Bir insanı avucunuza almanın en iyi yolu, kalbini kazanmaktır.-- la cordaıre
Gülayşe DELEN
Gülayşe DELEN
@gulaysedelen

YİNE AYLARDAN KASIM SENDE KALDI BİR YARIM!..

5 Kasım 2014 Çarşamba
Yorum

YİNE AYLARDAN KASIM SENDE KALDI BİR YARIM!..

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2756

Okunma

YİNE AYLARDAN KASIM SENDE KALDI BİR YARIM!..

YİNE AYLARDAN KASIM SENDE KALDI BİR YARIM!..



Yaz gününden kalma bir gündü. Güneşin yakıcı ışığı nemli kumlara göz alabildiğince serilmişti. Yosun kokusu dört bir yana sararken mavilerin içinde balıklar oynaşıyordu. Dağların yamaçları yağan yağmurların etkisi ile kirini pasını atmış varlıklarını sunmak için birbirlerine kenetlenmişlerdi. Her yer göz alıcı pırıl pırıl yemyeşildi. Gökyüzünde tek bulut yoktu. Masmavi muhteşemdi. Tatilin tadını çıkaran balıkçılar Çalış plajının kumlarına, evden getirdikleri örtü sandalye ne bulduklarsa üzerine sermişti. Aralarında söz birliği etmiş gibi sessizce oturuyorlardı. Güneşin tadını çıkarıp ,oltaya takılan balık var mı;? diye ağlarını kontrol ediyorlardı. Kaldırım taşlarında insanlar küme küme ya da benim gibi tek başına salına salına yürüyordu. Bir tarafta bira kokuları arasında arabanın içinde efkar dağıtan gençler diğer yanda aileleri ile piknik yapan kumda oynayan çocuklar. Yazdan kalan kırık şezlongk parçaları kıyaya vurmuş, dalgalar nazlı nazlı sahili dövüyordu.

Beni çeken bir şey vardı yine! Denizle güneşin arasında hissediyor kalbime dolan duyguları bulamıyordum. Neydi buraya gelmeme neden? Bunları düşünürken adımlarım ağır aksak, bir yanım dünyada diğer yanım içimleydi. Yalnızlık değildi belki de iç sesim denizle kucaklaşmaktı. Dertleşmeyi Özlemiştim. O kadar çok özlemlerim vardı ki ; en çok içimi ÖZLEMİŞTİM! İçimdeki senle buluşmayı, O’ na yüreğimi sunmayı...

Nemden ıpıslak kumların arasında rengarenk taşlar irili ufaklı deniz kabukları serilmişti. İnce kum tanelerinin altta kaldığı, üzerinde iri taşlar ise, güçlü bir insanın ayakta dik duruşunu hatırlatıyordu. Acılara göğüs gerip her biten acının ardından yeni bir sayfa açmak için başını göğe yükselten kuşlar gibi özgür. Oysa;
Ne yürek çarpıntıları, ne ıpıslak yaşlar, terler, ne uykusuz geçen geceler yaşanmıştı. İyiliklerle dolu dualar bile faydasız kalmıştı. Tek bir sevgi dolu kelime uğruna tükenen nefesler, beklentiler, yalvarışlar, sessiz kalışlar. Öylesine derin. Yaralı acı sözler boşlukta sallanıyor karşılığı yoktu. Hızla zamanın dişleri arasında kalan birkaç buğday tanesi gibi sırıtıyordu sevmek. Zamanın çarkları arasından kaçmış yarık yarıktı. Yarım hayatlar; tüm çabalara rağmen yarım kalmışlıklar. Avuçlarımda sevgiden başka bir şey kalmayan, kendini bulduğun bulmak için derinlere indiğin o günler arkada kalırken Kasım güneşi gibi parlıyordu tıpkı “Aylardan Kasım sende kaldı bir yarım” dercesine içime yol alıyordu sıcaklığı ile birlikte.

Adımlarım dalgın dudaklarımda yarısı acı yarısı buruk gülümseme çizgilerimin arasında ışıldayan gözlerim ve batmaya yüz tutmuş güneş… Derler ya “Güneş batarken bir dilek tutun “kabul olur!. Vakti saati gelmedikçe Rabbim izin vermedikçe olmuyor aslında hiçbir duanın kabulü. Hayat öğretiyor.
Sabır ve acının ördüğü içimde, son kalan sevmenin gücü önce kendimi sonra insanları affetmenin hafifliğini yaşıyordum. . Sevdiklerim, sevenlerim, hayatıma girenlerim, çıkanlarım, renk katanlar, hüzünlerini serenler, mutluğuma mutluluk katanlar her ne şekilde varlıkları ile yanımda olanlarla kendim arasında akıp giden ömrüm uzanıyordu önümde…

