Şairin Karşılıksız Aşkı
Sitelerde paylaşıma yönelik tartışmaları, hem üye kimliğimle, hem de editör kimliğimle yaşamış birisi olarak, her iki cenahtan da gözledim, değerlendirdim; çoğu kere yazılarımla konuyu yaydım ve onurlandırıldım; içinde olduğum önceki site çemberlerince de tam tersine ’tu kaka’ bile edildim.
Site içinde sanat için teşvik amaçlı, heves artırıcı yaklaşımların da sonu yok; bunu hep deneriz, vazgeçmeyiz, şiire sevdalı olsalar da, yolunu yıllar içinde bulamayanlar için, algılarımızı belirtiriz onlara.
Gerçekten de şairlik, karşılıksız aşk gibi, hep şiiri sevmekle olmuyor; şiir de sizi biraz sevmeli, onun sizi bir gün seveceğinden emin olmalısınız. Şiirin üzerine gidecek gücü bulmanız, özellikle de ortamda heves kırıcılar olduğunda, şiiriniz hiç okunmadığında, daha bir önem kazanıverir bu; en az bir kişinin onu okuması ve sizi algılarıyla ışıklandırmasını istersiniz. Çünkü şiir, kalemin salla pati hareketleriyle oluşabilir, ama hedefi bulamaz; siz hedefe bakarken kalem, kalenin dışını göstermektedir; bunu da tribünden birinin uyarmasıyla anlarsınız; çünkü şiiri okuyanlardan geri bildirim almaksızın, onlara ulaştığınızdan asla emin olamazsınız. "Sanat için yapıyorum" diyenlere benzeyip, yıllarca aynı şiiri yazıp, kimsenin değerlemesine bile bakmaz, "iyi şair" pâyesini kendinize kolayca verebilirdiniz.
Elbette ki birçok sitede, benzer paylaşım sorunları vardır; çoğu irdelemeyi makalelerle burada tekrar ele almak gerekmez; çoğu bilinir, ama bir türlü yorum noksanlığı ile yorum yapıcıyı aynı noktada birleştiremeyiz; ikisi aynı kişi asla olamıyor ne yazık ki.. Topluca konuşsanız, tek başınıza bir kovboy gibi şiir yazıp kaçsanız da, bu tür teşvikler, kişiye bağlı, bireysel olmaktan da hiç kurtulamıyor zaten.
Paylaşım için neler yapılabilir; sitelerin amacı nedir, biliyor muyuz. "Şiir yolunu arayan dervişler" için midir; yoksa "iyi şiir yazıp okutmaya gelenler" için midir; bunun ayrımına varmamış nice üye kitlesini de yok sayamayız.
’Tu kaka’ edildiğim yerlerdeyse; yıllarca bunun savaşını verdim; kendi şiirlerimizi ikinci plana atarak, editörleri sanat görevlisine dönüştürdük; şiirlerinin tescilini kendilerine bıraktık, zamanımızı üyelere ayıralım diye.. Ancak çoğu kere site kuruluş amaçları kişisel yayın, arkadaş bulma, sosyalleşmenin bir yolu olarak görüldüğünden, sanat kaygılarımızın ikinci planda kaldığını, şairlik sevdasının sabıkalı yorum soytarılarıyla klişeleşmiş yağlı çemberlerde kısıtlı kaldığını bile gördük.
Keşke bu kaygılar, bugün daha bir ders alınmış konular olarak değerlendirilse de, tekerrür etmese açmazlarımız, sanattaki aksamalarımız. Ne var ki bu sanat, kaçınılmaz biçimde toplumsaldır, insanın insanlara yazdıklarıdır; sorunlara eğilişidir; başkalarının sevdayı algılamasını sağlamaktır, kötülüğü ise karalamak, aslen kibri yenmektir bir bakıma..
Umarım, değerli kalemler, bu konuların üzerine daha bir heyecanla eğilir ve şu paylaşımın, başkasının sofrasındakilerle ilgilenmek olmadığını algılarlar. Çözülmesi gereken ama oldukça geciken konulara yelken açmasını beklerim tüm kalemlerden, iyiye yönelik her türlü değerlendirmenin yararlı olacağını da biliyorum.
YORUMLAR
Orhan Tiryakioğlu - 20.10.2014 21:30:24
Merhaba sayın Necmi Dayan,
Efendim, içtenlikle paylaşmış olduğunuz yıllanmış deneyimler; benzer koşullarda çaba göstermiş birçok dostumuzun ortak kaygılarıdır.
Aslında bundan şikayet edenlerin sayısı oldukça fazla, belki de çoğu belli bir mengeneye sıkışmış durumda, belki de sisteme uyarak, "hiç olmazsa şiirim okunuyor" avuntusunda.. Ne kadar gerçek olduğunu, hangi değerde karşılık bulduğunu bilseler, daha bir seçici olabilirlerdi şu sanal sayfalarda.
Çok teşekkürler katkılarınıza, selamla
Orhan Tiryakioğlu - 20.10.2014 21:02:19
Merhaba sayın Ahmet Zeytinci,
Paylaşımın temel sorunlarına eğilmek zorunda kalıyoruz yıllardır. Sanki gelişsek, birilerinin şiirin engelleyecekmişiz gibi politikalar bile izleniyor narsizm yüzünden sanal sayfalarda.. Eğitminizi sürdürürken, "önce ben" diyemezsiniz; ortak zeminlerde at koştururken de, sadece "benim şiirim" de...
