insan hak ve hukuku-3
T.C.
ÇANKIRI VALİLİĞİ
İl İnsan Hakları Kurulu Başkanlığına
Başkanlığınıza yapmış olduğum 18.09.2014 tarihli başvurumun siz değerli İl İnsan Hakları Kurulu üyelerinin itibari ile Çankırı Belediyesine iade edilmiş olduğunu, Hukuk İşleri Şube Müdürlüğünün 4953 sayılı ve 30.09.2014 tarihli yazısıyla öğrenmiş bulunmaktayım.
2013 yılında yine aynı umutla Çankırı İl İnsan Hakları Kuruluna başvuru yapmıştım.Yaşadığım cehenneme gelen kuruldan üç insan haksızlığı,ahlaksızlığı ve insan hakkı ihlalini yerinde araştırıp rapor hazırlamıştı.Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde oluşan yapının faşist baskısı sonucu işlem yapılmadığından bu üç üyeden ikisi kuruldaki görevlerinden ayrılırken üçüncü insan yerime birini bulsular bende ayrılacağım demişti sonra ne oldu bilmiyorum.
Sanırım bilmiyorsunuz İllerde oluşturulan İl İnsan Hakları Kurulları öyle kafalarına göre hareket edilen oluşumlar değildir.Ezilen dışlanan toplumdan uzaklaştırılan insanca hakları katledilen insanların durumları,kurul üyeleri tarafından araştırılır ve hazırlanan rapor adli makamlara ulaştırılır.Bunları cahil bir Bahçevan olarak ben değil,Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yasaları açık ve net olarak belirtirken sizlerin nasıl hareket edeceğine dair bir yönetmelik elinizde mevcuttur.İlk başvurumu Sosyal Yardımlaşmaya,İkinciyi Çankırı Belediyesine gönderirken sanırım Belediye bu iyiliğinizin altında kalmayacaktır.
Belediye yazıyı aldığında neler oldu biliyor musunuz? Ekte gördüğünüz resim sulama kanalı. Ekte gördüğünüz resim Müslüman Hıristiyan bahçe sınırı.2013 yılında insana yapılan zulmün üzeri Çankırı İl İnsan Hakları Kurulu tarafından kapatılırken, Çankırı Belediye Başkan Yardımcısı Arif ÇIYAN’IN yanındaki devlet iti ‘’Sana Çankırı’yı dar getiririz ‘’diye tehditler savurduktan sonra Hıristiyan’ın bahçesine bir damla su dahi gitmesin diye resmini gördüğünüz sınıra adeta taş ve toprakla duvar örüldü.Sizlere sunduğum 18.09.2014 tarihli yazımın ellerine ulaşmasıyla 08.10.2014 tarihinde Çankırı Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğüne ait paletli küçük kepçe ile bu duvar kaldırılarak suyun geçebileceği konuma getirilmiştir.
Bu gün 10.EKİM 2014 sulama suyunun dağıtımından sorumlu iki personel saat 14.00 de suya ihtiyacım olduğunu ve bu konuda şikâyette bulunduğumu söyleyerek suyu getirdiler.Sulama suyu ile neler yapılabileceğini alt parafta açık ve net belirttim.’’Hem şikayet ediyorsun hem de suyu almıyorsun’’ bu cümle bir kurumun yapabileceği en büyük hakaret.Burası iç Anadolu burada sebze ve meyve tarımı nisanda başlar Eylül sonunda son bulur.Bu sulama suyu iki ay önce verilse yeşillik yetiştirilebilir bu gün sulanabilirdi.Sanırım Belediye ve Başkanı dalgasını geçmeye insana zulmetmeye devam edecek.Siz kurul üyeleri insani vicdanla bu gün bu sulama suyuyla ne yapılabilir açıklarmısınız?
2014 Ekim ayındayız ve Çankırı Belediyesi Kanalın önünü açtığına göre sanırım sulama suyu verecek.Çankırı İl İnsan Hakları Kurulu olarak Çankırı Belediyesi sulama suyu verirse yaz boyunca dalında susuzluktan kuruyup yere düşen 3 ton kızılcık meyvesi toprakta can bulup olgunlaşır mı?250 kiloya yakın Ceviz susuzluktan yerlere dökülüp toprakta çürüdü toprakta içlenir mi?Yıllardır susuzluktan kuruyan onca ağaç suyla yeşerir mi?Ekim ayındayız tarlaları sürsem domates,biber,salatalık fidesi bulmama Çankırı İl İnsan Hakları Kurulu olarak yardımcı olurmusunuz Ocak ayında sebzeleri tarladan birlikte toplarız ve keyfiniz yerine gelir Çankırı İl İnsan Hakları Kurulu olarak eğlenirsiniz Hıristiyan’a sulama suyunu kış mevsiminde verdirdik diye.
İnsanın önce insan olarak kendisine saygı duyması gerekmektedir. Sonra insan insanın hakkına saygı duyar.
’’Maddi bakımdan ne kadar ilerlemiş olursa olsun,milli ve ahlaki sarsılmaz esaslara dayanmayan,ruhunda manevi kıymetlere yer vermeyen bir cemiyetin,bugünkü karışık dünya şartları içinde kötü akıbetlere sürükleneceği tabidir.Talim ve terbiye sisteminde bu gayeyi göz önünde bulundurmayan,gençliğini milli karakterlerine ve insani kıymetlere teçhiz edemeyen bir memlekette ilmin ve teknik bilginin yayılmış olması,hür ve müstakil bir millet olarak yaşamanın teminatı sayılamaz.’’ TBMM 29.05.1950 Bu sözleri söyleyen Rahmetli Adnan Menderes Çankırı’yı ve siz değerli İl İnsan Hakları Kurulunu işaret etmiş sanırım.
Cumhuriyetin kuruluşundan bu güne kadar tüm hükümetler insan ve insani değerler için mücadele ederek milletin refah ve huzuru için çalıştılar.Bayram boyunca reklamlarda panolarda bu ulusun Başbakanı biz millet olarak bir bütünüz mesajı verdi.Ben Başbakanlığa veya bir Bakanlığa başvuru yapmadım.Devlet tarafından Milletin refah ve huzuru için oluşturulan Çankırı İl İnsan Hakları kuruluna başvurdum ve oldukça basit bir soruya cevap talep ettim.Sebebine gelince aylardır ben BİMERE onlar ise başvurumu Hukuk İşleri Şube Müdürlüğüne yolluyor ve anlamıyorlar anlamak istemiyorlar.Bu üçüncü başvurumda yine aynı şartlarda sorumu tekrarlıyorum.
Çankırı Kastomonu çıkışında yoldan görünen Bahçeler Bölgesine Çankırı Belediyesi üç kanaldan ücretli olarak sulama suyu hizmeti vermektedir.Kayıt altında 740 bahçe vardır.Bu bahçelere verilen hizmet şahsıma Orhan YILMAZ’A 2005 yılından bu güne kadar verilmemiştir.
Çankırı Belediyesi ve Başkanının yapmış olduğu bu uygulama Dünya İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine ve ülkemiz insan hakları uygulamalarına göre İNSAN HAKLARI İHLALİMİDİR yoksa sıradan basit ADLİ bir vakamıdır.Bu konuda kurulunuzdan sadece bilgi edinmek istiyorum gereğini arz ederim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.