KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
TURŞU
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Hayatımda ilk defa yüzümün kızarıklığını nasıl örteceğimi şaşırmıştım.
Ben ne yapmıştım, bu nasıl bir hataydı ki Allah’ım. O anı keşke hiç yaşamamış olsaydım, keşke Dünyanın dönüşünü bir an geriye alıp, şu ellerimle yaptığım hatayı silebilseydim...
**
Benim yaşadığım bu yerde çok güzel bir sahil vardır. Haftanın bir günü köylüler kendi bahçelerinde yetiştirdikleri sebze ve meyveleri sabahın erken saatinde getirip satarlar. Bir de balıkçılar vardır, onlarda kendi tekneleri ile tuttukları balıkları henüz canlı canlı iken kovalarda satarlar. Bizler de uykudan kalkar kalkmaz köylü pazarına gider, köşedeki kır kahvesine uğrar çayımızı içer sonra da sıra ile başlarız alışverişimize.
Her şey öyle güzel, öyle tazedir ki. En güzeli herkesin birbirini tanıması, en kötüsü pazarın çok çabuk bitmesidir.
Bir sabah nasıl olduysa köylü pazarına geç kaldım. Dağılmak üzereydi, her şey toplanmış gidiyorlardı. Birkaç sebzeyi ancak yakalayabilmiştim ki, ilerde yaşlı bir kadın gözüme çarptı...
Yerden pazarcıların döküntülerini topluyordu.
Eğilip eğilip doğruluyor, pazarcıların çekip gittikten sonra yerde bıraktıkları biber, patlıcan, yeşil domates gibi aklınıza gelen artıkları toplayıp elindeki poşete koyuyordu.
Elim gayri ihtiyari hiç düşünmeden cüzdanıma gitti. Miktarına bakmadığım kağıt parayı teyzeye uzattım. Aynı an da, eşimin yapma diyen sesini duydum ama ben çoktan yapmıştım bile.
-Teyze, al bu parayı. Yerden toplama ne olur. İhtiyacın olan ne varsa git al.
Teyze, güzel ama yaşlılıktan eskimiş gözlerinin bebekleri ile gözlerime baktı. Emin değilim ama sanıyorum ki Tacikistan lehçesinde bir konuşma ile;
-Kızım, beni fakir sandin sen? Değil değil, turşu yapiyor turşu ben. Gelen komşulara hediye ediyor hem, hem yollara da bu turşuluklar yazik olmuyor yaa. Allah tuttuğunu altin edecek e mi, koy oni cebine ver bi fakire alsin ekmek yemek oldi mi?
Yürüdüm.
İçimi ateşler kaplamıştı.
Bir kaç hafta sonra aynı teyze ile yine karşılaştık. Beni tanımasın diye başımı yere eğdim. Oysa O, çoktan görmüştü bile. Omzumu okşadı kırışık, buruşuk elleriyle. Utancımdan gözlerim dolmuştu. Elindeki kumaş mendilini uzattı.
-Ne eğyorisin başini yere, diki tut. Allah sana hastalik yüzü göstermesin. Niyettir önemli olan. Bir iste Allahtan, sana önce O verir, sonra kul. Ben sana dilegimi diledim, Allah’ da yüzüne baksın. Mentilim sana ola he, hatira eder hatirlarsin.
Gitti.
Elinde turşuluk torbası ile.
Davi/günlerdenbirgünhikayedeğildir/ 02.10. 2014
YORUMLAR
hepimiz turşu değil miyiz
kendi kendime sorasım geldi
erdem cevap verdi
evet ben turşuyum..
Öteki gözüm
İzmire bi gel...
gel bi hele..
Sevgili Davidoff,
Yazınızın güne gelişini tebrik ederim.
Selam sevgi saygılarımla,
Serhat BİNGÖL tarafından 10/3/2014 8:16:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
daha nice öykülere güzel insan
iyi bayramlar dilerim
Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar...
Kıyameti bu dünyada yaşamak bu olsa gerek. Duyarsız ve umarsız kimliklerimiz ile günü kurtarma telaşındayız. Ama yine de ümit var, değil mi değerli yazarım? Bunu görmek yazınızda ve duyumsayan yüreğinizin vefası mutlandırdı. Hala ümit var ve hala gerçekleşmeyi bekleyen güzellikler ve hayaller beklemekte bizleri. Hala hayal kurmaya devam...Yeter ki kalplerimiz üşümesin. Üşüyeceği kadar üşümüzüz, buz kesmiş kalpler bırakın sefil dünyalarında sürdürsün varlıklarını. Biz bize yeteriz.
