında güzel ama daha özgür yazın bırakın kaleminizi, o istediği gibi kurak kaide nokta virgül kafiye tonlama olmadan yazsın...kaleminizin önünde durmayın....
Kasım EDİZ
Dilefruz RÜÇHAN
Kasım EDİZ
Kasım EDİZ
Merhaba Kasım Bey, sizin yazınızı ilk kez okudum çünkü siz de ilk yazınızı henüz yazmışsınız.
Yazınızı şiirlerinizden daha çok sevdim. Daha sık yazın olur mu.
Tebrikler, selamlar...
Kasım EDİZ
Emine UYSAL (EMİNE45)
yaz sen yaz, biz okuruz
Ben güzel gözlü kadınları severim
Bir de küçük ayaklıları, uzun boyluları
Hem nasıl severim, öyle severim işte
Terler avuçları, kesilir solukları
Ben mahzun kadınları severim
Yavru ceylanca kadınları, ürkekçe
Hem nasıl severim, öyle severim işte
Bilemezsiniz ne güzeldirler, öpüştükçe
Ben akıllı kadınları severim
Düşünen, az konuşan, çok bilen
Her yerde, her zaman nazı çekilen
Hem nasıl severim, öyle severim işte
İçimde büyük, sonsuz ateşler yanmalı
Ölümüm bile o kadının yüzünden olmalı
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcanın bu çok sevdiğim şiirini izninizle paylaşmak istedim.. sevmek dendiğinde gelir aklıma her nedense,
Bazen dil bile boyun eğmez seni seviyorum demelere, bazen karnın her zaman tokken, sırtın pekken, gönlün hoşken dahi en büyük açlığın..
Bazen fazla bulup, değerini bilemediğin, şımardığın, gıdım gıdım öldürüpte yok ettiğin, saçtığın.. ( sevgi )
Yazınızın tamamını yine kendi sözleriniz hepsini içine hapsedip anlatmış ( oysa artmaktır sevmek, taşmaktır, çoğalmaktır ) bundan gerisi lafı güzaf sanırım.. yazılarınızın daim olması dileğiyle.. Saygılarımla...
Kasım EDİZ
UY HAVAR
Yangınlar,
Kahpe fakları,
Korku çığları
Ve irin selleri, aç yırtıcılar,
Suyu zehir bıçaklar ortasındasın.
Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay!
Pusatsız, duldasız, üryan
Bir cana bir de başa
Seher vakti leylim - leylim
Cellat nişangahlar aynasındasın.
Oy sevmişem ben seni...
Üsküdardan bu yan lo kimin yurdu!
He canım...
Çiçekdağı kıtlık, kıran,
Gül açmaz, çağla dökmez.
Vurur alnım şakına
Vurur çakmaktaşı kayalarıyla
Küfrünü, Medetsiz, Munzur.
Şahmurat Suyu kan akar
Ve ben şairim.
Namus işçisiyim yani
Yürek işçisi.
Korkusuz, pazarlıksız, kül elenmemiş,
Ne salkım bir bakış
Resmin çekeyim,
Ne kınsız bir rüzgar
Mısra dökeyim.
Oy sevmişem ben seni...
Ve sen daha demincek,
Yıllar da geçse demincek,
Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm,
Ömrümün sebebi, ustam, sevgilim,
Yaran derine gitmiş,
Fitil tutmaz, bilirim.
Ama hesap dağlarladır,
Umut, dağlarla.
Düşün, uzay çağında bir ayağımız,
Ham çarık, kıl çorapta olsa da biri
Düşün, olasılık, atom fiziği
Ve bizi biz eden amansız sevda,
Atıp bir kıyıya iki zamanı
Yarının çocukları, gülleri için,
Koymuş postasını,
Görmüş restini.
He canım,
Sen getir üstünü.
Uy havar!
Muhammed, İsa aşkına,
Yattığın ranza aşkına,
Deeey, dağları un eder Ferhadın gürzü!
Benim de boş yanım hançer yalımı
Ve zulamda kan - ter içinde asi,
He desem, koparacak dizginlerini
Yediveren gül kardeşi bir arzu
Oy sevmişem ben seni...
Ahmed ARİF