- 1027 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
MEKTUP VAR - 5
Bugün biraz geç uyandım. Yataktan fırladım.Perdeyi açtığımda güneş nerdeyse yüzüme tükürecekti" bu saate kadar yatılır mı," diye. Alismisim erken kalkmalara ya.Bir gun sekitsem, dunyamin dengesi ters dönuyor sanki. Gece bir seye kafayi takip da uyuyamayinca Alman edebiyatindan Bati Cephesinde Yeni Bir Şey Yok romanını bitirdim nerdeyse. Müthisti. Olay 1.Dunya Savasinda gecmekte. Üç arkadas, ögretmenlerinin ozendirmesiyle okulu bırakarak savaşa katılırlar, sonrasındada başlarına gelmedik kalmaz.
Dışarda hava fıstık gibi olunca bisikletime atladığım gibi kendimi sokaga attım. Bu arada dısarıya çıkmadan öncede dün geceden mayaladığım süte baktım, maaşalah kalıp gibi kaymak vardı yogurdun uzerinde.Bir gun oncesi 12km. uzaklıktaki köye süt almak icin gitmistim de ağzım açık kalmıstı valla. Arabamdaki nagivasyon, sağ sapaktan dön yüzmetre ilerde hedefinize ulaşacaksınız diye uyardiginda ben hala aval aval etrafa bakınıyordum, köy nerde diye. Geldigim mekan tek katlı villa tipli evlerdi. Bahceleri de sanki yalancı cennetti...İşin ilginç yanı arabanın peşinde havlayan ne bir köpek vardı ne de koşuşan çocuklar. Bizde olugu gibi evlerinin önlerinde üzerlerinde eşinen tavuk ve horozlar da yoktu. Köylü Hans’ tan beş eura karşılığı on lt.süt almıştık. Bu arada yapmış oldùğu hayvanciliği da inceleme fırsatım oldu. Ahırdaki hayvanlarının tamamı kültür cinsiydi.
Bisikletim bu sefer beni yine büyük bir parkın içinden gecirdi.Güneşi fırsat bilenler çayırlara sere serpe yatmıslar, gunun zevkini çıkartıyorlardi.Kimileri bovling oynuyorlar, kimileri de aç kurtlar gibi sevisiyorlardı. Bugun ALmanların resmi bayramıydı.İki Almanyanin birlesmesini kutluyorlardı. Bisikletimi küçük bir koprünun demirlerine baglamak zorunda kaldım.O kadar kalabalıktı ki iğne atsan yere düsmeycek tarzında.Bir rõportaja canlı tanık oldum. Belediye başkanı sade biri gibiydi. Rõportajdan sonra tek basına ayrılıp uzaklaştı oradan. Arkasında ne bir koruma ordusu vardı ne de yalakaları...Kültürlerine yabancı oldugum icin kendimi çarki feleklerin başında buldum, çevir babam çevir.Neyse bir tükenmez kalem hediye olarak aldım da günü kurtardım. Almana "dankişon"dedim. O da bana aynısını söyledi.Tabi ben de onlar gibi sarışın olduğum için Türk olduğumu anlamadı.Bir anlsa var ya; "dankişon’u" geri alıp ha *iktir lan diyebilirdi belki de. (içinden tabi ki)
Bugünlük bu kadar dostum.Yarın kurban kesmeye gidecem, şimdiden senin ve bütün müslümanların kurban baydamını kutlarım.Yokluğumu belli etme, bol bol kitap oku. Çüüzzz...
YORUMLAR
Nefis anlatıyorsun gerçekten.
Oraları gezip, görmüş gibi oluyor insan.
Ama,
Alman'ı bu kadar öğüp de,
insanını küçümsememeli insan diye düşünüyorum.
Ya da öyle bir algı oluşturmamalı.
Bir-iki örnek vereyim izninle.
Bisikletini neden bağladın oraya?
O modern memleketin de hırsızları var demek.
Ve,
memleketindeki insan sıcaklığı,
sevgi dediğimiz sihirli olgu,
gönül dediğimiz bizlere has duygu membahı var mı o yaşadığın güzel memlekette?
Böyle işte.
Oralar gelişmiş, kalkınmış,
boğazını doyurduğu bibi, çeversini de düzenlemeye imkan bulmuş.
Biz,
önce karnımızı doyurmaya çalışıyoruz.
Sonra çevreye bakacağız.
Bayramını en içten duygularla kutluyorum gönül dostum.
Ezan sesleri ile uyanabileceğin sabahlar diliyorum sana.