- 618 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Sertifikalı Çoban
SERTİFİKALI ÇOBAN
Hacı Ömer abim asker dönüşü köyde bakkallık yaptı. O sırada biz (Mehmet’le ben)Boğazlıyan Ortaokulu’nda öğrenciyiz. Tatilde köye gelince dükkana ben bakardım. Zordu tabii. Ama bize babalık yaptı Hacı Ömer abim. Elimizden tuttu. Önümüzü açtı. Okutuyor. Tüm masraflarımızı hiç yüzünü buruşturmadan karşılıyor. Okuldaki başarımızla gururlu:
"Hatip bunlar hatip..."diyor.
Böyle bir insanın biraz gezip tozmaya hakkı yok mu? Elbette var...
Bunları bildiğim için hiç sesimi çıkarmazdım. “Cıngıllıoğlu Bakkaliyesi”nde nöbeti devralırdım. Abimin dükkanı da arı kovanı gibi işlerdi doğrusu.
Abim yazın izine gelen Alamancılardan pat sat Almanca öğrendi.”Azovv, aşloh menç, afederzeyn, gütınabınt, gutınmorgen gibi..." O zamanlardan kulağımda kalan kelimeler...
H.Ömer abim de Alamanya sevdası başladı. Avrupa’ya gitmeyi kafasına koydu. Dükkanı Mehmet abiye (Uzun Oğlan) devretti. Tuttu Avrupa’nın yolunu. Turist olarak hem de...Artık kısmet nereyse...Almanya mı olur? Yoksa Avusturya, Belçika, Hollanda, Fransa mı?...Çünkü turist gitti. Gerisin geri dönmek de var işin içinde...
Nihayetinde H.Ömer abim Fransa’ya kapağı attı. Bir çiftlikte iş buldu. Orda hayvanlara bakacaktır. Kolları sıvadı. İşe başlayacak. Ama çiftlik sahibi sordu:
"Setifikan var mı?"
H.Ömer abim:
"Yok... Ne sertifikası? Çobanın da mı sertifikası olur?"
Böyle suyun akışı gibi,bülbülün ötüşü gibi konuşup anlaştılar sanmayın. Tarzanca canım. Yarı Almanca gut mut! Yarı beden dili... Anlayın işte.
Çiftlik sahibi bir ay kursa gönderdi H.Ömer abimi. Sertifika aldı H.Ömer abim.İşe başladı akabinde. İşi öyle bir yapıyor ki kitabın kavlince. Patronu çok memnun sertifikalı elemanından.
Sertifikanın bir fotokopisini çektirdi H.Ömer abim. Bir mektup yazdı bizim Oğulcuk’taki çobanlara:
"Ben köye gelinceye kadar böyle bir sertifika aldınız aldınız.Almazsanız gözüme görünmeyin." dedi. Dedi demesine de bizim köyün çobanları gülüp geçtiler. Yetmişli yıllarda çobanlık kolaydı. Bir aba,kepenek,bir değnek...Bir de cesur yürek tamamdı. Koyun değil mi otlar,yayılırdı. Çobanlık ihtisas isteyen bir meslek değildi.
Günümüzde öyle mi ya?
Geçen ilkbaharda Mersin’de arıcılık kursuna gidiyoruz. Baktım “Sürü Yönetimi Kursu” da açılmış. “Sürü Yönetimi Kursu”nda çobanlar eğitiliyor. Kurs bitiminde de sertifika veriliyor. Zaman olsa Sürü Yönetimi Kursu’na da giderdim. Ders notlarını aldım getirdim bizim Gökay’a verdim. Süt sağımına kadar ayrıntılı ders notları vardı. Gökay bir göz attı mı? Emin değilim.
YORUMLAR
Fıkra gibi olmuş. Cümleleri biraz süsleseniz daha zevk alır okuyucu.
Kolay gelsin...