- 3203 Okunma
- 18 Yorum
- 1 Beğeni
DİKKAT..!..SUYUN HAFIZASI VAR ...!
Merhabalar Değerli Dostlar...
yeni güne.... yeni sabaha ... yeni hayata ...bilime ..GELECEĞE...hep beraber merhaba...
..ışıl ışıl olsun gönlünüz gününüz ....ışıl ışıl baksın gözünüz..mutluluğunuz hep ama hep olsun....
............GELECEĞİNİZ KUTLU OLSUN..........
okulda bir öğrencimiz proje ödevini laboratuvarda gözetim altında gerçekleştirdi...
iki kavanoza eşit oranlarda pirinç ve su ilave etti ...kavanozun birine güzel sözler diğerine kötü sözler söyledi her gün tekrar ederek ...sanırım on on beş gün devam etti böyle....bu zaman sonunda güzel sözler söylenen kavanozdaki pirinçler beyaz ve kokusuz kalırken kötü sözler söylenen kavanozdaki pirinçlerin görüntüsü rengi ve kokusu bozulmuştu..
sebebini ne olabilirdi..? biz merak ettik ...ya siz... merak ediyor musunuz...?
öyleyse bilimsel düşünüyorsunuz...ne dersiniz bu konuda ..?
aşağıdaki yazı bize değişimin nedenlerini bilimsel açıklayacak...ve bizler düşünmeye başlayacağız...hazır mısınız ..? buyurun öyleyse....
Fransız bilimadamı Dr. Jacques Benveniste yaptığı araştırmalarda DNA hücrelerinin belli bir frekansta foton (ışık) yaydığını, farklı hücrelerin farklı frekansta titreştiğini, farklı titreşimdeki iki hücre yan yana geldiğinde yeni bir frekans oluşturup birlikte bu frekansta titreşmeye başladıklarını ve elektro manyetik dalgalar ile bir çağlayan yaratıp ışık hızında yolculuk ettiğini keşfetmiş.
1980’lerde başlattığı çalışmalarında suyun hafızası olduğunu anlamış. Suya bir madde ekleyerek bunu 1 milyon kez sulandırmış ve özel bir alet ile aşırı hızda sallayarak o maddenin yok olacağını tahmin etmiş ama hala maddenin suda mevcut olduğunu görünce deneylere defalarca milyonlarca kez daha sulandırarak devam etmiş.
Ancak ne kadar sulandırsa da suyun içine en başta eklenmiş olan maddenin yok olmadığını tespit etmiş. O zaman suyun yüklenen maddeyi bir şekilde hafızaya kaydettiğini anlamış.
Bir başka deneyinde suya bir zehir yerine sadece zehirin frekansını yüklemiş ve aynen zehirin kendisi eklenmiş gibi içine koyulan sinekleri öldürdüğünü görmüş.
Benvenistenin araştırmalarını şüphe ile karşılayan Queens Belfast üniversitesi Profesörü Madeleine Ennis Avrupa ülkelerinde yelpazelenen bir araştırma grubuna katılmış. Fransa, İtalya, Belçika ve Hollanda’dan oluşan ekip Profesör M. Roberfroid tarafından koordine edilmiş.
Belçika Katolik Üniversitesinde, Benvenistenin kullandığı orijinal deneyin daha rafine edilmişini kullanarak, yapılan uygulamayla ilgili her dört laboratuardaki bilim adamları deney solüsyonlarının içinde ne olduğunu bilmeden çalışmışlar. Hatta tüplerin bazılarında sadece saf su varmış.
Tüm deney bağımsız bir bilim adamı tarafından koordine ediliyormuş. Bu kişi tüm solüsyonları kodluyor ve bilgiyi topluyormuş ama deneylerde bil-fiil çalışmıyormuş, bu yüzden yalan ve dolana yer kalmamış. Yapılan tüm deneyler Benveniste’nin sonuçlarını desteklemiş.
Benveniste buna karşılık "12 sene önceye, bizim başladığımız noktaya gittiler" demiş. Benveniste ayrıca "Biyokimyevi maddelerin yaydığı sinyal kaydedilip internet aracılığı ile dünyaya yayılabilir ve bu sinyal biyolojik hücreleri sanki gerçekte o madde varmış gibi etkileyip değişim yaratır" demiş.
Unutmayalım ki; insan bedeninin %85’i sudur. Düşüncelerimiz ve konuştuklarımız bedenimizdeki suya kaydedilir ve o kalitede yaşarız. Şeklimizi, sağlığımızı ve hayatımızı biz oluştururuz. Yaşam muhteşem bir enerjisel danstır, frekansların uyumu, birleşmesi, çatışması, iç içe geçmesi, aşağı-yukarı, sağa-sola, zıt yönlere dalgalanmasının dansı.
