- 671 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
DEVLET BAHÇELİ NE DEDİ
Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 18 Ekim 2014
………………………………………………..
Devlet büyüklerimiz şapkalarını önlerine indirip, siyasilerimize ve Türk Halkının sesine kulak vermelidirler. Dinlediklerini kendi kendilerine mütaala etmelidirler diye düşünüyorum. Osmanlı padışahları tebdili kıyafetle halkın arasına girerlermiş, halkı dinlerlermiş. Şimdi bakınız Milliyetçi Hareket Partisinin Lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında ne diyor “Kobani eylemlerine değindi. Sadece Kobani’de kan akmadığına dikkati çeken Bahçeli, "Nehir gibi Türkmen kanı akıtılmasına ve Arap katliamına yüz çevirenlerin Kobani için ayağa kalkmasının tarifi olmayan rezillik" olduğunu söyledi. Bahçeli, "Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’de terör estirenlere ve bunları destekleyen odaklara sesleniyorum; kendinize güveniyorsanız, sıkıysa, yüreğiniz yetiyorsa IŞİD’in karşısına çıkın da görelim. Bingöl’de polise pusu kurduran, kurulmasına seyirci kalan, emzikli bebekleri kurşuna dizen, dağlarda fitne kazanı kaynatan, sokakları savaş alanına çeviren hainler, insanlık düşmanları size söylüyorum; Kobani’de IŞİD terörü sizi bekliyor, ne duruyorsunuz ? “ dedi.
Sayın Muharrem İnce’nin de dediği gibi; Ülkemizde dengesizlik, hizmet yetersizliği, ülkemizin her tarafında görülmektedir. Bunu ırk ayırımına dökmenin yanlışlığını sokaktaki deliler bile bilirler. Bunu inandırmaya çalışarak ve bunu bahane ederek, ekmek çabasıyla çalışan esnafın camlarını kırıp, çerçevelerini yere indirmek yiğitlik değil. Evlere ateş ederek bebesini emziren genç anneleri kurşunlamak, sokaklarda terör estirmek yiğitlik değil. Ben buradan, bunları yönetenlere sesleniyorum. Benim de sesimi duysunlar. Devlet Bahçeli’nin tabiri ile “Yiğitlerse IŞİD kendilerini bekliyor, gitsinler, IŞİD ile savaş yapsınlar. IŞİD’in korkusu ile IŞİD den geri çekilipte fakir fukaraya terör estirip, zulüm etmeye bunların nasıl vicdanlarının razı olduğunu bir türlü kabullenemiyorum. Anlıyorum ki, bunlar vicdanları ile hareket etmeyen şuursuz kimselerdir. Bu ülkenin ekmeğini aşını yeyip, ülkeye ihanet eden nankör kimselerdir.
Sevgili okurlarım size şunu söylemem gerekir. Bu ülkede, bu ayyıldızlı bayrağın altında yaşayanlar, hangi dine, ve hangi dile mensup olurlarsa olsunlar. TC vatandaşı olarak görülür ve TC vatandaşı olarak hizmet görürler. Lütfen aklımızı başımıza devşirelim, cennet gibi dünyayı çöplüğe çevirenlere müdahale edip dur diyelim. Elbette bu görev devletimizi yöneten devlet büyüklerimize düşüyor, gerektiği yerde devletimiz silah kullanmalıdır. Devletimiz eli, kolu bağlı durumaz derken, şunuda söylemem gerekir. Devlet büyüklerimizin Suriyelilere kapıyı açmaları büyük bir yanlıştır. IŞİD ile mücadele edecek olurlarsa daha büyük bir yanlışa düşerler. IŞİD ile mücadele PKK ya düşer, Yine tekrarlıyorum, yiğitlerse, görelim onları. Sevgili okurlarım gelecek sohbet yazımda buluşmak dileği ile hoşça ve dostça kalınız diyorum. En güzel ve mutluluk dolu günler hep ve hepimizin olsun.