Kuyruksuz ASLAN Gulsum Kuruoglu

• 16 Ekim 2014 Perşembe 13:55:44

Tavsan Zelkova`nin iki yavru tavsani vardi.
Birinin adi Gumus Biyik,digerinin ise Kuyruksuz Aslan.Birgun Gumus Biyik ormandaki cayirda ziplarken suya dustu.

- Hos geldin bana cekirge! Bir balik seslendi,kirmizi kuyruklu ve acti agzini tavsani yutmaya.

Gumus Biyik dondu korkudan,kulaklari titredi.
Balik bakti,acti genis agzini,denedi tavsani yutmaya ama anladigi an bu isi tamamlayamayacagini,vurdu kizginlikla kuyrugunu ve dedi:

- Biran once defol,gozlerimin onunden!

- Simdi yapamiyorum,ama buyudugumde yeter ki dus bana, seni yiyecegim.

Gumus Biyik cikti sudan,basini egdi ve tavsan kulubesine kostu. Sokuldu isitilmis sicacik yatagina ve tumu titredi,korkudan hastalandi.
Anne tavsan Zelkova saat basi deniz mendilleri koyuyordu alnina ihlamur cayi iciriyordu.

- Endiselenme annecigin!

- Ben soyleyecegim leyleye o kotu baligi yutsun.

- Endiselenme sen!

Ama Gumus Biyik bir turlu korkusunu gideremiyordu. Baligin ona nasil gozdagi verdigini dusununce,tuyleri dikiliyordu.

Bes gun gecti.

Endiseli anne Zelkova cagirdi eve doktor. En iyi orman doktoru Ga`i.
Girdigi an doktor Ga kulubeye,gozluklerini takti,hasta tavsanin kulaklarina bakti,kalbini dinledi,bogazina bakti ve dedi:

- Hic bir seyi yok. Eger yarin ona kirmizi bir yumurta verirsen korkusu gecer.

Ve doktor Ga evden ayrildi.

- Aman Allah`im! Basini tuttu anne tavsan.

- Nereden alayim sana kirmizi yumurta,hasta oglum!

- Annecigim! seslendi Kuyruksuz Aslan, ben bulacagim bir kirmizi yumurta,sen sadece bana soyle kime gidecegimi!

- Tavugun yanina,aslanim!

- Sadece o yardim edebilir kardesine.

Kuyruksuz Aslan salladi on avuclarini ve tavsan kulubesini terk etti. Kostu agaclarin etrafindan. Yurudu tum ormani,cikti acik alana,orada bir esek oturuyordu.
"Bu sey tavuk olmasi gerek" dusundu Kuyruksuz Aslan ve seslendi:

- Hey,tavuk,kaca satiyorsun yumurtalarini?

- Ya, yuru yolundan,gormuyormusun tavuk olmadigimi?

- Ya, nesin sen?

- Ben Aslanim esek teninde.

- Nerede yasiyor,tavuk?

- Kumeste.

- Nerede kumes?

- Soylemiyorum.

- Soyleyeceksin,ben emrediyorum! ayagi ile vurdu tavsan.

- Sen kimsin,bana emrediyorsun!

- Ben Kuyruksuz Aslanim.

- Madem ki Kuyruksuz Aslansin sen, ben bas egiyorum,soyleyecegim. Kumes orada bulunuyor,kuyrugumun gosterdigi yerde.

Tavsan o yone gitti,esegin kuyrugu gosterdigi yere. Yurudu,yurudu,yurudu en sonunda karanlikta bir koye vardi. Ay dogmustu,koyluler uyuyordu derin uykuda. Aslan tavsan bakindi ote-beri ve yari acik kapidan gecti,en kenar koylunun bahcesine. Sessizce adimlarini basti. Ilk once kumese bakti. Kumesin onunde ise orman tilkisi duruyordu. O dikkatlice, piliclerin yatakhanesinin,kilitli olan kapilarinin altindan delik esiyordu.