Can-ı gönülden kutlarken değerli şahsınızı şeker tadında bir bayram diliyorum.
Sevgiyle kalın, mutlu kalın ve sağlıcakla kalın...
:))
Davidoff
Teşekkür ederim yüreği güzel insan.
Her günün bayram tadı ile geçmesini dilerim.
Sağ ol.
Hıcbir şey söylemesem ben bu yazının üstüne..
Sadece kalakalsam bir süre öylece şu dolu dolu gözlerimle bir süre..
Bayramin da ömrün de mübarek olsun dilerim..
Davidoff
"Bir iste Allahtan, sana önce O verir, sonra kul."
Ben bu duaların yarısını o turşuları yapan yaşlı teyze ile paylaşmak isterim.
Sağ olun Sn. Tarhan.
Gazetelerdeki poşetçi dedenin dedikleri aklıma geldi,
Bu gün az enayi vardı hasılat azmış da ondan ..
ameller iyi olduktan sonra gerisi önemli değil,
O da o halinden faydalanmaması ne güzel,
İyi bayramlar dilerim tebrik ederim saygılarımla.
Davidoff
Doğruyu öğrenmek ve iletebilmek var ya Hocam...
Tıpkı bir kuşun anlık gülümsemesi gibi. Yakaladın, yakaladın.
Uçtu uçtu...
Teyzenin duasından edeyim sana, Allah da senin yüzüne baksın Davi, gözlerim doldu bak sabah sabah :(
Ne güzel aktarıyor kalemin ve kalemine yön veren o güzel yüreğin içimizden geçen hikayeleri...çok güzeldi
canım, gönülden tebrikler...
ve iyi bayramlar şimdiden, içimizde bayram sevinci olamasa bile :( çokça sevgimle...
Davidoff
Sana da İyi Bayramlar Suya Ağıt.
Bir çocuk sevinci ile.
Sevtap Kaya Nurgönül
GÖRÜNÜŞ ALDATICI OLABİLİRE GÜZEL Mİ GÜZEL BİR ÖRNEK. AKICI VE ETKİLEYİCİ. TEBRİK VE TEŞEKKÜRLER.
Davidoff
"Görünüş."
İnsanoğlunun geçmesi gereken ilk sınavı galiba.
Teşekkür ederim Sn. Tatlıtürk.
İyi Bayramlar dileklerimle.
Engin Tatlıtürk
Kuzum
hayatında ne güzel şeyler biriktiriyorsun sen. Ve bunları bizimle paylaşman çok değerli.
Öperim o kalbinden, ellerinden, nanaklarındann.
Kalimera.
Ben de bir kazada oturuyorum, denizi yok ama.
Bugün pazarıydı, bayram tenmizliğ, annemlere yaprak sarma derken pazar işi kaldı:)
Kısa ama anlamlı bir yazıydı.
Burada da marketlerin artan sebze meyveleri bıraktıkları kasalar oluyor.
Buradan ihtiyacı olan insanların poşetlere bunları aldıklarını görürüm..
tebrikler,
sevgilerimle..
Davidoff
Ben de onlardan biri sanmıştım o teyzeyi.
"Hani derler ya, komşusu aç olanın kendisinin karnı tok yatması haramdır." Diye.
Şimdilerde bunlar unutuldu gitti.
Güzeldi sevgili arkadaşım. Yüreklere dokindi gerçekten de. İyi bayramlar diliyorum arkadaşım. Tebrikler
Nedendir bilmem...yazınızı okuyunca bir süre gözlerimi kırpmadan uzaklara daldım daldım... düşündüm düşündüm..niye boynunu eğiyorsun sözünü takılmış plak gibi tekrarladım durdum...Saygıyla.
Davidoff
Kim bilir?
Hani bazen uzaklara yaslanmak ister ya insan.
Yaslanıp, düşünmek için...
Sonra düşünmeye öyle çok alışır ki, bir de bakmış ki;
Boynu eğilip, kalakalmış o yaslandığı uzaklarda.
