Kobana Dğşmemeli

• 4 Ekim 2014 Cumartesi 20:59:45

Muhittin ÇOBAN

BirGün gastesi yine muhteşem bir manşetle halkın huzuruna çıktı:
„Amerikan uşakları.“
Savaş tezkeresi meclisten AKP ve kardeşi MHP nin oylarıyla geçti.
Amerika tezkereyi memnuniyetle karşıladı.
Peki şimdi nolacak?
Işid Kobana‘ ya yaklaştıkça yaklaşıyor.
Kobana düştü düşecek.
Kobana düşerse nolur?
Nolacağını düşünmek dahi istemeyelim!
Olacakları düşündüğümüzde belki çok kişi insanlığından utanmayacak ama insalık ve Kürtler iyileşmesi çok zor olan bir yara alacak.
Rojava bölgesinde insalığın belki ilk kez tanıklık etmeyeceği ölçekte bir katliam olacak. Kelleler kesilecek, kadınlar köle pazarında satışa sunulacak.
Peki ne adına?
Din adına!
Gerçekten din adına mı?
Hayır, din adına değil, hiç değil!
Emperyal devletlerin çıkarı adına; din burada sadece bir maske; lakin eli silahlı caniler bunu din adına yaptıklarını sanıyorlar, Allah için öldürdüklerini düşünüyorlar, ölürlerse de cennete gideceklerine inanıyorlar.
Ama bu savaş din savaşı değil, Pazar paylaşım savaşı, talan savaş, çapulculuk!
Işid‘ i yaratan ABD/Türkiye ve diğer emperyal devletler şimdi yarattıkları terör örgütüne terörist diyerek karşılarına alıyorlar, yok edilmesi gereken örgüt olarak gösteriyorlar.
Gerçekten Işid’i yok etmek istiyorlar mı?
Hayır!
Bu konuda hiç samimi değiller.
Tezkerede bunun için çıkartılmadı. Öncelik olarak Kürtler, sonra Suriye yönetimi, yani Esad.
ABD‘ nin bombaladığı yerler bir kere Işid’in olduğu yerler değil. Düşen bombalar İşid‘ e zarar vermiyor, aksine güçlendiriyor.
İşid’in ömrü istendikten sonra bir haftadır.
Başta ABD ve Türkiye olmak üzere diğer emperyal ülkeler ve silah tekelleri bugün silah yardımını kesseler bir hafta sonra İşid teröristlerinin atacağı bir mermi, bir havan topu bile kalmaz, ellerindeki silahlar işlevsiz hale gelir, yenilğileri kaçınılmaz olur.
Ama bu istenmiyor, hiç istenmiyor!
Peki ne isteniyor?
İşid’in Rojava’yı yok etmesi.
İşid bugün niye tüm gücüyle Rojava’nın bir kantonu olan Kobana’ya saldırıyor?
Suriye’de Esad yönetimine karşı başlayan savaş sürecinde Rojava kendi halkına ve Suriye‘ ye/ Esad‘a ihanet etmeyip ABD‘ nin yanında, Türkiye‘ nin de desteklediği Esad karşıtı cephede yer almadı, fırsat bu fırsat diyerek topraklarında demokratik reformlar yaparak üç bölgeye özerklik verdi.
Bu özerk yapılanmaların bölgeye kötü örnek olduğunu düşünen ABD ve Türkiye kurulmaya çalışılınan bu yönetimi yıkmak istiyorlar.
Rojova yıkılınca bölgedeki en demokratik yapılanmada başlangıç aşamasında yıkılmış olacak ve bölge tamamen demokrasiden arınmış olacak.
İşte bunun için Rojava/ Kobana yalnız bırakılmamalı, düşmemeli, İşid işgal etmemeli. Olanca varlığımızla Kobana‘ nın yanında olmalıyız.
Kobana Barzani tarafından yalnız bırakılıyor. Barzani yönetimi kendi halkına sırt dönüyor. Bir tek PKK olanca gücüyle Rojava halkına sahip çıkıyor, iyi de yapıyor.
Kobana düşerse sadece demokrasi bitmeyecek, insanlık ölmeyecek Türkiye‘ deki barış süreci de bitmeyecek, ama zayıflamış, teslim alınmış Kürtlerin pazarlık gücüde kalmayacak, her şey Erdoğan‘ ın istediği doğrultuda ilerleyecek, Kürtler bir kez daha oyuna gelmiş olacak.
Bugün meclisten Tezkerenin geçmiş olmasının bir nedeni de bu.
İşid‘ in Kobana‘ yı düşürmesi bekleniyor. Hemen ardından Türkiye kara harekatıyla bu bölgeye girmek istiyor. Gerekçe bölgeyi İşid’en temizlemek. Asıl hesap ise Rojava‘ da kurulmaya çalışılan demokratik yönetimleri lav etmek.
Bundan sonraki aşama ise Esat olacak.
Şunu iyi görmeliyiz.
Erdoğan hükümetinin barış için hiçte samimi değil. Süreci uzattıkça uzatıyorlar, iktidara geldiklerinden buyana dillerinden düşürmediler barışı, On iki yıldirda bir barış yapılamadı; süre uzadıkça Kürtlerin beli kırılıyor, belini doğrultamayan Kürtlerin de pazarlık gücü kalmıyor.
Bu durum daha büyük tavizleri beraberinde getiriyor.
Hepimiz biliyoruz ki tavizler tavizleri beraberinde getirir; tavizlerde yenilgiyi kaçınılmaz kılar. Yeter ki bir taviz vermeye gör!
„Reyhanlı‘ da, Gezi’de, 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda beni desteklemiş olman yetmez, hatta Cumhurbaşkanlığımı alkışlamanız da yetmez“ diyecek teslimiyete varan tavizler isteyecek Erdoğan.
Tavizler vermeden Kobana’ya, tavizler vermeden geleceğimize sahip çıkalım.
ABD‘ nin ve Amerikan uşaklarının savaşına hayır diyelim!
Savaşı ancak birleşik „hayır‘ ımızla“ durdurabiliriz!