- 4607 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Öyküm Solak
Ben Bir Melek Tanıdım Adı ÖYKÜM SOLAK
Yıllar önceydi belki beş, belki on belki de yirmi yıl önce zamanını hatırlamıyorum. Sabah kahvaltısında, sıcacık ekmeğimin üzerine bolca tereyağı sürerek beyaz peynir ve çayla zevk içinde kahvaltımı yapıyordum. O yıllarda bakkallar ambalaj için bolca gazete kağıdı kullanırlardı. O sabahki sıcak ekmeğimizi de bakkal gazete kağıdına sarmıştı. En büyük zevkim ise ambalaj amaçlı kullanılan o yarım sahifelik eski gazetelere kahvaltımı yaparken göz atmakdı .
O,eski gazetedeki bir haber beni gerçekten de çok üzmüştü. Bir baba kızını anlatıyordu. O haberin sahibinin kim olduğunu merak etmemiştim ama; habere konu olan on yaşındaki kız çocuğu için gerçekten de çok üzülmüştüm.
“Kızım” diyordu baba “ kiraz yedi ,çok mutluydu sonra acile kaldırdık günlerce yoğun bakımda yattı. Şekeri 900 dü ve Tip 1 diyabet teşhisi konuldu.”
Bu küçük kız çocuğunu ben tanımıyordum , adını bilmiyordum ama; ne zaman diyabetle ilgi bir konu duysam hep o küçük kız çocuğunu anımsayıp O’ nu merak ettim.
Dünya küçük derlermiş, yıllar sonra bir gün o küçük tip 1 diyabetli kız çocuğu ile yollarımızın bir noktada kesişeceğini bilemezdim.
Temmuz ayı başındaydı, ailemin bir ferdinin diyabetle ilgili bir problemi ortaya çıktığında çıldıracak gibi oldum. Diyabetle ilgili kulaktan duyma bilgilerden başka hiçbir bilgim yoktu.
Diyabette eğitimin şart olduğunu biliyordum, bir torba ilaç, ya da insülin ve şeker ölçüm cihazları tedavide yeterli değildi. Beslenme, karbonhidratın ne olduğunu bilmek, besinlerin kalori değerleri, glisemik endeksler diyabette mutlaka bilinmesi gereken konulardı. Ne yazık ki; çoğu hastane diyabet teşhisi konulan hastayı bir diyet listesi vererek gönderiyor. Diyabetliyi diyabet konusunda eğitmiyor.
Diyabetlinin sağlıklı bir yaşam sürmesi için beslenme eğitiminin mutlaka olması gerekiyor.İş başa düşmüştü…
Diyabet konusunda kendimi eğitmem gerekiyordu. İnternette araştırma yapmaya başladım. Özellikle araştırmamın başlarında diyabetle ilgili çözümsel yaklaşımlar karşıma çıkmadı. Yabancı sitelerde dahil her okuduğum bilgide her gittiğim sayfada resmen ruhsal bir çöküntü yaşıyordum .
Bir gün karşıma bir gurup çıktı. “TİP 1 DİYABETLİ ÇOCUKLAR VE AİLELERİ “ o guruba üye oldum.Takip etmeye başladım. Gurupta sürekli yani 24 saat hareket vardı.Diyabetli çocukların anneleri ya da; babaları çocuklarının şeker durumlarını ya da; besinlerin karbonhidrat değerlerini ya da; çocuklarının sağlık durumlarını ya da; karşılaştıkları sorunları yazıyorlar ve anında Öyküm Solak’ tan cevap alıyorlardı. Çocuklarının sağlık sorunlarıyla ilgili sorun yaşayan ailelerin anında soru sorabilecekleri ve anında çözümsel cevap alabilecekleri müthiş bir guruptu.O guruptan gerçekten de çok bilgi öğrendim.
Aslında diyabetlilerin sağlıklı beslenme, şeker takibi ve spor yaparak, diğer çocuklar gibi yaşadıklarını ve en az diğer çocuklar kadar mutlu olduklarını öğrendim.
Daha sonraları,Öyküm Solak hakkında internette araştırma yaptım.O ‘ nun hakkında bir çok bilgiye ulaştım ama; ben o bilgilerin hiç birini yazmayacağım. Bir bilgi var ki; O ‘ nun öyküsünde okudum.Aynen şöyle diyordu “ Kiraz yedim ve 980 şekerle yoğun bakıma girdim”
Gazete haberindeki kız çocuğu yıllar sonra karşıma çıkmıştı. Büyümüş güzel işlere imza atmış ve diyabetli çocuklar için yılmadan,yorulmadan çalışan bir genç insan olmuştu.
Öyküm gerçekten de bir melek.Keşke diyorum ki keşke bu ülkede melekler çoğalsa….
Seni seviyorum Öykü Solak…
YORUMLAR
sareyaprak
Selamlar sevgiler...
Herkesin okuması gerekli bir yazı.
GÜNCEL BİR KONUYA PARMAK BASMIŞSINIZ.
Tebrikler.
sareyaprak
Selamlar saygılar....
Ben de böyle yazıları yazanları, böyle yazıları okumayı, melekleri seviyorum, teşekkürler sareyaprak...Dilerim güne düşer ve daha çok kişi okur bu yazıyı...
Geçmiş olsun, Allah şifalar versin, hem sizin yakınınıza hem de diğer hasta kardeşlerimize...
sareyaprak
Bende bu yazının güne seçilmesini ve diyabet konusunda farkındalık yaratmak için çok kişinin okumasın istedim...ama; olmadı neyse diyeyim...
Tekrar teşekkür ederim..
Sevgimle....