sayın....
Garip bir ülke olduk.Başınıza ne gelirse yalnızsınız.Bir başvuruyu yerine ulaştırmak dahi lüks yaşatılan hayatın içinde.Ülkeyi yinede güzel günler bekliyor.Başbakanımız ulusa seslendiğinde bundan sonra Devlet nerede diyenlere gösterecekmiş.Kışı atlatırsak insanca yaşanacak baharlar kapıda.
T.C.
CUMHURBAŞKANLIĞI
Özel Kalem Müdürlüğü’ne
Sayın Cumhurbaşkanım.Size daha dün Başbakanım diye hitap ederek sayısız başvuru yapmış ve hiç birine akla ve mantığa yatkın bir sonuç alamamış,sosyal ve insani yaşamın kapılarını açmak bir yana tıklatmayı dahi başaramamışken,bu gün size sayın Cumhurbaşkanım diye hitap etmek hayli umutlu ve sevindirici.Artık gökyüzünde süzülen bir güvercin,boğazda vapurdan atılan simit parçasını kapan martı kadar mutluyum.
Sahi daha dün siyasi bir liderdiniz ama bu gün 76 milyonluk Türk ulusunun başında bulunuyorsunuz.ArtıkErmeni,Rum,Türk,Kürt,laz,Çerkez,Müslüman,Alevi,Sünni,Şafi,Yahudi,Hiristiyan,Ateist ve sayamadığım ırk,din,mezhep ve siyasi görüşü her ne olursa olsun bu aziz milletin Cumhurbaşkanısınız.Ettiğiniz yemin içtiğiniz and ile Milleti korumak ve Devletin onur ve şerefini kollamak lüksüne sahipsiniz.
Bu şartlar altında bende bu milletin bir ferdiyim ve sizin bu millete duyduğunuz sevgi ve sempatiniz ile size gönülden çağrıda bulunuyor ve Çankırı’yı resmi ve siyasi haritadan çıkartarak bu şehri DEREBEYLİK yapmanızı önermekle kalmayıp rica ediyorum.
Sizin Cumhurbaşkanı olduğunuz bu ülkede 5 haziran 2014 tarihinde sizin halkın sorunlarının çözümü için oluşturduğunuz BİMER’E 426007 başvuru numarası ile başvuru yaptım.İstediğim insanca yaşamaktı.
’’Ne zaman işimi yapmak istesem DEVLETİ bulamadım.Ne zaman ADALETE başvursam önünü kapattılar.Ne zaman DEMOKRASİ istesem asılsız masallarla sizleri avuttular.Başbakanlık be Bakanlıklara başvurdukça sustular.Bir insana yapılan zulmünde bir sınırı vardır.Artık bedenimin DEVLETİN yaptığı bu zulme dayanacak gücü kalmadı iflas etmek üzere.Çaldılar gasp ettiler her sene alın teri ve emeğimi kuruttular.Yılda en az 30.000 lira kazanacağım işimi yapacak yaptıracak DEVLET olmadığından yılın yarısı açlık ve toklukla geçerken birileri artık makam satmayı sanat haline getirdi.Ben senede 30.000 lira zarar ederken birilerine ayda binlerce lira kazandırıp günlerini gün ettiler.Açım dedikçe Sosyal Yardım Vakfından elime 100,200,300 liralık çekler tutuşturdular.Bunlarla bir ay iki ay üç ay yaşamaya çalıştım ve doydum,Onlar makam satmaya ve zulme doymadı.Bana insan gibi yaşayacağım çalıştıkça alın terimin kurutulmayacağı vatandaşlarla aynı hak ve hürriyetlere sahip olacağım,kanun ve yasaların kişiler için değil,toplum eşitliği için uygulandığı bir yer gösterin.’’
