YORUMLAR
Gecenin dinginliğine inat oldukça sarsıcıydı öykü. Hele de Ertuğrul'un içinden geçen sorgulamaların etrafında döndüğü yılgınlık ve günah işleme korkusunu güçlendiren müphem ve üstü kapalı anlatımın Ertuğrul'un bu halini inanılmaz vurgulaması...
Her ne kadar inanç ve inançsızlık üstüne yazılmış olsa da, öykünün felsefesinin belkemiği olan değişim, inanç ve inançsızlığı fuzuli, rolü az bir detay haline getiriyor.
Anlatımda, sanki yazarın bilerek vermediği detaylar okuyucuyu anlamada zorluyorsa da, kahramanların karmaşık haleti ruhiyesine oldukça destek veriyor.
Öykü bittiğinde Ahmet'in gerçekte varolmadığını, onu, içindeki kuşkularla yüzleşmek için Ertuğrul'un var ettiğini ve finalde de yok ettiğini, ondan kutulduğunu düşündüm.
Gülümser ise teslimiyetin bir tükenişi mi, yoksa değişimin engellerine bir başkaldırı mı? Kim bilir...
Bence günün seçkisi olmalı...
Bu Defter'deki ilk öykünüz galiba?Güzel bir başlangıçtı.
Elinize, yüreğinize sağlık...