- 837 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
susmak
İlklerimi çalıp götürürken sen iki dudak arasında öyle suskun öyle mahzun bakakaldı ki ruhum...Anlamadın...Aşk bilgini tavırlarınla koca kaldırımları daracık patikalara çevirirken parçalanmışlığımız bile seyirmedi göz kapaklarında..
Biraz dinle isterdim kendini..Kendini dinlesen beni bulacaktın eminim...Dinlemedin..Yasaklarla mahzene çevirdiğin için sana dert olmuştu bana şehir.Gizi çözülmemiş ancak çözümü kendi denklemine ters düşen..Bir şehir...
Dön bak isterdim.Hoş baktığın yerle bir değildi gördüğün ben.Gözlerini devirdiğin anda ki yıkılmışlığımın izbesindeydi yerlebirliğim.Bilmedin...
´Aşk celladına güvenmektir ´ diyor şairim.Bir kez daha haklılık payını parçalıyor içimdeki kurtlar.İnanmamın kat´í olduğu bu gerçeğe bin kelime adak adıyorum...
Bir tebessüm kıvrımına vurulduğum !
İsyan sehpalarında astığım kaçıncı cümle bu saymadım.Astığım onca kelimenin ardından adın dolanıyor boğazıma...Yutkunamıyorum.Bir ses geliyor sonra kulağıma
´´susmak evla´´ dıyor ´´susmak evla...´´
Ve ben
Yine
Sana susu´yorum...
YORUMLAR
Susmak erdemdir, nasıl sevdiğini bilecek kadar gururlu olmaktır,tabii bu gurur karşıdakinin anlayacağı türden bir öfke yanılgısı değildir. Susarak bir ömür geçer, ama şu farkla bitirmek lazım içteki yangını,yani yoluna devam edip başka bir yol ya da iklim bulunmalı...