- 337 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şiddetin gücü kitaplara da yetti!
Diyarbakır.
Diyarbekir.
Amid ya da Amed.
Veya Evliya Çelebi’ye göre de "güzel kızların şehri" anlamında,adı "Diyar-ı Bikr" olan güzel şehir.
7-8 Ekim günlerinde "şiddetin" gücü sadece insanlarla yetinmedi.
İnsanları gibi şehirdeki Ziya Gökalp Müzesi ve oradaki "kitaplığı da" ulaştı.
Müze epeyce "talan" edilirken,oldukça önemli sayıda kitabın da yakıldığı 12 Ekim günü basında "fotoğraflarıyla" yer aldı.
Siirt’te ve Varto’daki "kütüphaneler " de payına düşeni almıştı.
..................
Bir an "kitapların yakılmasıyla" ilgili tarihi bir yolculuğa çıktım.
Aklıma neredeyse 2050 yıl geride kalan ve döneminde en "zengin" kitaplık olan İskenderiye Kütüphanesinin MÖ 48 yılında J.Sezar tarafından yakılması geldi.
Aynı kütüphanenin 4.yılda piskopos Theophilos tarafından "talan" edilip,yakılması da belleğimizde yer almalı diye düşünmekteyim.
Çünkü bu "yakma" sırasında gökbilimci Theon’un kızı matematikçi Hypatia da parçalanıyordu.Bilim tarihçisi Adnan Adıvar,bu olayı şöyle değerlendirmekteydi:
-Bilim tarihinin ilk şehitlerinden biri bu kadındı.
Endülüs’ün Granada (O günkü Gırnata) şehrinde de 1031 yılında Kardinal Ximenez,şehrin meydanında 80 bin adet kitabı ateşe verdirmişti.
13.yüzyıla geldiğimizde ise Cengiz Han’ın torunu Hulagü Han,1258 yılında Bağdat’ı yakıp,yıkarken 80 bin insan ölmüş,Bağdat’ın meşhur kütüphanesindeki kitaplar da bundan payını alıyordu.
Bazı tarihçiler,yakılan kitapların mürekkebinin etkisiyle Fırat nehrinin sularının renginin koyulaştığını anlatmaktadırlar.
.....................
Bu olayları çoğaltmak mümkündür tabi.
Ancak 1797 yılında doğan Alman şair Heinrich Heine’nin şu sözü çok şeyi anlatmaya yeter de artar diye düşünmekteyim:
-Kitaplar yakılmaya başlanırsa sıra insanlara da gelir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.