Bir peşin hükmü söküp atmak, atomu parçalamaktan daha zordur. - einstein
buraktasci
buraktasci

Karış ve Barış

Yorum

Karış ve Barış

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

774

Okunma

Karış ve Barış

Taşın gediğindeyim. Kim ne zaman oturttu bilmiyorum. Biri gelip dese ki orada oturmayı hak etmiyorsun ona hak veririm. Biri dese ki senin tuzun kuru ona da hak veririm. Biri çıkıp ağlasa karşımda bizim suçumuz neydi dese gel kardeş biraz da sen otur derim. Zulme maruz kalmayan taraftaydım hep. Dünyaya erkek olarak geldim. Namus dersleriyle, aba altından sopa gösterilerek ya da karşı cinse güvenmemeyi öğrenerek büyümedim. Nüfus cüzdanım etnik kimliğimle paraleldi. Adım ne “Ermeni tohumu” diye anıldı ne de “Kürdün iyisi ölüsüdür” diye… “Ne mutlu Türk’üm diyene”yi korkmadan söyleyebildim. Yahudi veya Hristiyan olmamayı geçtim mezhebim bile Hanefilik. Şafi ya da Aleviliğin ne olduğunu da Hanefi olduğumu öğrendiğimde öğrendim zaten bir dolu yalanla, bir dolu halk efsanesiyle… Bana öteki diyemezlerdi. Çünkü ben hep çoğunluktum. E ne güzel işte daha ne istiyorum? Bu öteki diye bahsi geçenlerin hepsi insan. Hepsi benim komşum. Ve komşusu açken tok yatan bizden değildir ahlakıyla büyüdüm ben. Büyüyünce de “Dünyadaki en sağır edici çığlık bir mazlumun sessizliğidir” sözüne bayıldım. Bir mazlumun sessizliği kulaklarımızı çınlatmıyorsa insanlığımızdan şüphe etmeliyiz ve o mazlum sessizliğini bozup küfür ederek kulaklarımızı çınlattığında ona asla kızamayız. Kirli oyunların kuklasıyız. Kendi kimliğimizi yücelterek diğer kimliklerin birer hedef olduğuna inandırıldık. Mademki farklılıkların zenginliğini anlayamayacak kadar gerizekalıyız, mademki kimlik siyasetleriyle galeyana gelip insana dair her şeyi yok etmek için savaşacağız, mademki bize benzemeyeni ayıplayacağız, mademki insan sevdiğine benzermiş klişesini bile uygulayamayıp sevmenin yerini nefrete bırakacağız.. benim çok daha iyi bir fikrim var. Çin’de nasıl birden fazla çocuk dünyaya getirme yasağı varsa; bizde de aynı muhitten biriyle evlenme yasağı olmalı. Daha fazla karışmaya ihtiyacımız var. O kadar karışalım ki kız alırken artık birbirimize kimlerdenmiş diye sormayalım. Mavi gözlü zenci bebeklere, büyük dudaklı sarışınlara, kemerli burunlu çekik gözlülere, zılgıt çeken çingene kızına, zeybek oynayan puşili dedelere ihtiyacımız var. Çocuklarımız farklılıkları görerek büyümeli. Daha doğrusu farklılıkların farklılık olduğunun farkına varmadan büyümeli. Büyüdüğünde birine sırf ona benzemediği için gülecekken aklına ailesinden birinin de öyle olduğunu getirmeli. Böylesine karışmalıyız birbirimize. Melez çocuklar büyütmeliyiz. Annesi Türk babası Kürt Ahmet Kaya gibi, annesi Ermeni babası Azeri Cem Karaca gibi evlatlar yetiştirmeliyiz. İnsanlığı haykıran çocuklar…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Karış ve barış Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Karış ve barış yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Karış ve Barış yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.