Masaru EMOTO
"İÇİNDE SU OLAN ŞİŞENİN ÜSTÜNE YAZILMIŞ VEYA SÖZEL SÖYLENMİŞ OLAN SÖZCÜKLER, DÜŞÜNCELER, SUYA ÇALINMIŞ OLAN MÜZİK VEYA OYNATILMIŞ FİLM İLE SUYUN YAPISAL ÖZELLİĞİ DEĞİŞİR."
Yaratıcı Japon bilim adamı Emoto’nun çalışmasında somut kanıtlarla insanın titreşimsel enerjisinin, düşüncesinin, kelimelerin, fikir ve müziğin, hatta son yaptığı çalışmalarda suya oynatılan filmlerin dahi suyun moleküler yapısını etkilediğini ispat etmiştir.
Su bu gezegendeki yaşamın kaynağıdır. Beden bir sünger gibidir ve hücre denilen, sıvı dolu trilyonlarca odacıktan oluşur. Yaşamımızın kalitesi sıvımızın kalitesi ile direk bağlantı halindedir. Su son derece uyumlu bir maddedir. Fiziksel şekli kolayca bulunduğu ortama adapte olur.
Fakat değişen sadece fiziksel şekli değildir, moleküler şekli de değişir. Çevreden aldığı enerji veya titreşimler suyun moleküler şeklini değiştirir. Bu anlamda su sadece görsel olarak çevresel durumu yansıtmaz, aynı zamanda moleküler anlamda da yansıtır.
Bay Emoto görsel anlamda bu moleküler değişimi belgelemekte. Su damlacıklarını dondurup fotoğraf çekme kapasitesi olan bir karanlık alan mikroskobu altında inceliyor. Yapılan çalışmalar çevresel etkilerin suda yarattığı moleküler değişimi açıkça ortaya koymakta.
Bay Emoto dünyanın değişik kaynaklarından alınan ve değişik durumlarda olan suyun kristalize şekillerinde birçok büyüleyici farklılıklar keşfetmiş.
Akarsulardan ve kaynaklardan alınan su çok güzel geometrik şekilleri olan kristal desenler gösterirken, sanayi ve yerleşimin yoğun olduğu yerlerden alınmış kirli ve toksik su ile su borularında, depolarda bekletilen durgun su damıtılmış olsa bile kesin olarak şekilsel bozukluk ve rast gele oluşmuş kristal şekiller oluşturuyor.
suyun kristallerindeki müthiş değişimleri sayfaya alamadım...(özür)
keşke bu bölüme de resim eklenebilse ne güzel olacaktı...
şekilleri inceleyince daha iyi kavranıyor olay..
Bu fotoğraflar suyun inanılmaz yansıtmalarını gösteriyor. Canlı ve her duygu ve düşüncemize tepki veren bir madde. Suyun, çevresindeki titreşim ve enerjiyi kolayca kopyaladığı açıkça ortada. Su, bir şey söylendiğinde, aktarıldığı anda, anında etkilenmekte.
Fotoğraflardaki dondurulmuş sulara fotoğrafları çekilmeden önce ya sözel olarak veya şişenin üstüne yazılarak resimlerin altındaki kelimeler yüklenilmiş. Suyun kelimelerin manalarının enerjisini kopyalayıp, görüntü olarak verdiği yansımanın gerçekliği şaşırtıcı.
Yapılan araştırmada suya müzik de çalınmış, film de oynatılmış. Örneklerde kelimelerin ve müziğin etkisini görebiliyorsunuz. Film oynatıldığında da korku filmlerinin, şiddet içeren filmlerin kötü bir etkisi olup şekil bozuklukları oluşmuş. (Bu yüzden sizlere bu tarz filmleri hiç seyretmemenizi veya mümkünse hiç olmazsa hemen uykudan önce seyretmemenizi tavsiye ederim. Uykudan hemen önce yapılan şeyler bilinçaltına daha çabuk yerleşir ve etkiler.)
Su hücreler arası bilgi alış-verişini sağlar. Bu şekilde var olabiliyoruz. Sizin gün içinde düşündüğünüz ve söylediğiniz her şey tüm hücrelerinizi etkiler, çünkü bedeninizdeki su bunların enerjisini kopyalayıp hücrelere dağıtır.
Dolayısı ile siz bir bakıma düşündüğünüz ve konuştuğunuz şeyler olursunuz, bedeninizi de etkilersiniz. "Ben hep hasta olurum." dediğinizde içinizde dolaşan su o kaliteye bürünüp bunu hücrelere iletir. "Beni hasta ediyorsun, seni öldüreceğim" cümlesi yüklenilmiş olan suyun fotoğrafına bakınız.
