- 951 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Gençlik 21
İçten içe taksimde çalışmak, o ortamda bulunmak istiyordum.
Bir iki seferde gittim Ada ya.
O zamanlar alt katıda ağzına kadar kitap dolu, bir kitap cennetiydi burası.
Arşivi çok genişti.
Keleş amcamla minübüste çalışıyordum, o sabah çalışıyor öğlende 11.00-12.00 arası ben alıyordum minübüsü.
Ama benden çok şikayetçiydi.
Hep geç kalıyordum, yolcularla birlikte onu bekletiyordum.
Kızıyordu, benden 4-5 yaş anca büyüktü.
Biz arada kalan bir nesil olduk, amcalarım yaşıttımdı nerdeyse.
Kendi kuzenlerim yerine, babamın kuzenleriyle yaşıttım, Dilgeş amcamla yaşıttım.
Yani amcalarım aralarına almaz, beraber bir şeyler yapamazdık.
Babamın amca çocuklarıyla beraber biryere gitseler; beni dahil etmezlerdi.
Araf ta kaldık.
Keleş amcam çok sinirlidir, bende Öyleydim ozamanlar.
Minübüse geç kaldığım bir gün bana bir küfür etti,
amca küfretme...
Ona cevap verdiğim için bana bir tokat attı, bende boş bulunup karşılık verdim.
Yolcular araya girdi, gömleğim yırtıldı, arabayı alıp yola çıktım.
Ve bu amcamın hayatını mahvedecek, kaç yıl işsiz kalacak, gururundan kimseden tek Kuruş istemeyecek,
Bana nefreti hiç bitmeyecek bir geleceğe sebep olacaktı.
Benim içinse Taksim hayalimin gerçekleşmesi anlamına geliyordu.
Dedem bize çok kızmış, zaten asi olan amcamdan bıktığı için; minübüsü kiraya vereceğini söyledi.
İçten içe seviniyordum, sanki sonuçlarını bilerek başlatmıştım her şeyi.
Şimdi olsa, bir tokat değil bin tokat atsa, karşılık vermem.
Sonuçlarına katlanmak zorunda kaldım yıllardır.
Amcamda böyle düşünüyordu, bu bana 10 yıldır duyduğu nefretin yanan fitiliydi, patlasa bile tekrar içinden doğuyordu.
Amcama yaptığım bu kötülük
Benim için bayram yeri gibiydi, Taksimde ada kitapevinde çalışabilecektim.
Ada kitap; Levent abi ve Bülent fortanın kurduğu bir şirket.
Bülent forta şu anki ada müziğin sahibi ve bir dönem Birgün gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.
Eski solculardandır ikiside,
Levent’le birlikte cezaevine girmişlerdi.
Çıktıklarında AİHM ye başvurmuş Türkiye’yi dava etmişlerdi. Kazandıkları yüklü tazminatla, Ada’yı açmışlar daha sonra ortaklıktan ayrılmışlardı, Ada Levent’te kalmıştı.
Bir şekilde amcamdan borç almış, aldığı parayı veremeyince, amcam Adaya ortak olmuştu.
Bizimde Dilgeş amcayla Ada maceramız başladı.
O dönemler adanın içinde, arkada kalan bir cafe vardı, amcam Levent ve biz Yapacağımız işi konuştuk, ben kasaya geçecektim Dılgeş Amcam da ofiste muhasebede, getir götür işleri yapacaktı.
Cafe de çalışan Berk benim meraklı bakışlarımı çok sert algılıyacak beni tehlikeli bulacaktı.