- 718 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SICAK BİR IHLAMUR
Hayatımız her zaman güllük gülistanlık olmuyor maalesef. Bu gün külçe gibi bir vücutla yerimden zor kalkıyorum, üstünüze afiyet nezle oldum. Kızımda uykuya yenik düşüp, staja geç kalmış. Hızla hazırlanıp çıkıyoruz evden, çok yakın mesafedeki iş yerine arabamla bırakıp dönüyorum.
Çok halsizim hemen yatmalıyım, başımı yastığıma koyunca uyumak yerine, yıllar yıllar öncesine zamanda bir yolculuk yapıyorum. Yıl 1989 yer Kıbrıs’ın küçük bir köyü “Koruçam.” Oturduğumuz bina Suriye asıllı maronit bir ailenin terk edilmiş iki katlı müstakil evi, kocaman bir bahçenin içinde bin bir çeşit meyve ağaçlarıyla “portakal, limon, yenidünya, üzüm, kara erik ve yemiş” dolu. Köyün en güzel evi değil belki ama en güzel bahçesine sahip bence.
Yeni evli bir çiftin evine yaraşır hale getirmek için, orda ki imkânsızlıklara rağmen baya çaba gösterdim. Her şeyden önemlisi, bizim huzurumuz ve mutluluğumuzdu tabi’i. Yirmili yaşlardayım ilk görev yerimiz ve ilk gurbete çıkışım. Kaderimin beni ülkemden alıp yavru vatana savuracağını kırk yıl düşünsem hayal bile edemezdim. Anadan, babadan ve kardeşlerimden uzakta geçen tam iki sene, hayatımın ilk zorlu sınavlarıydı benim için.
İlk çocuğuma “oğluma” hamileyim, mutlu ve heyecanlı anne adayıyım. Tabi hamileliğin verdiği problemler oluyor ama bunlar her kadının yaşayabileceği rahatsızlıklar başa çıkabilirim.
Bir aydır geçmek bilmeyen ve ihmalci davranarak doktora başvurmamamız nedeniyle, bir türlü iyileşemediğim hastalığım beni mahvetti. Her gün bir arada olduğum arkadaşlarım, ne arıyor ne soruyor öldüm mü? Kaldım mı? kimsenin umurunda değil. Gurbet ellerde hasta olmak ayrı zor, birde her gün gülüp eğlendiğiniz arkadaşlarınızın aramaması ayrı zor. İçinize bir acı oturuyor ve aradan yıllar geçmesine rağmen unutmuyorsunuz bu deneyimleri. Hak ettim mi diye kendi kendime soruyorum? Bazen hak etmek gerekmiyor, bir sınavdan ibaret sadece yaşadıklarımız, güçlenmemizi sağlayan deneyimler.
Mutlaka bu olumsuzlukları bir anda değiştiriveren iyilik melekleri de hayatımızın içinde yer alıyor. Kıbrıs’ta bütün gurbetçilere sahip çıkan, tatlı kadın iyilik meleğim ve memleketlim. Sabiha teyzem hastalığımı duyup, Hızır gibi koşuyor, onu görünce bütün olumsuzluklar ve hastalık gidiyor sanki iyileşiveriyorum. “Allah’ım yattığın yerde huzur vesin sana” Çok hakkın var bizde, okuduğum her Yasin de dualarım seninle anacığım. Seni hiç unutmadık, biliyorum sende beni unutmadın Alzheimer hastası olmana rağmen yıllar sonra karşılaştığımızda, beni unutmadığını şaşkınlıkla ve sevinçle görmüştüm.
Bu zamana kadar yaşadığım birçok anı, bu yazdığım kısa andaç’ın her virgülü ve her noktanın arkasında yeni bir hikâye saklıyor. Maronit komşumun dediği gibi çok zor “fasariya” bir yanda acılar bir yanda sevinçlerle dolu bir hayat. Yinede tüm yaşanmışlıklarla iyi ki varım diyorum.
Bu yazı hasta halimle kaleme alınacak kadar değerli benim için. Artık yatmalıyım çok yorgunum ve hala annemi istiyorum, yaşım kaç olursa olsun. Beklentiler içinde değilim yıllar bunu öğretti bana, şu anda sıcak ıhlamurumun hayaliyle yatağıma giriyorum sessiz ve sedasız…
H.Çiğdem Deniz.
16 10 2014 ...2013 DE YAZILMIŞTIR...SAKARYA - CAMİLİ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.