- 1281 Okunma
- 6 Yorum
- 2 Beğeni
Son
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Geçici bir istirahat vermek istiyorum ruhuma:
Bugün bayram.
İç sesler: ‘’Laf.’’
İç kalabalık: ‘’Öldü! Öldü! Valahi de öldü’ğünü yazıyor. Bu haber başkaydı.’’
Saçma. Oturdum bankın üstüne. Bankalar kapalıydı. Kuşların beyne ihtiyacı yokmuş. İnsan kanatsız da güzelmiş. Kadının adı ne zaman zamir oldu hiçbir fikrim yok? Türk din kurumu ne zaman özerkliğini ilan edecek? Gençler bekliyor. Özgün latifelere hazır değilim henüz. Bağımsızlık olsun, kabulüm. Ayağa kalktım. Yürüdüm. Böyle başlıyordu bazı romanlar, bazı hikâyeler, bazı kavgalar. Çalsın o zaman zurnalar. Oynasınlar romanlar. Romalılar roman değilmiş. İyi halt yemişler. Kelime fetişistliği yapmak denir buna. Kayalıklarda tek ayak üstünde duran martılar, bayat simitleri kemiriyor. Bu iyiydi galiba. Galibiz en sonunda. Kovduk zındıkları hamamlarımızdan. Haremlerin güvenliği benden sorulur, ey mü’minler! Deniz ve mehtap sordular seni neredesin. Neredesin saadet? Bakma bana öyle. Şehirlere bombalar yağardı, ben geceleri dolaşırdım. Menfaatim aşktan yana yok. Hakikat kuldan gizlenilmez!..
Öteki ben: ‘’Kestik.’’
ekim 2014
YORUMLAR
İhtimallerin can sıkıcılığına göz kapayarak, bilmenin ıstırabına mı tutunsak.?
ve fakat,
bilgisini sergileyenlerin de iğreti iticiliğini bu denli bilirken.
iç dış tüm sesleri işitip, tüm seslere kalabildiğimizce sağırlaşarak
ve
kalabildiğimiz kadar kalabalık bir yalnızlığa kalarak, biz,
yine de soluğumuz sonuna düşünelim ve düşelim.
S.onsuzluk’ dediğimiz kendimizin en derinine..
~~
Saygı.selâm
Sen ırmağın suyundan git, göl sever beklemeyi
Ne diyebilir ki bir ampul yanarken böyle ateşli
Nasıl gitsin bir duvar, gittiğinde kopacak fırtına
Korkularımız, vehimlerimiz ve hurafeler
Bir ışık ne kadar aydınlıktır kendi içinden de bakınca
Deliler intihar etmez, onların aldırdığı yok bu hayata
Fındık, kabuğuna sığar da; kale, kapısından giremez
Yalanlar ve söz üzerine ne çok şeyler işte şeyler ileri geri
İnsan en çok kendine yazar