buz gibi bir geceden...
Buz gibi bir geceden…
O kadar soğuk bir gece ki; ya da ben öyle hissediyorum.Çok üşüyorum,neden insan bu kadar üşür ki;yalnızlıktan mı?Yoksa soğuk bir havadan mı?
Uzaklardan bir ses arıyorum.Bir arkadaş sesi,bir dost sesi.Kapımı çalan, selam deyip geliveren.
Bana sarılan ,hasretle öpen,sanki üşüdüğümü anlamış da sıkı sıkı sarılan, özlem gideren bir dost gibi.Hayal ettim birdenbire çıkıp da geliverse diye.Gecemi renklendirse,buz gibi soğuk odamı ısıtsa,sıcacık bir çayla sohbet edebilseydik diye.
Aslında üşüyen ben değilim.İçim üşüyor,yüreğim soğuk.Ruhum üşüyor,ruhum acılarla yıkanıyor.
Kalbimin en derini en hazin seslerle inliyor.Yaz diyor,başka çaren yok.Dinleyen bir dostun olmadığına göre sen söyle kalemin yazsın.Dökülsün kırılan yüreğinin sesleri,en acılı sözlerle buz gibi gecelere.
Sevmek ve özlemek ne kadar güzel olsalar da,onlar bir ateş gibi yakıyor yüreğimi.Ama üşüyen ben.Yokluğunda onların olmadığı, buz gibi bir gecede, buz gibi soğuk bir odada.En iyisi ağlamak,belki ısınırım.Yok yok ısınamadım,onlarda buz gibi dökülmekte yanaklardan.
Ah!Bana dokunan sıcacık bir el.Bir dost,bir arkadaş,ya da bir anne eli.Anne şefkati.Yoksa ben annemi mi arıyorum,onu mu özledim yine.
Off,offf !Yine derin derin nefes almalıyım.Hayal etmeliyim annemi.Kokusunu,her şeyini.Aslında annemi yazmayacaktım,aklımda da yoktu,yani her an aklımda da,yazmakta yoktu.Sadece buz gibi bir geceyi yazmaya çalışıyorum.
Hayat zor geliyor bazen.İnsanın yüzü gülmüyor,derin derin düşüncelere dalıyor,yalnızlığıyla,kendiyle konuşuyor.İşte o anda ne yapacağını bilemiyorsun.Benim için de öyle gecelerden biri.
Hayata kırgınım bu gece.Öyle hissediyorum.Ya da hayat da bana kırgın olabilir.Dedim ya bu gece hisler yoğun yine.Her şey o kadar değersiz ki;hiçbir şeyin önemi yok.Sanki bir kağıt parçası,ya da hiçbir şey.Öyle zor ki;anıları hatırlamak.Kalbim daralıyor,yine gözlerimden yaşlar akıyor.Ama bu acıyı hem yaşamalıyım,hem de yenmeliyim.Kiminle, kendi kendime.Yüreğime söz geçirerek,başarabilir miyim? Sizce .Ağır basan duygularımla savaşmalıyım.
Kalbim o kadar acılarla dolu ki, hepside buruk,kapkara. Sanki,bütün güzellikler elimden alınmış gibi.Şarkıları dinleyemiyorum,odamdan dışarı çıkamıyorum.Teselli eden hiçbir şey yok gibi.Yani acılara gömülmüşüm.Buruk bir hayatın acıları.Ağladığım acıyan kalbim mi?Yalnızlığım mı?Giden umutlarım mı?Yoksa akıp giden zamana mı ağlıyorum.
Umutsuz bir hayat olur mu?Olmaz.Her zaman bir umur vardır.Ben hayallerime geri dönmeliyim yine.Her şey o güzel düşlerin içinde,umut da var,ümit de var.Acılarsa her zaman dünyamda.Mutsuzluğu düşünmemeliyim.
Ahhh! Bir buruk acı.Öyle bir acı ki;anlatamıyorum nasıl bir şey olduğunu.Acıları kalbime yazıyorum bir bir.Onlar benimle yaşıyorlar.O yüzden bir türlü gitmiyorlar.Üşütüyorlar beni.
Ben hayatımı acılarımla paylaşmalıyım.Sevgi,sevgi yüreğimde benim.İçimde.O yüce sevgi her daim bende,yüreğimde.Hissedebilmeliyim,hissediyorum da.Acılarımın üzerini örtmeliler tıpkı bir yorgan gibi.O sevgi Yüce Rabbimin bize verdiği iman.Ben yalnız kalsam da o beni yalnız bırakmaz ki;bunu hiç aklımdan çıkarmamalıyım.Beni düşünür,beni yaratan Yüce Rabbim.
Bir sonbahar gecesi yüreğimden dökülenler.Bir melek olmayı düşlerdim.Karanlık gökyüzünde ışıldayan yıldızların arasında görünmeyen bir melek.Masum ve seven bir melek.Ben sevgiyi hep bir melek olarak mı düşlüyorum.Hatam burada mı?Ya da yüreğime melek gibi biri gelmesini mi hayal ediyorum.
Umutsuzluğumu bırakmalıyım,sokakların en tenha yerlerine.Bir buruk acı vardı,onu da yüreğimden çıkarmalıyım.Atmalıyım bedenimden,en uzak yerlere,uzak diyarlara .Uzaktaki herhangi bir şehre.Ağlamak,ağlamak güzel işte!Seven gönüller için,özlemler için,kavuşamayanlar için.Onlar için şiirler yazmalı,şarkılar söylemeli.
En uzun gecemi,sabah olduğunda güzel bir güne başlamakla bitirmeliyim.
Elimde kırmızı bir gülle mutluluğu beklemeliyim.
Yüreğimde büyüyen sevgiyle kocaman bir sevdayla…
Buz gibi bir geceden…
YORUMLAR
Etkileyici ve naif bir anlatımla bizlere dairdi paylaşımınız. Her birimizden ne çok duygu taşıyordu. Duyguların dansı yürek hükmederken kaleme. İçselleştirmemek mümkün mü ya da yadsımak.
Yüreğinize sağlık sevgili gönül dostum. Bu yolculuk esnasında yüreğe dokunan yazılarla bir üşüyoruz bir ısınıyoruz aynen mevsimler gibi.
Kutlarım can- gönülden.
Selamlar, sevgiler...
canseven
Sonbaharın rehaveti çökmüş bu sıralar hepimizin ruhuna zannedersem.. Adalet ağaoğlunun bir sözü geldi aklıma yazınızı okurken ( hiçbirimiz bu kan ve çürümüşlük kokusunun yatak odalarımıza kadar daldığının farkında bile değiliz )... Ruhlarımız ısıtılamayacak kadar donmuş bedenlerimizde belkide.. Bundan sebep kurduğumuz ilişkiler vasat, tek düze ve bundan dolayı dönüşlerimizde tek sığındığımız kendimiziz.. Buz gibi donmuşluklar da özlediğimiz şeylerin bile adını bilmiyoruz... Bilmediklerimizle karşılaşıp korkularla siniyoruz yine kendimize... Birbirlerimizden kaçmalar, önemsiz, ve özensiz olmamız da belki bundan dolayı.. Sevgiyi dilimiz döndüğünce telaffuz edip.. göstermeye korkmalarımız da belki bu yüzden... Her birimizin ruhlarının ısınması dileğiyle.. Saygılarımla..