- 536 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AVUÇLARIMIZDAKİ ZEYTİN DALLARI
Kardeş can demektir.
Kardeş aynı kandan geliyoruz demektir.
Kardeş sen ben yok biz var demektir.
Kardeş aramızda fark yok demektir.
Kardeş etnik kökenimizin farklı olsa da biz biriz diyebilmektir.
Sanırım bugünlerde en çok ihtiyacımız olan şey ‘Kardeş’ kelimesinin anlamını öğrenmek. Biz ya farkında değiliz bu kelimenin ya da kardeş katili oluyoruz hepimiz.
Biz ki medeniyetler şehri insanları, biz ki tüm dinlerin kardeşçe yaşayabildiği ender memleketin çocukları. Tüm Türkiye’nin sanırım bizi örnek alması gerekiyor. Sağımız solumuz savaş alanı… Herkes sağduyu çağrısı yapıyor. Her kesim savaş istemiyoruz diyor. Peki bu insanları sokağa kim çıkarıyor? Neden bunu düşünemeyecek kadar vurdumduymaz olduk birbirimize… Cevabını hepimiz biliyoruz sorduğumuz soruların; sadece bilmezden geliyoruz. Böyle yaparak iyi yaptığımızı düşünsek de ne kötülük ediyoruz kardeşlerimize…
Ey bakmak istemeyen gözlerimiz.
Ne zaman farkına varacak bu kalplerimiz.
Seslenmekten yoruldu dillerimiz
Biz hepimiz kardeşiz.
Güzel ülkemin güzel insanları… Hepimiz birer birey olarak değerliyiz. Önce insan, ilkesini hayatımıza felsefe edinerek hareket ediyoruz. Kendi canımızdan birinin neden birey olduğunu unutuyoruz. Her yerden dumanlar yükselirken; kimin kime ateş açtığı belirli bile değilken ortalıkta bu kadar kargaşa varken tuttuğumuz elin kime ait olduğuna bakmadan neden tutup kaldırmıyoruz ki düşeni? Böyle yaparsak ne kaybederiz insanlığımızdan… Aksine bir şey kaybetmekten çok insan olduğumuzun değerlerimize sıkı sıkıya bağlı olduğumuzun kanıtı gibi tutalım o elleri. Tutalım ki kimsenin ayırmaya gücü yetmesin. Onlar ayırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Pes etmeden yılmadan tekrar tekrar bıkmadan ellerine hangi koz geçerse geçsin kullanıyorlar. Şimdi sıra bizde… sen de, ben de, o da biz olarak kenetlenelim ki onların her koşulda kullandıkları koz; her seferinde onlara Osmanlı tokadını atsın.
Şems-i Tebrizî bana bir şey öğretti: ‘Dünyada bir tek mü’min üşüyorsa, ısınma hakkına sahip değilsin.’ Ben de biliyorum ki yeryüzünde üşüyen mü’minler var; ben artık ısınamıyorum. Demiş Hz. Mevlana
Dünyada o kadar çok mü’min üşüyor ki. Biz bu koşulda nasıl ısınalım? Mü’min, mü’mini üşütüyorsa acımadan öldürebiliyorsa, kardeş olduğumuzu nasıl hatırlatalım. Hepimizin görevi büyük. Hepimiz birbirimizin ellerini sıkıca tutmalıyız. Bunun bilincine bir an önce varabilmeniz ümidi ile…
Ben kimin eli olursa olsun tutmaya razıyım. Avucumdaki zeytin dalını vermeye razıyım. Yeter ki o eller yerde olmasın…
Selam dua ve kardeşlik dileği ile…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.