- 763 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Parasız çocuk sevilmez
İşten döndüğümde bir haftadır yanımda kalan arkadaşımı, başını eleriyle sıkıca bastırmış dertop yatarken buldum. Omzuna dokunduğumda kanlanmış gözleriyle bana bakarak:
"başım çok ağrıyor" dedi.
"kalk, seni hemen doktora götüreyim" dedim.
Kırılgan, kısık sesi bir kuyunun derinliklerinden gelir gibiydi:
"lüzum yok, birazdan geçer." Dedi.
Fazla üstelemedim. Başından geçen olayları biliyordum. Evini terk etmiş, karısından, çocuklarından ayrılmış, beş parasız sokakta kalmıştı.
Bir karton sigarayı iki günde bitirmiş, küllük niyetine kullandığı çay tabakları ağzına kadar izmaritle doluydu. Başucundaki uyku ilacının boş kabı devrik bir haldeydi.
"dur sana ıhlamur kaynatayım, hem limon da var."
Seslenmedi.
Mutfağa geçip suyu ocağa koyarken, son yıllarda toplumumuzda kangren haline gelen aile içi şiddet ve boşanma olaylarını düşündüm. Şüphesiz bunda en büyük zararı çeken çocuklardı.
"hadi kalk ıhlamurunu iç" dedim
Beli kırık bir yılan gibi doğrulmaya çalıştı:
"iyi ki sen varsın" dedi.
"düşmez, kalkmaz bir Allah, arkadaşlık böyle zamanlarda belli olur, hem insanın ne olacağı belli olmaz bugün sana yarın bana.”
Bardaktan zoraki bir yudum aldı, yerdeki sigara paketine uzanıp kalan son sigarayı yakarak, boş paketi avucunda buruşturup diğerlerinin yanına fırlattı.
"dert etme zamanla her şey düzelir, önemli olan senin kendini bırakmaman, sabırlı ve metanetli olman."
"cadaloz karıya acımam da, çocuklara yanarım. Şimdiden özledim canavarları. Terli kokuları misk-i amber gibi tüter burnumda. Yaramazlıkları gözümün önünden gitmez. Geceleri düşlerime girerler. Hele en ufakları yok mu, bana çekmiş kerata.
"yarın seni onlara götüreyim biraz seversin onları."
Sigaradan derin bir nefes çekip tuttu, nefesini hiç bırakmayacak diye düşünürken dumanlar halka halka odaya dağıldı;
"parasız da çocuk sevilmiyor ki birader" dedi.
Para... hakkında en çok aldandığımız, yanıldığımız en çok sevdiğimiz materyal değil mi? Nice yiğidi namerde muhtaç eden, yokluğu insana boyun büktüren, varlığı dostu, kardeşi birbirine düşüren kağıt parçası değil mi?
"para her şey değil dedim. Çocuklar babalarını parasız da sever dedim. Çocuklar paradan ziyade sevgiye muhtaçtır dedim, hem seni karşılarında görmek onları da sevindirir" dedim.
"hele yarın olsun bakalım" dedi.
Duşumu alıp odama geçtim. Canım bir şeyler yemek istemiyordu. Elimde kitap yatağıma uzanmıştım, ancak aklımın bir ucu hala arkadaşımdaydı. Odadan gelen garip seslerini işitiyordum; kah kendi kendine konuşuyor, kah yanık türküler söyleyip uzun uzun ıslık çalıyordu. Bu sırada da odalarda volta atıyordu büyük bir ihtimalle. Bazen sinirleniyor, sinli kaflı küfürler ediyor, gerçek dostluğu ayaklar altına düşünce öğrendim diyor ve öfkesini, görüntüsü sürekli gidip gelen bozuk televizyondan çıkartıyordu.
İnsanoğlu kendi kaderini kendisi çiziyor, sonra da bir tiyatro oyuncusu gibi kendi oyununu oynuyor. İnsanın başına gelenler bir nevi iki eliyle yaptıklarından dolayı olsa da bazen yaratıcı kuluna daha dayanıklı olsun diye yükler yüklüyor. Yaşanan acı olaylarla tecrübe sahibi oluyor insan. Zorlaşan hayat şartlarıyla olgunlaşıyor, güç kazanıyor. Ona nasıl yardımcı olabilirim, o bana nasıl yardımcı olabilir. Bu dünyada kim kime yardım edebilir. Tatlı dil, güler yüz, hoş muhabbetten başka insan insana ne verebilir ki… Bu çileyi bizzat yaşayarak atlatacaktı.
Gözlerim kurşun gibi ağırlaşmış, bedenim adeta pelte gibi çökmüştü, ama uyumadan önce arkadaşıma bakmak istedim. Çoktan uyumuş, horluyordu. Açık ışığı ve bozuk televizyonu kapadım. Üzerini örterken insanın hayat karşısında ne kadar aciz, zayıf ve çaresiz bir varlık olduğunu düşündüm.
YORUMLAR
Hayatın meşakkatli yollarında çektiğim çileleri getirdi aklıma yazı.
Evet,
kolay değil yaşamak.
Hayatla mücadele zor zanaat.
Ama,
tüm problemlerin altından kalkabilme becerisini de vermiş Yaratan insana.
Yeter ki,
sabredebilme, tahammül edebilme, sebat edebilme, yardımlaşabilme virajlarını sağlıklı dönebilsin insan.
Konuya çok açıklık getirmemiş yazarı ama,
''Keşke arkadaşı kadar, eşi de insancıl bir gözle bakabilseydi hayat arkadaşına.'' diye geçirdim içimden.
Kim bilir, onun penceresinden baktığımızda, çok başka renkte gözüküyordur hayat.
Allah, herkese yardımcı olsun diyoruz.
Güzeldi.