Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
aysemujgan
aysemujgan
@aysemujgan

Derin Bir Nefes Al

12 Ekim 2014 Pazar
Yorum

Derin Bir Nefes Al

7

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1734

Okunma

Okuduğunuz yazı 12.10.2014 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Derin Bir Nefes Al

Derin Bir Nefes Al

Günlerdir halsizdim ve karnıma saplanan bir bıçak gibiydi ağrılar. Hastalığımın kuluçka dönemiydi ve bundan bir iki hafta sonra daha kötü olacağımı biliyordum. Kafamdan geçen düşünceler, görünüyor ve duyuluyor olsaydı, 17 katlı bir apartmanı rahatsız eden bir kalabalık ve gürültü derdim. Sessizlik galiba böyle bir şeydi.Uykuya daldığım saati hatırlamıyorum.
Kendimi yüksek bir binanın en tepesinde buldum. Yüksek demek az gelirdi, daha çok iki gökdelenin birleşimi kadar desem daha doğru olurdu. Yükseklik korkum vardı ve böyle anlarda sadece kanatlarım olmalıydı yada uçabilmeliydim, bu korkumu yenebilirmek için. Kollarımı kaldırdım ve çırpmaya başladım, yerden biraz havalanmıştım ama daha fazla gayret etmeliydim. Bütün gücümle çırpmaya başladım kollarımı ve nihayet havalandım gökyüzünde. Belli bir kuvvet harcadıktan sonra, göklere yükseldim. Uçuyordum ve tıpkı bir kuş gibi süzülüyordum gökyüzünde.


Dilediğim gibi uçmayı öğrenmiştim, artık sadece yapmam gereken kollarımı dilediğim yöne çevirmekti. Belli bir süre göklerde uçmaya devam ettim. Gökyüzü bulanıktı ve ben bulutların arasından uzun süre uçtum. Uzaklarda bir mavilik belirdi ve ben o yöne doğru uçmaya devam ettim. Sonsuz bir okyanusa gelmiştim. Çok yükseklerde olmak, ucu bucağı olmayan denizler üzerinde olmak korku vermiyordu. Bir kuş gibi özgürdüm.

Birden bir gemi belirdi Okyanusun üzerinde. Geminin güvertesine bir kuş gibi kondum. İlginç olan, geminin beni bekliyor olmasıydı ve ben bekleniyor olduğumu biliyordum. Rüzgar saçlarıma ılık ılık değiyor, denizin kokusunu burnumda hissediyordum. Dilediğim an kaçabileceğimi bildiğim için bütün korkularımı yenmiştim, kendime olan güvenim uçmayı bildiğim içindi.

Gemi çok büyük değildi, sade bir sandalı andırıyordu. Daha önce görmediğim halde tanıdığım birkaç insan vardı. Hakan; tuttuğu balıkları kovaya doldurmuş, gün batımını beklediğini söylüyor, Yeşim sevdiği adama sarılmış her şeye evet diyor, Mutlu ise uzaklara bakarak yeni bir şeyler bekliyor gibiydi. Ne kadar yaklaşırsa emeline, o kadar uzaklara bakardı. Leyla yolumuzun uzun olduğunu söyleyerek Geminin en uç noktasına bir sandalye alıp oturdu. Konuşmaya yada fazla konuşmaya gerek duymamıştık . Hepimizin seyrettiği ve bildiği bir film gibiydi hayatlarımız. En son sahnesin bir kelimesinden anlayabilirdik bütünü, yada en başından nereye gideceğini.


Bir evim vardı, daha önce görmediğim halde tanıyordum evi. Aslında diğer evler de aynıydı. Dağlık bir ormanın arasına serpiştirilmiş yarı taş yarı ahşap evler. Şehir, orada yaşadığım hayat, yabancı gelmemişti bana. biliyordum daha doğrusu hatırlamıştım. Bir evim, bir eşim, oğlum ve mutlu bir hayatım vardı orada. Eşim uzun boylu, zayıf, uzun sakallı ve gerekmedikçe konuşmayan biriydi. Daha çok şiir yazardı ve en büyük tutkusu resim yapmaktı.