Düşündüklerinizin ve konuştuklarınızın kalitesinde yaşarsınız. Tüm hayatınız ve sağlığınız hücrelerinizde var olan, atalarınızdan aktarılan ve kendi geçmişinizden gelen bedeninizdeki sudaki bilgilerin kaydıdır.
bir başka örnek
Burada iki ilk okul talebesi, okul için bir deney yapmışlar. İki farklı şişeye pişmiş pirinç koyup şişenin birine "Teşekkür ederim!" diğerine ise "Seni Aptal!" diye tekrarlamışlar.
Bir ayın sonunda "Teşekkür ederim!" denilen pirincin renginin sarı ve kokusunun helmelenmiş pirinç gibi olduğunu ve "Seni Aptal!" denilen pirincin ise simsiyah ve kötü kokulu olduğunu, pirincin bile kelimelerden etkilendiğini görmüşler.
Bu deney yayılmış ve birçok insan aynı deneyi tekrarladığında aynı neticenin elde edildiğini görmüşler. Siz de deneyebilir, farklı kelime veya cümlelerle ne tür netice elde ettiğinizi görebilir, söz ve düşüncenin etkisini bizzat gözlemleyerek yaşayabilirsiniz.
İşte geldik, Allah Rasûlü Muhammed Mustafa’nın bir mucizevî tesbitine daha...
Kişi, abdest alırken, dua etmek suretiyle, belli bir anlam ihtiva eden beyin dalgalarıyla su kristallerini değiştirerek, etkileyerek, iyonize ederek vücüduna yararlı su iyonlarının girmesini sağlar!.
Su içerken veya birşey yerken elindekine besmele “OKU”manın (beyin dalgalarını içtiğine veya yediğine yönlendirmenin) anlamı da buradadır!.
su kristallerinin insanların yaydıkları düşüncelere göre nasıl şekil aldıkları mikroskoplarla açık seçik tesbit edilebiliyor!.
İnsan beyninin farkında olarak veya olmayarak yaydığı dalgalar, aynı esasla, suyu, sudan varolmuş canlıları sürekli etkilemektedir. Bu yüzden de “insan düşüncelerini açıklasa da açıklamasa da sonucunu yaşayacaktır” anlamına gelen bilgi verilmiştir Bakara suresi 284. âyetinde.
su sağlılktır... su hayattır ... insanca pozitif düşününce ....
atalarımız keskin sirke küpüne zarardır demişler....
ya siz ...? şimdi neler düşünüyorsunuz..?
.ne dersiniz değerli dostlar....?
sabiha küçüktüfekçi
08.06.2008
İnsan beyninin yaydığı düşünce dalgalarının suyu nasıl etkilediğini gösteren araştırma sonuçlarını aşağıdaki linklerden İngilizce okuyabilirsiniz.
araştırma sonuçları:
www.hado.net/index2.html
www.wellnessgoods.com/messages.asp
www.adhikara.com/water.html
www.life-enthusiast.com/twilight/research_emoto.htm
www.cerncourier.com/main/article/46/2/8
(İngilizce bilmeyenler Prof. Dr. Masaru Emoto’nun Türkçeye çevrilerek yayınlanmış “SUYUN GİZLİ MESAJI” isimli kitabını okuyabilirler.)
kaynaklar
sufizmveinsan.com/arastirma/suyun_hafizasi_var.htm
pafuli.net/yenibirbakis/forum_posts.asp?TID=1687
YORUMLAR
Yazınızı ilgi ile okudum. Emeğinize sağlık. Şekil olarak biraz daha özetlenebilirdi.
İçerik olarak da verilen teorilerin tersini ıspata çabalayan araştırmalar da var. Bunlar kanunlaşmadan çok şey ifade etmese de Suyun sayılamayacak kadar faydası var. Düşünün; hava, su, toprak, güneş ışığı. Tabiatta en çok bulunanlar. İnsana en çok lazım olanlar da bunlar. Ama kağıttan yapılan para herkesin gözdesi.
Sizin gibi düşünen kalemler ara sıra bunları hatırlatmalı.
Saygılar. Kutlarım. Bayramınız kutlu olsun.
Kişi, abdest alırken, dua etmek suretiyle, belli bir anlam ihtiva eden beyin dalgalarıyla su kristallerini değiştirerek, etkileyerek, iyonize ederek vücüduna yararlı su iyonlarının girmesini sağlar!.
İlmi realitelerleİlahi dengenin ahengini güzel üslupla ifade eden bilgi verici ve yararlı bir yazı örneği,
Tebrik,takdir ve selamlarımla nice güzel yazılara hocam!