Şiirle haşır neşir olan kalemleri, aydınlığa çıkmak için el ele olmaya, daha iyisi için tartışmaya da (konu üzerinde geliştirme çabasına) davet ediyorum her kalemşörü..
Umarım, doğru düşünüp, daha ilerisini görenlerden oluruz. Çok teşekkürler yorum ve katkılarınız için.
Selamla.
Necmi Dayan - 19.10.2014 22:39:46
Önemli bir konu. Sıkıntımız çok aslında. Yazma uğraşı çok detaylı yollardan geçer. Merdivenin en üst başmağına çıkmak isteyenler oldukça fazla. Ciddi denebilecek bir edebiyat sitesinde bir kaç yıl tanınmış yazarlardan birini ve bir kaçını da hep aynı konular yazdıkları için ve bilinçsiz okurları kandırdıkları için haklarında eleştiri yazdım. Ne yazık ki ezberci bir zihniyetle saplantılı bir zihniyetle üstelik akademi mezunları tarafınca sizin deyiminizle tu kaka oldum. Milletvekillerinin dokunulmazlığı var. Bu ülkeyi yıllardır yazılarıyla şiirleriyle oyalayan romancıların şairlerinde ne yazık ki dokunulmazlıkları var. Örneğin yedi sekiz yıldır diğer bir siteye üyeyim. Ama site de dolaşanları ne ben anlatayım burada ne de sizin canınız sıkılsın. Site de şiirden yazıdan başka ne ararsanız var. Her türlüsü. Amaç reklamsa amaç çok tıklanıp para kazanmaksa o ayrı bir konu. Can sıkıcı dedim. Onlayn olanların yüzde doksanı vakit öldürmek için orada. Yararlı hiç bir şey yok. Durum vahim ve anlatılacak gibi değil. Samimiyetle edebiyata gönül veren siteler parmak sayısı kadar az. Bir tanesi burası. En azından bir şiir sever yazı sever biri olarak burada bulunmaktan memnunum. Esenlikle kalın
Ahmet Zeytinci - 19.10.2014 22:31:23
Yine kayda değer bir yazı kutlarım. Tabi ki şiiri sevmek yetmiyor iyi şair olmak için tespitiniz gerçekçi şiirinde şairi sevmesi lazım ayrıca şairin de çok araştırıp okuması lazım. Bazı genç arkadaşların ve olgun şairleri de katalım hadi, şiirlerine baktığım zaman epeyce konu sıkıntısı çektiklerini gözlemliyorum. Şiir yazmak için tabi ki sadece şiir kitabı okumak da yetmiyor demek ki şiirin akraba olduğu öncelikle tarih, psikoloji, felsefe sosyoloji gibi bilimler ve dokümanlar ile de ilgilenmek, okumak, araştırmak lazım. Sitemizde de başka sitelerde de özensiz yazan bir dolu şair arkadaş var. Oysa yazmak için zaman tanımak lazım hem yazacağımız şiire hem kendimize. Olumsuz eleştirileri bir çok genç arkadaş iyi karşılamıyor oysa içinde aşağılama ve hakaret içermeyen eleştirileri genç olsun, yaşlı olsun baş tacı yapmalıdırlar. İyi bir şiir okuyucusu ve öğrencisi olmalı önce tüm şairler ve şair adayları. Umalım ki sanat ve güzel şiir kaygıları hiç ikinci planda kalmayıp hep ön planda olsun. Tebrikler ve teşekkürler feyiz alınası bir yazıydı yine Orhan bey
Yazınız o kadar doğrucu ki... Evet şiir karşılıksız aşk gibi... Yalnız şiir yazıldığında insan ister istemez bir yarış içine sokuluyor... Yani gelen yorumları, beğeni alması.. şairi komik bir stresin içine itiyor... üstelik iyi yada çok çok mükemmel olması bence önemli değil.. neden derseniz sonuçta her biri bir duygu birikimiyle ele alındığı için, okuyanların da aynı duyguyu almasını bekliyoruz... Fakat bazen emek verildiği için dahi yorum yapmaktan kaçıyor.. veya şairi yönlendirmek adına dahi yol göstermiyoruz..
Bu satırlarınıza da katılıyorum (. "Şiir yolunu arayan dervişler" için midir; yoksa "iyi şiir yazıp okutmaya gelenler" için midir; bunun ayrımına varmamış nice üye kitlesini de yok sayamayız. )... acaba şairmi önce karar vermeli şiiri ne için yazdığına.. yoksa yorum yapmaya dürüstçe uğraşanlarmı.. ?
Şiir konusuna eğildiğiniz ve gerçekten önemle ele aldığınız için Teşekkürler.. Saygılarımla...
orhanti
Sanki gelişsek, birilerinin şiirin engelleyecekmişiz gibi politikalar bile izleniyor narsizm yüzünden sanal sayfalarda..
Eğitminizi sürdürürken, "önce ben" diyemezsiniz; ortak zeminlerde at koştururken de, sadece "benim şiirim" de...
Nicesine, çok teşekkürler, selamla.