Nedendir bilmem...yazınızı okuyunca bir süre gözlerimi kırpmadan uzaklara daldım daldım... düşündüm düşündüm..niye boynunu eğiyorsun sözünü takılmış plak gibi tekrarladım durdum...Saygıyla.
Harika ve kıssadan hisseli bir anı yazısı.
Kalbin ne güzel senin. Yanaklarından öperim :)
Sevgiler,
Davidoff
Kıssadan hisse örnekleri kişiler veremez aslında Sevgili Billur.
Rastlantılar verebilir bana göre.
Güzel sözlerin içinse sağ ol. Yaprakları taşıyan dallardır.
İyi gözlerle baktığın için güzel görüyorsundur mutlaka.
Teşekkür ederim.
Ne güzeldi.
keşke biraz daha uzun olsaydı da, tadı damağımızda kalmasaydı.
Artık,
yakın bir zamanda,
o leziz turşuların tadı hakkında bir havadis verirsiniz sanırım bizlere.
Bir hatıra mendille nihayetlenmesin olay.
Bizim memlekette de böyledir ilçe pazarı.
Kadın pazarıdır zaten ismi ve tüm satıcılar köylü kadınlarıdır.
Çok renkli, çok canlıdır.
Ve,
sabahınköründe gitmez iseniz, alacak düzgün bir şey bulamazsınız.
Hele de yörenin meşhur tere yağı,
sabahın yedisinde tükenir hemen.
Tereyağı alacaksanız, iki yolunuz var.
ya sabahın köründe pazara yollanmak,
ya da tanıdık birine sipaiş etmek üretmesi için.
Bayram tatilinde, belki bu konuda yazacak bir şeyler yakalarız.
İyi bayramlar efendim.
Davidoff
Size de İyi Bayramlar Bir tutam hayat
"ama
ben turşu nasıl yapılır bilmiyorum.
Onun tarifini almak için tarif siteleri var, oralara bakın.
Turşuyu yaşlı teyze yapıyormuş diye yazmıştım.
Yine iyi çaprazdan ve alelacele okumuşsunuz."
Bir tutam hayat
Bu seferki çapraz okuma sizden gelmiş.
Ben,
teyzenin turşularının tadına bakın demiştim.
Olay, bir hediye mendille kalmasın, turşuların da taına bakın yazmıştım .
Bir tutam hayat
Bir yanlış cümle mi yazdık farkında olmadan diye.
Ya biz insanlara hitap etmesini,
derdimizi anlatmasını bilemiyoruz,
ya da okuyanlar başka çerçeveden bakıyorlar olaya.
Sonuçta,
çok konuşan çok hata yaparmış.
galiba çok yazan da öyle.
Davidoff
Düşünüyorum da, aslında sadece ben değil,
hepimiz aynı hatayı yapıyoruz çoğu zaman.
İnsana insan gibi değeri, üstündeki çula, çaputla bakıp da veriyoruz.
Gerçi ben o gün teyzenin üstüne bakıp da nasıl biri olduğunu anlamadım. Eşim anlamış ki, bana dur demiş. Çünkü üstünde tertemiz ve yeni kıyafetler vardı, yine de sen kadına para vermeye kalktın dedi.
Tek üzüldüğüm o yaşta bir kadının yerlerden artık sebze toplamasıydı.
Ne giydiği değil.
Güzel bir anlatım. Böyle kısa öyküleri severim. Anları anlatan ve hayatın içinden küçük küçük olayları. Zevkliydi. Paylaşım için teşekkürler...
Davidoff
Cümlelerin anahtar sahiplerinden biri, Sevgili Metin Akdeniz...
Söyleyecek pek cevap bulamıyorum.
Teşekkür ederim.
Davidoff
Bazen içinden geçenler olur galiba Güldestem...
Ama şundan emin ol ki,
bu yazı benim değil hiç tanımadığım birisinin de olsaydı,
Güne gelip "ÇOK OKUNSUN" isterdim.
Sevgimle.
İyi Bayramlar.
Kıymetli Davidoff
İlginç ve keyifli bir yazıydı
Kaleminize sağlık
saygılarımla
Davidoff
"İlginç ve keyifli."
Sağ ol düşüncelerin için Sn. Bingöl.