Aşk ya da sevda kapını çaldığında sen hazırlıklı olmuyorsun o seni ummadığın anda yüreğine yerleşip iliklerine işliyor işleniyor gergef gibi dokuyor dokuyor içine seriyor her şeyini. Kalbinin hücreleri ilikleri bile senin kontrolünden çıkıyor. Onun sarhoşluğu ne içtiğin en pahalı bir içkiyle mutlulukla ölçülmüyor. Değeri paha biçilmez, satın alınamaz, verilemez, sana ait, sen yaşarsın, senin içinde, istediğince kaybolursun. O istemedikçe seni bırakmaz, esiri kölesi olur, ayağına takılı zincirlerle bağlanıverirsin. Gözlerinin önünde dünya silinir o büyülü dünyanın içinde yüzer kulaç atarsın engin denizlere hatta bir bakmışsın, coşkun ırmak olmuş çağıl çağıl akar al köpükler içinde gidebileceğin en uça kadar gitmek istersin. Zirveleri fethetmek, dinmek bilmeyen arzuların içinde bulutların üstünde kah gece yıldızların, ay ışığının altında ruhun sallanır durur. Onun kahkahası, onun tadını hiçbir yerde bulamazsın her şeyiyle birlikte içine aldığı bu dünyada saklanıp kalmak istersin. İçin yanar tutuşur büyür devleşir sevdikçe.


Taaaki! Bir gün apansız yapayalnız bıraktığı bir anda, düşüşe gecen duyguların yardan düşecek olan bir insanın sendelemesi gibi sendeletir seni. Acı saplanır en derine oyar oyar, oyukların kanla dolar bir yandan hasret bir yandan aşk ikisi kardeşçesine bitirmek için seni deşerde deşer. Kurşuna gerek yoktur o kurşununu kendi özünden kanından damarından hazırlamış kanser gibi çoğaldıkça çoğalmıştır. Ser sefil yerlerde sürünürsün kimi buna “depresyon” der ama o olgunlaşmanın bütünleşmenin, hamur gibi yoğrulup kabarmanın sonra durulmanın gelişmenin tadını sunuyordur sana. Gözlerine düşen hüzünler, saçlarına eklenen aklar, yüzünde çoğalan çizgilerde izi kalır. İçini kor gibi yakan, acı ve özlemle kuruyan dudakların, çatlayan ruhunla Aşk - Hasretin kardeşi ile karşılasan ruhunun müziği kulağına dolar iliklerine işlenir.

Sevenler ölmez işte; bundandır. Çünkü; onlar gönüllü, onlar ruhunun her zerresini gözünü kırpmadan sevdiklerine adamışlardır. Tıpkı yolu sevdadan geçen bizler gibi. Aşk; seven yüreği terk etmez sen unutmadıkça andıkça bir ömür seninle taptaze bahar gibi yaşar yaşatmasına bilene. Bazı aşklar ondan ölümsüzdür ne seven ne sevilen vazgeçer sevdasından.
İşte, beni çeken içimde devleşen ve şimdi sessizliğimin içinde çırpınan bu duygular yaşanmışlıklarım arasında Kasım ayının ilk gününde önümde uzanıyordu. Her iki dünya içinde seviyordum.


Ne mutlu bana ki yüreğimi dolan Aşktan beni büyüten hasretten payımı alabildiğim için.

Güneş denizin içinde yakamoz ışıltıları arasında yuvasına batarken üzerinde yürüyebileceğin yol gibi kollarını açıyordu. Ben hala senli düşlerin arasında başım eğikti, dilimde ise o şarkı…


Kasım
Bir teselli ver, kırılan gururuma
Bir tebessüm et, unutursun zamanla
Yine dalmışım, aynada yüzüm ağlar
Yine dalmışım, elimde fotoraflar

Yine aylardan kasım, sanki sende kaldı bir yarım
Her nefessin her anım, sanadır canım ahhhh

Yine aylardan kasım, sanki sende kaldı bir yarım
Her nefessin her anım, sanadır canım

Bir teselli ver, kırılan gururuma
Bir tebessüm et, unutursun zamanla
Yine dalmışım, aynada yüzüm ağlar
Yine dalmışım, elimde fotoraflar

Yine aylardan kasım, sanki sende kaldı bir yarım
Her nefessin her anım, sanadır canım ahhhh

Yine aylardan kasım, sanki sende kaldı bir yarım
Her nefessin her anım, sanadır canım


Söz-Müzik: İskender Timur Türsen


Gülayşe

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yine aylardan kasım sende kaldı bir yarım!.. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yine aylardan kasım sende kaldı bir yarım!.. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YİNE AYLARDAN KASIM SENDE KALDI BİR YARIM!.. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
12.11.2014 22:33:02
NE KADAR İÇTEN NE KADAR GÜZEL BİR PAYLAŞIM TÜM KALBİMLE KUTLUYORUM GÜLAYŞEM SEVGİMLESİN
Etkili Yorum
Perihan Metin
Perihan Metin, @perihanmetingumus
5.11.2014 14:48:42
Gayet güzel, sıcacık, insanı içine çeken bir yazı...
Yüreğine sağlık canım, tebrikler, sevgilerimle.
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
5.11.2014 09:38:43
10 puan verdi
Canım arkadaşım yazın o kadar güzeldi ki anlattığın manzara, oltaya yakalanmayı bekleyen balıkları bir an görür gibi oldum. Özlemi,şim yazılarını. Şiirin yanında nesir de de çok başarılısın. Tebrik ediyorum yürekten. Sevgilerimle arkadaşım.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.