- 823 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
2. DERSİMİZ CİNSELLİK(3)
Polis Semra arkadaşı Sevim’ e dert yanmak istiyordu. Polis Sevim, ne de olsa evlilik konusunda kendisinden kat kat üstün tecrübelere sahip olmalıydı. Evliliğinde altıncı seneyi doldurmuştu ve en ufak bir çıtırtı yoktu kulaktan kulağa duyulan. Sevim’i abla gibi görüyordu. Aralarında pek resmiyet yoktu. Aslında havanın yumuşamasını Sevim’in alçakgönüllü olması sağlıyordu. Kibirli, kendini beğenmişin biri değildi. Öyleleri vardı ki; evde kocasından alamadığı hırsını devre altı arkadaşlarından çıkarmaya çalışanlar çoktu. O muhteşem elbisenin altında beline de tabancayı taktı mı, alçak dağları ben yaratmışım havasında çalımından geçilmiyordu. Ulan her tarafın amir olsa ne yazar, sen de hepimiz gibi emir kulu değil misin.
- Sevim abla ya sana bi şey sorsam bana kızmazsın değil mi, dedi Semra.
Sevim, sezinlemişti az çok. Sorsa sorsa yarın ki cinsellik dersinden olsa gerek diye, düşündü.
-Buyur canım, aklına ne geliyorsa, saklı gizli kalmamak şartıyla sorabilirsin.
-Hani şey diyecektim, evlilik konusunda…
- Ben çok mu acele ettim yoksa boşanmak için. Evliliğin ne olduğunu anlayamadan bir de baktım ki boşanmışım.
- Eşini hala seviyorsun değil mi?
- Seviyordum. Seviyordum diyorum çünkü; şimdi sevmenin bir anlamı kalmadı. Niye diye sorarsan ayrıldığım adam, benden boşandıktan sonra hemen başka biriyle evlendi.
-Demek ki seni sevmiyormuş.
- Seviyordu sevmesine ya sırf inat yüzünden evlendi. Bana nispet olsun diye.
- İşte böyle olur, diye konuşmak için yutkundu Polis Sevim. Semra’nın verdiği sigarayı yakmadı. Arada bir içerdi. Paket almışlığı yoktu.
- Bence sen evliliğindeki sıkıntılarını zamana yaymalıydın. İlk beş yıl çok önemli. Eşlerin bir birlerini tamamen tanıma kişiliklerin her iki tarafa üstünlük taslamanın sona erdiği zaman dilimidir. İşte bu süreç içerisinde sevgiyi ön planda tutmak lazım. Tabi cinsel ihtiyaçları da yabana atmamak lazım. Ekmek yemek, su içmek kadar önemli cinsellik. Sen süs olsun diye yapılan evlilik hiç duydun mu, ya da var mıdır böyle bir şey. Tabi ki olmaz. Bizim erkeklerin gözleri her zaman açtır. Bu genelde böyledir. Burada kadının uyanık olması gerek. Yani kadın enerjisinin tamamını görev yerinde harcamayacak. Mesai bitimi eve dönüldüğünde erkeğini yatakta hamur gibi yoğurmalı ki adamın pestili çıksın. Çıksın ki; gözleri dışarıdaki kadınlarda olmasın. Kadını cinsel obje olarak görenlerin defterini dürmek biz kadınlara düşüyor. Buraya kadar anlamadığın bir şey var mı Semra arkadaş?
- Yok abla.
- Sohbete devam mı, tamam mı?
- Devam…
Polis Hamza’nın ayak sesleriyle irkildiler. Kendilerine çeki düzen veriyormuş numarası yaptılar. Polis Hamza iki bayan polisin aralarındaki fiskosun neler içerdiğini az çok sezinlemişti. Bugün bütün işler askıya alınmış yarınki derse hazırlanıyordu karakoldaki personel. Suçlular, nezarethaneye tıkılmışlardı karga tulumba. Ne haltları varsa görsünlerdi. Kafa bir kez karıştı mı, dikkat dağıldı mı toplaması öyle kolay kolay olmazdı. Bu cinsellik hepsinden önemliydi. Son zamanlardaki polislerin yaşamlarındaki dramlar yabana atılacak cinsten değillerdi. Hatta bu konu üzerinde polis yazarlardan Ali Bayram’ın İntihardaki Polis romanı bile ses getirmişti getirmesine ya bir türlü okuma fırsatı olmamıştı. Yakından tanıyordu Polis Ali Bayram’ı. Helal olsundu. Bunca devinimin içerisinde kitap yazmak her babayiğidin yapacağı iş değildi. Yazar’ın yayımlanmış başka eserleri de vardı. Kertik, Arsine, 13’nde Kadın Olmak. Valla helal olsundu adama. Neyse onun cinsellik konusundaki düşünceleri nelerdi doğrusu öğrenmek istiyordu. Bir yazar polis olarak bizden farklılığı olmalıydı. İzinli olmasaydı, yarınki derste bülbül gibi şakırdardı valla.
Hiçbir şey olmamış gibi arkadaşlarının yanından başıyla selam verip geçti. Biraz önce Çingen kadınlarını içeriye tıkan polis:
- Amirim, Çingenlerin işi tamam. Hepsini de tıktım hücreye.
- Tamam.
Kafası meşguldü. Yoksa şamata gırgır yapmadan duramazdı. Dün geceyi düşündü. Yatakta karısı fişek gibiydi de kendisi sanki bir canlı cenazeydi. Karşılıklı olmayınca tadında olmuyordu hiçbir şey. Viagra da almamıştı. Zaten Moldavanlıyı hallettikten sonra gerek görmemişti Viagraya. Dünya kadar paraydı bir tableti. Tek maaşla düşünmek gerekti. Yabancı kadın olunca iş değişiyordu, evdeki olunca fark etmiyordu. Bu sefer faka basmıştı. Karısının deli fişek gibi üstüne geleceğini tahmin edebilmiş olsaydı almaz mıydı viagrayı, almaz mıydı…Neyse gafil avlanmıştı. Yarın ki ders için şimdi kafası allakbullaktı.
DEVAM EDECEK…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.