- 873 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KADIN VE ÇOCUK CİNAYETLERİ
Düşünmek gerek biraz. Neden bu ülkede en çok kadınlar can veriyor. Ve neden hep bir erkek tarafından öldürülüyorlar. Kimi eşi, kimi sevgilisi tarafından veyahut aile bireylerinden biri tarafından. Kim olursa olsun hiç kimsenin hakkı değildir bir insanın canını almak. Bir kadının canını almak. Anlaşamıyorsanız ayrılacaksınız aklı başında insanlar gibi. Nedir bu ego ve nedir bu kabul edememezlik? Sen kadına 7/24 şiddet uygula, öldüresiye döv, herşeyi yap... Kadın ayrılmaya, boşanmaya kalkınca git öldür.
Daha geçen Mayıs ayında Manisa’nın Gölmarmara ilçesinde 3 çocuk annesi bir kadın bir evde bilekleri ve boğazı kesilmiş halde bulundu.
Ve yine aynı ay içinde Manisa’da yaşayan 22 yaşındaki 1 çocuk annesi ve 7 aylık hamile Burcu A. kazada yaralandığı söylenerek hastaneye getiriliyor. Hemde eşi tarafından. Daha sonra bu ölümün kaza değil cinayet olduğunu 5 yaşındaki çocuğu söylüyor. ’Kaza yapmadık, babam annemi döverek öldürdü’ diye. Eee sen susarsın saklarsın ama senin o daha 5 yaşındaki melek çocuğunu Allah konuşturur işte böyle.
Sırf kadın cinayetleride değil aslında. Çocuk ölümleri de gün geçtikçe artıyor. Nisan ayında ablası kendisiyle evlenmedi diye kızın, 6 yaşındaki kardeşi Gizem’in kaçırılıp diri diri yakılması, işkence yapılması gibi... Manisa Akhisar istasyonunda kullanılmayan su kuyusunda cesedi bulunan 9 yaşındaki Umut gibi.. Kars’ta amcasına yemek götürdükten sonra kaybolan 9 yaşındaki Mert A.’nın cesedinin Karadağ çöplüğünde bulunması gibi. Çoğunun faili meçhul cinayetler olması ve hala katillerinin aramızda elini kolunu sallayarak geziyor olması fazlasıyla tehlikeli. Kadın ve çocuk ölümlerine artık bir dur denmeli. Sadece Manisa emniyeti değil Türkiye’deki emniyet müdürlükleride gerekli önlemleri almalı. Özellikle faili meçhul cinayetlerin katillerine ulaşmalı bir an önce.
Hangi akla hangi vicdana sığar bu yapılanlar. Bunlar gibi milyonlarca örnek Türkiye’de. ’Biz de boşanma yok ölüm var’ da ne demek yahu. Sen o kadınla evlenirken kelepçe takıp hapisemi atıyorsun niye? O kadın senin karın baş tacın değil ev işlerini yapan kölen mi niye? Sen nerenin padişahı sanıyorsun ki kendini hem kadına şiddet uygulayıp elinin altında tutmaya döve döve işlerini yaptırmaya çalışıp evden ayrılmasına izin vermiyorsun. Robot mu kadınlar? Nedir derdiniz ve nedir bu insanların derdi. Ki sen padişah bile olsan bir kadını bırak dövmeyi, öldürmeyi kalbini kırmaya bile hakkın yok. Buna hiç kimsenin hakkı yok. Hem vücuduna şiddet uygula hem cinsel şiddet uygula hem psikolojik şiddet uygula. Sonra o benim karım siz karışamazsınız de.
Kusura bakmayında bunları bir kadına uygulayan insan olamaz! Ne akla vicdana sığar bu nede dinimizde yer alır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz Veda hutbesinde ’Kadınlar size Allah’ın bir emanetidir’ buyurmuştur. Dolayısı ile bu emanete saygılı davranmak herkesin boynunun borcudur.
