- 894 Okunma
- 3 Yorum
- 2 Beğeni
doku/n..
değişmemi bekliyor gibisin /
bir rüzgar
başka ne işe yarar değil mi
saçlarına sürt beni,
yanaklarına
sonra şakaklarına ki
tut elimi
ve çıkar kuytularımdan/
kuyularımdan
tabiri yapılmamış
hiç bir rüya kalmasın kelimelerinde
al beni/
tut elimi ve saçmala
neden sevdiğini anlat mısra mısra
susa(ya)rak sev beni
kırılmadan sesin
buğulanmadan nefesin
kalakaldığın yerde
gitmeden daha uzağına
bulaşmışken köklerine
bir düşün yaşama bulaştığı
şehrin hücrelerine kadar
dayandığı bu yerde
çürümeden dalların
ve DÜŞünmeden yaprağı
önce sen gel bana/
sadece bana…
sonra ben seni öpeyim
küstürmeden
ve kaçmanı sağlamadan bir daha ki
bazı ayrıntıları hatırlıyorum
çokça özür
sayıklıyorum kelimeleri yeniden
ve ses/in dönüp duruyor yüreğimde
büyük bir şehir/
otobüs terminali
gözleri ela,
eteği savrulan bir kadın ki
kimseyi sevemezsin sen,
senin gücün kedilere yeter
(hatırladın mı)
sustum bende
kırıp yanağımı derin bir çukur kazdım
ne cehennemin dibi
ne de kökün zıkkımı
lüt gölü/
belki de dünyanın en karanlık çukuru…
saklandın/
bulamadım seni..
birileri yazmak ister adını parklara/
ağaçlara/
sıralarına okulun ki
duvara kazır birileri bastırarak
ve oyar birileri ağaç gövdesini yararak...
sen bu yüzden dokunmuş olmalısın tenime,
kürek kemiklerime,
sırtıma ve saçlarıma
sonra dönüp kendine gidiyorsun işte
kendini yazıp,
k-aralayıp kendini
gidiyorsun...
ölüm dedin değil mi/
yanlış mı hatırlıyorum
ne çıkacağını bilmeden
ve önünü görmeden üstelik
küçüğüm/
büyümek vaz geçiştir tüm inanmışlıklarından/
kendinden başlayarak önce ki
yasını tutmak istemiyorum…
kesmeden sakalımı,
kaşıntısına inat diplerinde
ARınmak belki senden/seslerinden..
sahi/
Sen kime
ve neden benzemek istedin
daha güçlümü olacaktın
ve sesini açacak mıydı
yüreğinde senden büyük bir gölgeyle
uyanırken sabahlara
unut/ma
gülüm/
-se
-mek
avuç içlerini
yastık altlarına sokabilmektir
unut/ma
hile yaparak sevilmez tümseği aynaların…
(…)