- 509 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYAT
Hayat! Ey hayat! O kadar sürprizlerle dolusun ki... Ne zaman, nerede, nasıl ve neler yaşatacağını hiç birimiz kestiremiyoruz.
Ama bilmediğin, es geçtiğin tek bir konu var. Ben sürprizleri sevmem. Hele ki; senin hediye paketi olarak önüme sunduğun, ve içinden ne çıkacağını bildiğim sürprizleri hiç sevmem. Sen yine de; herşeye rağmen, inatla, yılmadan sürprizlerini sıralıyorsun önümüze. Bazen düşünüyorum, akıl terazimde tartıyorum bana verdiklerini ve aldıklarını. İnan aldıkların daha ağır basıyor. Verdiklerin ise o kadar hafif kalıyor ki terazinin kefesinde. Ne kadar çok şeyimi almışsın benden meğer... İlk önce sevdiğimi, ardından en ihtiyacım olduğu dönemde canımdan bile çok sevdiğim babamı, tadı hala damağımda kalan çocukluğumu, gönlümce yaşayamadığım gençliğimi ve daha neleri, niceleri...
Merak ediyorum, şimdi sıra kimde ya da neyimde dikili acaba gözlerin? Sakın hayat, sakın!!! Bu kadar yeter(!). Sana dur demenin zamanı geldi de geçiyor. Artık izin vermeyeceğim benden almak istediklerine. Resti çekiyorum ve sana savaş açıyorum.
Sen yine de istersen bildiğin yolda devam et, dik o kin ve nefret dolu bakışlarını üzerime. Artık yılmıyorum, senden korkmuyorum; yıkılmadım, yıkılmıyorum.
Ey hayat! Gel yine bildiğin gibi...
Leyla ATİK/İZMİR
10-Mayıs-2008
Sen bitirdim zannet,
Gözümü korkuttuğunu düşün istersen,
Bitmedim, bitmeyeceğim; hatta yeni başlıyorum,
İnan hiç birşey yapamazsın ben izin vermezsem...
Bu yazının her hakkı saklıdır...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.