- 793 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ACELEYİ YAVAŞ YAP
Acele işe şeytan karışır, acele giden ecele gider gibi manidar sözleri ata sözü haline getiren bir toplumun her işini aceleye getirmesi sizce de tuhaf değil mi?
Hatt-ı zatında "Acele geç kalanların telaşıdır." Meseleye başka bir açıdan bakıldığında: acele düpe düz bir israftır. Bürokrasimiz acele sendromu içinde çalkalanır durur. Malûm bürokrasimizin evhamlı işleyişine maalesef plansızlıktan, dağınıklıktan ve hazımsızlıktan kaynaklanan “yukarıda amir öksürse aşağıda memur hasta olur” misali acelecilik hakimdir. Bunun için özellikle kırmızı renkli “ACELE veya İVEDİ” kaşesi el altında daima harız ve nazır bulundurulur. Bir yazı postaya verilene kadar kâğıt, toner ve emek israfının haddi hesabı yoktur. Nasıl olsa “yırtılan tüfekçi bekirin yakası…” halbuki ACELEYİ YAVAŞ YAPmakta devletin "âlî menfaati" vardır.
Ben dokuz köyden kovulan bir devlet mağduru(Devlet Memuru) olarak memurun sabah mesaiye başladığı anda bismillah demeden israfa başladığını gözlemleyen birisi olarak kamudaki israfın devletin belini büktüğünü düşünüyorum.
Madem ki atasözlerinin zaman içinde doğruluğu tartışılmaz yaralara parmak bastığı gerçeğinde hemfikiriz, eğer öyle olmasaydı söz atasözü olarak bugünlere ulaşmazdı. “Devlet malı deniz yemeyen domuz.” bir olgunun sürekliliğine işaret eder. Sizce de öyle değil mi?
Kamu kaynağı ile Devlet kesesinden tahsis edilen arabadan derebeyi edasında inen, dini bütün tıfıl bürokratın fiyakasının faturasını Devlet Baba’nın ödediği bir Ülkede Devlet bürokrata mı hizmet ediyor, bürokrat Devlete mi hizmet ediyor çık işin içinden çıkabilirsen. Hiç kimse elde ettiği sütlü memeyi bırakmak istemiyor. Osmanlıda bu tür kadrolara arpalık denirdi, mesele yeni değil yani… Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlet mi yoksa bürokratik bir devlet mi bu hususta bir beyin fırtınası estirmemiz gerekiyor.
Kamu idarelerinden birinde kocaman bir oda ve içi dolu memur... İş baştan aşkın, kırk ayak bir ayak üstünde. Çok dikkat gerektiren parasal işlemlerle ilgili olarak yapılmakta olan bir iş esnasında afra tafra ile acele edin, çabuk olun, hemen yapın gibi talimatlar verilirken dayanamadım:
- Arkadaşlar yavaş yapın, narin yapın, birazını da yarın yapın demeden kendimi alamadım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.