- Ne yapiyorsun burada? sordu tavsan.

- Esiyorum,delik.

- Niye gerek sana?

- Kotu insanlar kilitlemisler iceriye bir tutuklu. Onu kurtarmak istiyorum.

- Ne kadaar iyisin! dedi tavsan.

- Bu mu kumes?

- Bu degil, kumes evin onunde.

- Gormuyor musun o kucuk kulubeyi?

Orada kumes.

Kuyruksuz Aslan zipladi ve bir anda kucuk agac evin onunde buldu kendini.

Bakti...

Iceride yasli kopek Murdjo hirliyordu. Tavsan uzatti pencesini, dokundu Murdjo`nin basina,ama kopek derin uykudaydi,evine gelen misafiri hissetmedi. O an Kuyruksuz Aslan basini soktu kopek kulubesinin icine ve bagirdi Murdjo`n kulagina:

- Kuku!

Murdjo sicradi. Kapti tavsani buyuk penceleriyle ve hirladi:

- Ne ariyorsun burada Biyikli tavsan?

- Geldim,bana bir kirmizi yumurta vermen icin,yalvariyorum sana,tavuk ver bir yumurta,hasta Gumus Biyikli tavsan icin!

- Adresi karistirmissin sen,ben tavuk degilim. Kim seni gonderdi benim yanima? Onun elini opmek istiyorum.

- Gonderdi,oradaki tilki kuyruklu iyi abla!

- Nerede o? dikti kulaklarini Murdjo.

- Hey,orada,bir tutukluyu kurtarmaya calisiyor.

- Bu haberle sen kurtardin sucsuz cani. Bekle kulubenin onunde! Biraz sonra kazanacaksin yumurta hasta kardesin icin.

Ve sessizce duvar orgunun etrafindan dolasti,kopek en sonunda vardi deligin yanina ve tilkinin uzerine atladi. Cabucak derisini siyirdi. Tavuk kumesten cikti, ne yasiyor,ne de yasamiyor gibi.

- Sen benim nimetimsin,cunku hayatimi kurtardin! Gidakladi o Murdjo´ya.

- Ilk once hayatin icin,tesekur etmen gerek o kucuk tavsana,kulubenin onunde durana.

Tavuk kostu kulubeye dogru ve tavsani gordugu an derin nefes aldi:

- Ne ariyorsun burada,kurt agzinda?

- Bekliyorum yumurtami.

- Yumurta mi?

- Buyur, dedi tavuk ve hemen orada bir yumurta yumurtladi.

Tavsan bakti yumurtaya ve basini salladi.

- Istemiyorum onu.

- Nicin?

- Cunku o beyaz. Bana kirmizi yumurta gerekiyor.

Tavuk o an cok uzuldu,cunku o sadece beyaz yumurta yumurtlayabiliyordu,ama yasli Murdjo bir seyler mirildandi ve tavuk sicradi.

- Simdi sana kirmizi yumurta getirecegim,cunku sen benim tavuk basimi kurtardin, ikinciye gidakladi ve atladi bahcenin orgu duvarini. Biraz sonra dondu ve tavsanin onune bahceden kopartilmis bir kirmizi turp yuvarladi.

- Al bu yumurtayi,dedi tavuk ve gotur onu hasta kardesine. Gotur ona cok saglik tavuk ve Murdjo´dan.

Tavsan helallasti,isirdi kirmizi turpun sapindan ve koyden cikti. Yorgun dondu evine Kuyruksuz Aslan,verdi kirmizi turpu hasta kardesine. Gumus Biyik yedi turpu ve o an ayaga kalkti. Gozlerine buyuk bir korkusuzluk coktu.

- Anne, seslendi o, su andan itibaren istemiyorum bana Gumus Biyik demenizi!

- Ya nasil? bakti ona saskinlikla anne Zelkova.

- Aslan Yuregi!

Anne Zelkova gulumsedi ve penceleri ile oksadi nazikce basini.
G. K.