Bu başvurumu Bimer Çankırı Valiliğine onlarsa Valilik Hukuk İşleri Şube Müdürlüğüne gönderdiler.Devlet içinde Devlet olan Derebeyleri 27 temmuzda sosyal yardım vakfından 250 liralık çek çıkartarak başvurumu ve başvurularımı anlamadıklarını beyan ettiler.Beyanlarına yeni arzuhal ile karşılık versem de,aradan bu güne kadar geçen sürede Çankırı da biri çıkıp ben Devletim,Ben Devletin temsilcisiyim,Ben bu Devletin Çankırı’da vekiliyim diyemiyorsa rica etsem bana anlatır mısınız siz hangi Devletin CUMHURBAŞKANISINIZ?
Bir oluşum daha var Çankırı’da sizin siyasi bir güç iken oluşturduğunuz İl İnsan Hakları Kurulu.Ekte bulunan ilk başvurumu gereği için Sosyal Yardımlaşma Vakfına ‘’aynı nakdi yardım yapılsın diye rica ’’,İkinci Başvurumu Çankırı Belediyesine sanırım Üçüncü başvurumun akıbeti ay sonu toplantısında belli olacak.
Türk Ulusunun Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN İl İnsan Hakları Kuruluna yaptığım ikinci başvurum üzerine 8 ekimde kepçeyle su kanalı önüne ördükleri duvarı kaldırıp 10 ekimde sulama suyu verdiler.Çankırı’da havalar soğudu tabiat derin bir uyku hazırlığında sabahları kırağı düşmeye başladı bu gün yarın Sonbahar yerini kışa teslim edecek bu suyla şimdi ne yapılabilir?Hani dalında kuruyan meyve can bulur mu bu mevsimde sebze yetişir mi?Ekim ayının 10 da sulama suyu vermek bir hakaretse bu hakaret bana mı,anayasaya mı,yoksa Çankırı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir parçası diye yönetenlere mi,yoksa her meydanda diktatör değiliz diyen AKP hükümeti nemi,yine yoksa diye devam ederek kısa bir süre sonra sırça sarayında Cumhuriyet resepsiyonu düzenleyecek olan Cumhurbaşkanımıza mı yapıldı?
Sanırım köşkünüz oldukça sıcak ve refah içindedir.Lüks ihtişam ve sınırsız bir güç içerisinde bir ulusun en yüksek mertebesinden bu milleti nasıl görmektesiniz? Kasımpaşalıyım Delikanlıyım diyerek ulusun sempatisini kazanarak Çankaya Köşküne çıkan Recep Tayyip ERDOĞAN’IN gözünden ve Cumhurbaşkanlığından ezilen dışlanan zulmedilen halkı nasıl görüyorsunuz, insan gibi mi yoksa ezilmesi gereken bir böcek gibi mi?
Türk ulusunun Sayın Cumhurbaşkanı söyler misiniz 10 senedir süren bu zulüm biterde Bahar gelir mi Çankırı’ya.Sakın sizde sizden önceki Cumhurbaşkanımız gibi adalet masalı anlatmayınız.Adalet temiz ahlaklı hür vicdanlı bir yönetimle tecelli eder.Sizler çözüm süreci olarak dağdaki teröristle mücadele ederken makamları sahiplenen eli kalem tutan teröristlerden bu şehri kim kurtaracak?Dağdaki terörist silah bırakıp Çankırı’ya gelse taşlayarak katlederler ve ilk taşı sizlerin makamlara layık gördüklerinizin atacağından hiç kuşkunuz olmasın.Sayın Cumhurbaşkanımız On senedir Ankara il sınırında bulunan Çankırı’da bir bahçevana sulama suyu verdiremeyen,adaleti sağlayamayan bir iktidar ne Oğuz boylarında ,ne Selçuklu devletinde,ne Osmanlı nede Türkiye Cumhuriyeti Devletinin başında bu güne kadar bulunmadı. Sayın Cumhurbaşkanım DEVLET diyorum Çankırı’da nerede?
17.10.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.