- 490 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
409- dağlarda maral gezer- ard,öyk. yeniyazım
Azeri televizyonu, o gün seyrederken şafak attı bende...
Dağları kameraya almışlardı. Seyirciye izlettiriyorlar.
Dağlar taşlar tıpkı bizim dağlar. Kısırın dağı. Gölebert’den döşten sallandığında alçak tepeler, çamlar...
Hasköy’ün mini ovası. Sevdiğim dereler, Sarme boğazından Göle ovası halı bilirsiniz ya... meşe, taş, kaya, yeşil manzara peysaj’la bilfiil ayn-ı.
Ekrana manzara geldi. Birden dik sıçradım yaradan Allah hakkı için...
"Ardahan’ı televizyona mı vermişler?"
Evdeki insanlar irkildiler! "Ne oldu?" diye. Onlar bana, ben Ardahan’a hayret-i icap kalmıştık.
Sağ köşe de "HAZAR TV" amblemini görünce jetonum düştü. Ardahan Ovasına benzer yeri gösteriyordu. Kurgulayarak beyaz renkli halı motifleri, manzaranın üstüne ovanın yüzüne kondurdular. Motif çizimli dağlar geziyor... beraber izliyoruz.
Halının şekilleri nereden rücahtır? Nereden peydahtır, bunu hep araştırmışımdır? Cevap gözümün önünde hazine dairesi mücevheratı gibi serilmişti.
BÜYÜK HARFLERLE CEVAP:
Dağlarda maral gezer
Zülfünü tarar gezer
Men dosta neylemişem ay balam
Dost menden uzak gezer
Doktora ihtisasını halı üzerine yapmış bayanla münazara yapmıştık. Üniversitenin limandaki çay bahçesinde. Sergi miydi ne? Kokteyl esnası, sohbete koyulmuşuz... halı üzerine soru sorma fırsatım bayağı oldu. Kız en sonunda bana Halı Satıcısı birinin adresini yazdı, verdi. Onu salıkladı. Açık sözlüydü. "Halı benim dengemi bozdu," dedi. "Doktoramı aldım ama çok zor bir sahaydı."
"Git o insana! Bende araştırma yaptığımda ondan çok yararlandım. "demişti.
Zamanının yokluğu muydu; neyse ben ona yormak isterim .
Dağlarda çiçek ay güne batım
Doldur ver içek ay güne batım
Ha burdan göçek ay güne batım
John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar öyküsünde RANCH kelimesini anlayamadım. Diğer cümleleri sürükleyen algım kesilince. Akış koptu. RANCH nedir? Dilimin ucuna söyleyip aklıma bir türlü getiremedim... rençber... rençber Ardahanlı için hayvancılıkla uğraşan kişi manasına gelir. İngilizce de RANCH yani renç okunuşuyla rençber’le çok yakın ses ve anlam benzerliği var. Ne dersiniz?
Gel bu körü bu köprüden geçir!
Onlar mı? Biz mi? Hangimiz hangimizden almışız?
Di haydi!
De haydi!
Ta haydi!
John Steinbeck’in romanı akıcı ve bizim ot biçinlerinde ırgatların, tırmıkçıların, sap çekenlerin yaşantılarına yakınlardı. Okuyucunun gözünden kaçmayacaktır.
İnsan kalpleri, kalbin çoşa gelimi. Gönüllerin içiçe erimeleri. Yaz- biçinde gök çadırın içine sıkışmış Ardahanlının yaşamını nasılda andırıyordu. Lençber, Reçber...
Cigaram yana yana
Od düşüp şirin cana
Bir tas su ver içem ay gelin
İçeyim gana gana
Azerbaycanlı sanatçılar. Halı motiflerini dağlar filminde dağların göğsüne koyup filme almışlar.
Azerbaycan’da, Gürcistan’da, Revan’da dağların resmi. Kafe’de, pastane’de, orada, burada, duvarda...
Kars ’da, Ardahan’da kahvenelerde İsveç Alp dağlarının duvar kağıdı resimleri yapıştırılmıştır. Kısırın Dağı resmi veya fotoğrafı maalesef asılmamıştır.
Damal’da ki Atatürk Silueti resmi sayesinde dağlarımızın biri sergilenme imkanı bulabilmiştir.
Bu yerel özgünlük meselesini konuştuğum bir arkadaş:
- Kasaplarda Hollanda ineklerin resmi asılır. Onu söylesene!
Kendi mama ineklerimiz.Tuj Koyunlarımızın, çığal boynuzlu cins ineklerimizin resmi, fotoğrafı asmayı, çizmeyi akıl edememişiz.
Dağlarda çiçek ay güne batım
Doldur ver içek ay güne batım
Ha bundan göçek ay güne batım
"Taşı gediğine koymak! Sözü punduna getirip söylemek."
Konu yukarıda ki konuydu. Arkadaşla ülfet bab’ında dertleşiyoruz.
"Allahuekber dağları sürüp Ardahan’a uzanır." dedi.
Ben de başımı sallayarak teyit ediyorum.
Yalnızçam Dağları alçak yüksek yeşil boya, tüpten sıkılmış... çıkmıştır.
Yeşil ve kroması o boycadır.
Kısır’ın Dağı yumurta topuk ayakkabı giymiş mankenin sütun bacağına çok güveniyordu.
Ardahan’dan dağlara göz atınca. Dağ olsun salt konun.
Nereden bakarsan bak! Neye baktığın ehemniyet kesbetsin tek.
Nasılmış bakman ve nerelerdenmiş. Önemsizdir.
Ben: "Allahaşkınıza," dedim arkadaşıma. "Sadede gel n’olur."
Çok sıkılmışım. Tevekelli, " Kısa kes Aydın havası olsun," demişim.
O da:
" Ya şunu murat ediyorum ki anlaşılsın: Dağlar Ardahan Dağları hiç dikkat etmedin mi? Hiç bir dağ yekdiğerinin önünü kapatmıyor. Her dağ kendini vitrinde görsetiyor. Görücülere çıkmış kızlar gibi."
"Ağaçlar da öyledir. Ağaç ağacı gölgesiyle örtmez kapatmaz."
"Ardahan Dağları gösterişte yekdiğerini önünü örtmez."
Tiyatroda da oyuncu kimse, oyuncu kimsenin önünü kapatmazmış.
Sinemada filimlere bak artistler ayrık durur.
Ardahan Dağları sanat gibi dağlar...
Akıllı, uslu dağlar.
Tuallere çizilesi,
Panolara asılası,
Güzellikte bir numara dağlar.
Haydi fotoğrafınızı çektirin, astırın DAĞLAR!
yalçıner yılmaz
19-03-2011
gebze
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.