İstek Kipinde Artıyor Yalnızlığımın Kirpilerle
hayrettin taylan
Alıştım… Hayatın alıştıma yapmadığı her şeye…
-İnsan en çok istemediklerinin dersinde .En çok orada çok , en çok orada kıssalarına yüklenir.
“Bitmiyor, sadece bazen belki güneşli bir günde veya kalabalık bir gecede geçtiğini sanıyorsun ama geçmiyor esasında. Alışıyorsun zamanla, asla bitmiyor.”
Sabahattin Ali
Kırık bir maziden sızan güneşin kadınsı düşleri gibisin. Isınıyor içim;ama yetmiyor özlemlerlere.Can kırıklarının camları sineme batıyor kanıyorum senli düşlere…
Ürperişin kerpeten gibi kertengelelerimi tutuyor huyusuzluğunun ucuyla.Beni can kuyruğundan kopartıyorsun aşka. Puslu zamanların içinden , düşlü yarınların içine masraflı bir gelecek oluyorum…
Bazen gitmekle hep kalakalmanın kesiştiği yerde, yar sancılarım birikiyor.Beni kendime götüren gerekliliğin kipindeyim.
-İsteğim sensin bu yüzden istek kipinde artıyor kirpilerim yalanların, yalan dünyanın hatta yalancı aşkların yılanlarına karşı.
Düş/ lerimde toplanıyor ülkemin algısı... Gelişmekte olan bir ergen gibi bir bedenlerin geliştiği ilmin, algının, birlikte yaşama felsefesinin gelişmediği yurdumdayım.
-Gelişmekte olan bir ülke gibi durma karşımda.Ömrümce çektim zaten bu gelişmekte olma olgusuna.
-Hangi gelişmişliğe yazdın beni ... Bu ülke kendine ülke değil sanki.Herkes kendine düşmanlar üretiyor.Sistemin dışladığı herkes gibi değil hafızam.
Bir ötekileştiremedğim tek hayalimdin...Kutuplar var aramızda;ama kutuplaşma yok.
Sanırım kalbimiz, bizim bir’imiz var.Ve elif gibiyiz. Vavın gölgesine sinmiş yarınlar azizi gibi dalgalarını mistik sulardan almış, alınç duruşlardayım.
Her adımda, kendimden daha da yakın adına yaklaşıyor yar’yüzümdeki bir cisim.Sanırım meleksi yıldızlarınla geliyorsun. Bende şeytan tüyü yok.Sakın yanlı anlama, şeytandan hiçbir şey olmaz bende.Lainlik benden çok ötede…
-Gizemin çoğul atlasında rengini arayan son madolyon yüzüyüm. Bilirim elbette sevmeyi.Terk etmenin , terk edilmenin terkiplerini de sorma.Ustalığımı acılarla harmanlayalı çok oldu.
Sevgiyle akan damlalarında ıslanmış vicdanımın var.Her zerresinde ünlemlerimi kemirmiş yalnızlığın filoloğuyum. Antropolojik bir vakayım. Vakfettiğin sevgilerle arkelojik düşlere teslim ettim mazimi.
*Yüreğim her yeri virane.Nereyi kazsam senin kalıntın.Leylalığının can eteğini buldum etik sayrılarda.Şirinliğinin kerem yolculuğunda dimağım sözlerden, özlerden. Arzuna kadar Arzu’sun diye , baştan çıktım, aşktan çıktım.
Zamanın bölmesinde uyumun , huyumun sağlaması yapılamadı.Sen yoksan el’de var hep bir… P’ayın olsam da paydamda kalan ormanlar var.Dört duvar ve dert kulvar arasında dört işleme tabiyim.Tabiatım sana hazırken.Hangi düşlerle toplayacaksın.Hangi masal perisinden baştan, aşktan çıkaracaksın.Beni hangi özelliğinle çarpıp çarpılmaya, götüreceksin.
-Zamansız değil mi bütün bu problemler sen içimde zaman olarak kalmışken.
İnsanlık tarihi kadar insanlığın en zor yıllarındayız. Hak ile haksızlık arasında uçurumlar var.
Haksızlık haklılığı azınlık yaptı.Herkes kendince haklı olunca , haksızlığın dilsiz destanı büyüdü. Kim haklı sorusu karşısında hak belli, hakikat belli oysa…
"Haklıysan korkma, Hak seni korur."
Hz.Ali
-Hakkın hafızasında kalmış gerçekler var. Güzel niyetlerin de hafızası var.Ben güzel niyetlerin hafızıyım.Ezberimde iyilikler var.Güzelliğin de eklendi güzelliklere.
Artık, sen kadar hak, sensizlik kadar haksızlık bir yerdeyim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.