AZ HASARLI DUYGULAR
Az hasarlı duygular mı? Nerden çıktı der gibi baktı annesine . Annesi böyle ilginç fikirlere kapılırdı zaman zaman. Herkesin annesi gibi yeni yemek tarifleri,deneyeceği sebzeli kekler ilgisini çekmezdi. Biraz nasıl desem uçuktu. Haksız değildi aslında. Duygular , hasar, az hasar hımmm.
Diğer canlılar gibi geliyoruz hayata, tek farkımız insan olmak.
Bebek dünyaya geldiğinde kodlanmış, şartlanmış değil. Büyüdükçe başlarız cıs, kötü, kaka demeye. Bir köpek ya da kedi yaklaşsa bebek başlar oynamaya onunla, biz gördüğümüzde başlarız feryada, “aman ısıracak” . Hayvanın öyle bir niyeti yoktur oysa. Biz öyle zannederiz. Kendini seven çocuğa saldıran köpek gören yoKtur. Elbet istisnası olabilir.
Çoğumuz yılan görmemişizdir. Ama öldürmeye şartlıyızdır. Eline alabilen insanlar da vardır. Hayretler ederiz.
Hayatın başından itibaren duygularımız budanmaya başlar.
Yabancı ile konuşma, erkeklerle konuşma, babana bile güvenme.
Neye, kime güveneceğiz?
Benim seçtiğime, bana doğru gelene GÜVEN. Sen düşünemez akıl edemezsin demek değil mi bu.
O’nu gönül verme İyi aile kızı değil, bunu sevme O işsiz .Sadece sana gösterilen konumlara uyan kişileri sev. Başkaları seni incitir. İncinmemek için sevme.
İlerde seversin. Ne zaman? Bu ilerisi ne vakit. İyi de nasıl frenleyeceği m duygularımı? Çaresi basit BUDAYARAK.
Aaaaaa çok ayıp öyle gülünür mü? İyi aile kızları avaz avaz güler mi? Kötü kadınlar güler. Ya da erkek adam kadın gibi güler mi. Gülmelerimiz boğazımızda DÜĞÜMLENDİ .Sonra aradık ama bulamadık kahkahalarımızı. Ya keh keh ya da hehehehe yapar olduk. Biz de benzetemedik bu acayip sesleri gülmeye.
Metalik leşti gülmeler. Aydınlık güneş benzeri gülmeleri bastıra bastıra öldürdük.
Sevmek dersen o kalıptan bu kalıba konula konula ne idiğü belirsiz hale geldi.
“Anne bak sana sevdiğim kızı getirdim” demeye gör, mümkün olsa midesi, dalağı masaya yatırılacak. Olmaz , neden diyene cevap hazır. Bundan gelin olmaz. Bu adama bir bardak su vermekten aciz.
Kız “anne” beni bir çocuk istiyor dese, ilk soru ”hali vakti yerinde mi?”
Ya hu 25 yaşında gencin evi arabası varsa garip değil mi? Dürüst mü, sana sahip çıkar mı? Soruları rafta. Cüzdanı nasıl cüzdanı. Meryem teyzenin oğlu tam bize göre , iyi ama anne ona kanım kaynamıyor. Kaynar kaynar, evlenince seversin. Kapanır konu. Kızın kafası yeterince karışmıştır.
Bu defa klas çıktı ,trend çıktı ,çıktı da çıktı. SAHİ SEVGİ NEYDİ????????
Merhamet, sana ihtiyacı olan insana hizmet edebilmek, bir gün onun gibi olabileceğimizi düşünmektir. Bu düşünceyi aklımızdan geri atar
Amaaaaaaan bana ne der bir yanımız .Bir yandan da iyilikten maraz doğar der rahatlatırız kendimizi.
Saygı bizde “hazır ol” kıvamında algılanır. Bu nedenle itici gelir bize. Herkese saygı duyamam diye abartırsak kendimize saygımız nerede kalır.
Eskiden cinselliği ucuz kitaplardan gizli saklı öğrenmeye çalışırdık. Bir türlü ulaşamazdık kitaptaki kahramana. Şimdi istemediğin porno tuşun ucunda .Estetiği yok, abartısı bol, doygun sevişmelerin yerini, niye yapıldığı belli olmayan, işlevinden uzak, sanal pozisyonlar aldı.
Ayakkabı değiştirir gibi eş değiştirme genel geçer oldu.
Duygu yüklü aşklar “aşkııııııııııııııııııııııııım, canııııııııııııııııım” sözlerine yenik düştü.
Kağıt mendiller gözyaşlarını kendine uydurdu. Gözyaşı insanın içinden süzülür, acısından arındırır insanı. Gözyaşı içtenliktir. Timsah gözyaşları insanca gözyaşının pabucunu dama attı.
Hasret adamın burnunun direğini sızlatır. Sevilen özlenir. Özlenen kişi kendini değerli bulur. Mektup ucu yaktırır hasret, dağları deldirir, yolunda ölmeyi göze alır özleyen. Kavuşma insanın ayaklarını yerden keser. Tir tir titrer insan kavuştuğunda.
AŞK! Delice, esrik bir o kadarda coşkulu bir duygu. Her şey göze aldırır. Dağları delmeyi göze alabilirsiniz .İnsanı olgunlaştırır. Yürekli olmak gerekir..”Aşkıııııııııııım” demek yetmez.
İşte dostlar az hırpalanmış duyguları bulursanız kaçırmayın derim.
Hırpalana, hırpalana duygu olmaktan başka şeylere dönen ,hislerle avunur olduk.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.