Oğlum üstün yetenekleri olan çok yakışıklı bir delikanlıydı, tıpkı babasına benziyor ama o güce dayalı işlere merak salıyordu. Yaptığı ağaç evlerle, asaletiyle ve kusursuz yüzüyle ün salmıştı şehirde. Asaya da ( uzak şehir) mutsuzluk diye bir şey bilinmiyordu, bilseler mutsuzluğu lanet sanır ve yok etmek için ellerinden geleni yaparlardı. Gözyaşı sadece mutluluk anında dökülen bir eylemdi ve biri için ağlamak onu çok sevmekti.
Dünyada olup biten hiç bir şeyden haberleri yoktu ve teknolojiyi hayatlarına sokmamışlardı. Kendi evlerini kendileri yapıyor, yiyecek içecek gibi ihtiyaçlarını doğadan karşılıyorlardı. Müzik hayat demekti onlar için ve ruhlarını besleyen tek kaynaktı. Bazen sadece bir melodiyle uğurlarlardı günü.

Eşimin adını bir süre düşündüğüm halde hatırlayamadım, o bana “gelincik” derdi ben ona Can. İsmiyle Hitap etmemiştim sanırım, isimleri o kadar sevdiğim halde neden hatırlayamadım hiç bilmiyorum. Uzaklardan bana doğru geldiğini görüp koştum, kollarına sığındım, sımsıcak kucakladı beni. Geri gelmek için söz verip havalandım yerden. Rüzgar uçmama engel oluyordu, başka bir yöne savurdu beni. Bir süre sonra birden ısınmıştı hava, hatta çok fazla ısınmıştı.

Birden karnıma inen korkunç bir ağrı hissettim, terlemiş ve üzerimde ki her şeyi atmıştım. Yastığım ıslanmıştı terimden. Başımı kuruladım ve bir süre yatakta kalıp rüyayı düşünmeye başladım. Uyanmamış olmayı diledim. Ağrılarım yeniden başlamıştı ve çok uzun sürerdi geçmesi. Acıya yeniden dönmek üzmüştü beni, galiba geri gitmeliydim.

m-jgan..devamı gelecek

öykümü güne değer bulan yetkiye teşekkür ederim..

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Derin bir nefes al Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Derin bir nefes al yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Derin Bir Nefes Al yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Billur T. Phelps
Billur T. Phelps, @billurt-phelps
13.10.2014 19:37:36
Çocukken ne kadar sık uçardım ben de.
Bayağı ağırlaşmış olmalıyım ki her bakımdan :) Artık böyle rüyalar görmüyorum.

Tebrikler,
Önder Karacay
Önder Karacay, @onder-karacay2
13.10.2014 15:19:51
Edebiyatın bilimden söyleyecek çok sözü var. Edebiyat adına yazılan her kelime inanılmaz bir birikim. Çok faydalandım. Teşekkürler.
onder adem
onder adem, @onderadem
13.10.2014 15:09:57
Güzel ama çarpıcı değil .. Kaleminize sağlık...
Kemnur
Kemnur, @kemnur
12.10.2014 23:57:48
10 puan verdi
OHHOOO...BİZ DE KALKMIŞIZ BU KALEMİ TENKİT ETME CÜRETİ GÖSTERMİŞİZ...OYSA SİZE, ANCA VE ANCA "USTAM" DEMEK DÜŞERDİ BANA...SAYGIYLA
nitemtran
nitemtran, @nitemtran
12.10.2014 23:22:36
Başını alıp uzaklara gitmek istediğimde hep uçmak istemişimdir. Uçmak kaçmanın en naif hali galiba. Çünkü kaçarsın ama kaçtığın şeyleri de izleme şansın olur, uzaktan ve yalnız. Tek ve kendi kanatlarımla hem de bir kuşun rahatlığında uçmak dediğim.

Devamını bekliyor, elinize, yüreğinize sağlık diliyorum.
Yahya Oğuz
Yahya Oğuz, @yahya-oguz
12.10.2014 21:37:08
rüyanızda hala uçmayı görüyorsanız demek ki temiz bir yüreğiniz var. yazınız güzeldi, tebrikler
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
12.10.2014 20:43:56
10 puan verdi
Uçmak güzel bir duygu. Hele de uçarken hayaller kurmak...Çocukluğumda çok uçardım ben de. Şimdi doğru düzgün yürüyemiyorum bile.
Akıcı bir yazıydı. Tebrikler.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.