POZİTİF DÜŞÜNMENİN SU PRİNÇ GİBİ NESNELERİN YANISIRA
İNSAN HAYATINI PSİKLOJİSİNİ NEKADAR ETKİLEDİĞİNE DAİR ÇOK İLGİNÇ BİR ÇALIŞMA OLMUŞ.
bU DEĞERLİ BİLGİLERİ DERLEYİP BURAYA ALDIĞINIZ VE MÜKEMMEL GÜZELLİKTE BİR ÖNERİYLE BİZE SUNDUĞUNUZ İÇİN SİZLERE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUZ.
Sabiha hocama tebrik ve teşekkürlerimle.
Saksıdaki çiçeklere söylenen sevgi sözcüklerinin, çiçeklere yararlı olmasının da su ile ilgisi varmıdır diye düşündüm. Kuantum fiziyinde atomlarda elektron ve notron ve protonların dışında "atom altı parçacıklardan" söz ediliyor.Bu parçacıkları bazı yorumcular maddenin ruhu şeklinde kavramlaştırmaktalar.sonuçta herzaman bilinmeyenler olacak öğrenme devam edecek teşekkürler.
Düşünce enerjinin en yüksek boyutudur bence ve bu frekans ne denli güçlü ise suya yazılan düşler de o denli etkilidir sayın hocam, bu yazdıklarınız doğrular nitelikte olaylar başımdan mucizevi biçimde geçti...Bunları ilk fırsatta yaşadığım mucizevi olaylar olarak açklayacağım ...ÇOK BİLİMSEL BİR YAZIYDI ...emeğinize yüreğinize gönlünüze sağlık biricik hocam !
Şaban Aktaş tarafından 6/12/2008 11:41:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
Burada iki ilk okul talebesi, okul için bir deney yapmışlar. İki farklı şişeye pişmiş pirinç koyup şişenin birine "Teşekkür ederim!" diğerine ise "Seni Aptal!" diye tekrarlamışlar.
Bir ayın sonunda "Teşekkür ederim!" denilen pirincin renginin sarı ve kokusunun helmelenmiş pirinç gibi olduğunu ve "Seni Aptal!" denilen pirincin ise simsiyah ve kötü kokulu olduğunu, pirincin bile kelimelerden etkilendiğini görmüşler
süper bir yazıydı....
yüreğiniz dert görmesin....
Harika paylaşımınız için çok teşekkür ederim.
Kötü düşüncelerin paylaşılmasından hoşlanmam ama şunu söylememe izin verin: Yine bazıları gözlerine kapatmak suretiyle bu tür bulguları görmezden geleceklerdir, ya da uzak doğu inançlarıyla örneklendireceklerdir. Bİr çok güzel olayı görmezden geldikleri gibi..
Aynı deneyi maddeler üzerinde de yapsalar aynı sonucu alırlar, çünkü biz buna ruh diyoruz. Peygamber Efendimiz artık üzerinde dayanarak hutbe vermiyor diye, inleyen ağaçta da bu halin son noktasını görüyoruz. Aynı şekilde Efendimizin elindeki kelime-i şehadet getiren taşlarda da ...
...
Kişi, abdest alırken, dua etmek suretiyle, belli bir anlam ihtiva eden beyin dalgalarıyla su kristallerini değiştirerek, etkileyerek, iyonize ederek vücüduna yararlı su iyonlarının girmesini sağlar!.
Su içerken veya birşey yerken elindekine besmele “OKU”manın (beyin dalgalarını içtiğine veya yediğine yönlendirmenin) anlamı da buradadır!."
Değerli Kardeşim, abdestin önemini anlatan nadide satırlarla bahtiyar ettiniz. Allah sizden razı olsun.
Yüreğinize ve kaleminize sağlık efendim. Selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Emanetiniz Allah’adır.
EMEĞE SONSUZ SAYGILAR
YARADANIN HER DURUMDA SONSUZLUGUNA YEMİN OLSUNKİ HER ŞEY HAK ETTİĞİ DEĞERİ BULUR..............
FELSİ YAZINIZ BUNU DÜŞÜNDÜRDÜ
GÜZEL YÜREĞİNİZ
GÜÇLÜ KALEMİNİZ
SAYGINLKIĞINIZ
BANA SAYGI DUYDURUYOR SİZE.....ESEN KALIN
FİNAL KESKİN SİRKE KÜPÜNE ZARAR VERİR
İNANCINA BİL MUKABİL KATILIYORUM ESEN KALIN
Merhabalar Değerli Dostlar...
yeni güne.... yeni sabaha ... yeni hayata ...bilime ..GELECEĞE...hep beraber merhaba...
..ışıl ışıl olsun gönlünüz gününüz ....ışıl ışıl baksın gözünüz..mutluluğunuz hep ama hep olsun....
............GELECEĞİNİZ KUTLU OLSUN..........
sizin de degerli Hocam .. sizinde kutlu olsun .. hep güzellikler sizinle olsun ...
yine gelecegim sayfaniza ...
su gibi aziz olunuz....
sevgimle .........