HAKKI MI ARIYORUM...
Güzel ülkemde bir şey hep dikkatimi çekmiştir. Bunun sebebini de bir türlü anlayabilmiş değilim. Elbette ki büyüklerimize karşı saygı olacağız ama neden saygı duyulması gerektiğini bilerek.
Evde anne- babaya karşı çıkılmaz. Onlar dünyaya gelmeni sağlamıştır. Sonra ağabeylere karşı çıkılmaz. Çünkü o ağabeydir ve senden büyüktür. Bir iş yerinde amirine karşı çıkamazsın. Çünkü o senden bir derece yüksektir. Öğrenciysen öğretmenine karşı çıkmazsın. Çünkü o, öğretmendir.
Evlenince kocana karşı çıkamazsın. Çünkü ipin bütün uçları onun elindedir. Askerde komutanına karşı çıkamazsın. Çünkü o da senden bir derece yüksektir.
Bazıları hemen bunun Türk aile yapısından kaynaklandığını söyleyerek seslerini yükseltebilirler.
Tamam, büyüklerimize saygı gösterelim ama bu sadece onların büyük olmalarından kaynaklanmasın.
Ev içinde bir karar alırsınız. Evin bütün büyükleri, senin küçük olduğunu söyleyerek hatta aklının eremeyeceğini düşünerek aldığın kararı değiştirir.
İşyerinde amirine itiraz edecek olsan sana hemen soruşturma açmanın yollarını düşünecek.
Peki, ne zaman iitiraz etmeyi öğrenecek bu çocuk?
Ne zaman kendi kararlarını alıp sonunda kendi pişman olup yanlış yaptığını anlayacak. “kendi düşen ağlamaz” sözünden bir kere olsun ne zaman geçecek?
Büyüyünce de dış dünyadan kendisini korumak için kendi çabalarıyla geliştirdiği yöntemleri kullanacak?
Hep büyüklerinden mi alacak aklı? “Herkese danış ama bildiğini yap” sözünden hiç haberdar olmayacak mı?
Büyüğümüze saygı duyalım...
Yeri geldiğinde hakkımızı arayarak ama...
M.Ö./2008
kahramanmaraş
YORUMLAR
Kesinlikle haklısınız.
Sonra otururağlarız nereye doğrugidiyor gençlik...
Uyuyormu...
DÜZEN
UYUTMA POLİTİKASI
Başta eğitimde ezbercilik, SIRADANLIK öğretilir.
Devlet kurumlarında kanunlara (çağdışı olsada) riayet temel kural...
Askerlik, emir kulu...
Meclis, eh en üst benim astığım astık kestiğim kestik..ben ne dersem o olur...Seçmeseydin...
Partilerde liderlere ters düşen itaat etmeyen liste dışı kalır.
EH balık ta baştan kokar ...sus ve kabullen...boş ver...
ellerine sağlık sen çok konuştun...kimse duymasın...
bu son yılların en büyük sorunu aslında...
eskiden böyle değilmiş..araştırdım,daha yerleşik düzene geçmeden,çadırkentlerde yaşarken bile böyle değilmiş...
daha sonraları uyuşuk beyinli
kişiliksiz nesiller yetiştirmek isteyenler böyle bir yol bulmuşlar...
yazınız öyle gerçek ki...
"sus!sen küçüksün"
sen anlamazsın
kafanı kırarım"
"ayıp"
günAh"
ve daha bir sürü şey
çocuğun gelşmesini,ruhsal ve duygusal açılımını durduran
onu hakkını arayamaz,ititraz edemez hale getiren bir baskı
bir dyatma...
sonuçta
evet efendimci
siz bilirsinizci
hay hay baş üstüne gibi
sözlerle
asla kendi fikirlerini üretip söyleyemen
içine kapanık nesi,ller ortaya çıkardılar...
biraz sesli konuşanları
hak arayanları hapislere hatta darağaçlarına çıkardılar...
neden?
cesur ve gerçekçi bir yazı...
kutlarım kardeşimi...
sevgilerle...