Kadın annedir. Kadın eş’tir. Kadın çiçektir. Kadınsız ev olmaz. Olursa da huzur olmaz. Düzen olmaz. Neşe olmaz. O halde neden kadınlarınızın kıymetini bilmezsiniz ki? Neden egolarınız ve nefsiniz uğruna kadınlarınızı ziyan eder incitirsiniz ki?
Ve ülke de kadınların evlendiklerinde eşleri ile mutlu yaşamaları için biraz da dini eğitim şart. Çünkü bir kadına nasıl davranılması gerektiğini, bir kadının değerini oğluna sadece bir kadın öğretebilir. Yani annesi. Annesi olmayana anneannesi yada babaannesi. Aileden, akrabadan biri yoksa bile bir eğitimci. Bir adam çocukken yetişir. Siz sadece çocuk büyütmüyorsunuz anneler. Geleceğe bir adam yetiştiriyorsunuz. Lütfen aile olarak, ülke olarak, kurum olarak ve ülkenin emniyeti olarak ölümlere bir dur diyelim artık. Kadın ve çocuk ölümleri, cinayetler artık olmasın. Artık kimsenin yüreği yanmasın.
Biraz insanlık, ve eğitim eğitim eğitim!
’Kadın kocasının, delikanlılıkta sevgilisi, olgun çağda arkadaşı, ihtiyarlıkta da hasta bakıcısıdır. (Bacon)
Sevgiyle...
Ayşe Erdoğan
YORUMLAR
değerli dostum, okurken tüylerim diken diken oldu. yüreğine kalemine sağlık!
Ayşe Erdoğan
Sarrai sierra cinayetini mutlaka hatırlarsınız.. İşte bu Amerikalı kadınla ilgili bir film çekilecekmiş.. Burda edebiyat defterinde sinema haberleri bölümünde bu haberi okumuş..Ve aşağıdaki yorumu yazmıştım altına.... Tüm şu yazdıklarınıza cevabım bu olurdu sanırım..
Edebiyat defteri sinema haberlerine yorumdur..!
Hatırlıyorum bu cinayet haberini, uluslararası büyük olay olmuştu.. Amerikadan dahi olayı incelemek için polisler Akın etmişti... Tabi bizim polislerimizde cabası..İşin enteresan olan iki yanı var aslında... Kendi ülkesinin kadın katliamına hoşgörü ile bakan bir ülkenin, yabancı bir kadının öldürülmesiyle ayaklanma çıkarması trajikomik bir olaydı.. Adam sokakta karısını veya eski karısını, sevgilisini döve döve öldürürken.. Yanından geçenlerin kılı kıpırdamadan seyretmesi bu kadar olağanken... Amerikalı bir kadının canı, Türk kadınının canından daha üstünmüş demek diye düşündürüyor.... İkinci enteresan olan yanıysa kendi kocasının karısından kurtulmak için bilinçli olarak ölmesi için Türkiye ye göndermiş olması.. Niyeymiş efendim.. Çünkü Türkiye'de kadınlar tacize uğrarlar ve hatta cinayete kurban giderlermiş.. Adamcağızda elini kirletmeden karısının ölümünü türk erkeklerinin eline bırakmış... Ne hoş değilmi... Şimdi bu güzel konudan esinlenerek üstünde birde film çekiliyor... Bence halimizi düşünmek gerekir.... Çünkü kadınımıza verdiğimiz değer ortada o kadar ortada ki bunu uluslararası ün haline getirmişiz... Eh ne diyelim film vatana millete hayırlı olsun......
Ayşe Erdoğan
Üzerine birde film çekilmesine ağlar mısınız güler misiniz diyesim geldi.
İnsanların ölümü üzerinden birde prim yapacaklar öyle değil mi.. Bu cinayetin film olması ile bu haber etkisini sürdüreceğe benziyor uzun zaman. Oysa ki bir Türk kadını cinayete kurban gittiğinde ülkemizde bu kadar uzun süre haberi yapılmııyor.