...
Beni darmadağın eden tutkulardan ürperiyorum son defa.
Sen yoksan!Yokluğunda yok,’’kal’’ mesafelerin aşkın şeriatında kestiğin hayallerim ve mecburluklarında yok.
Keşkeler ile ürperen sesimden yatsıyorken son/baharı;sana yakalandığım şu son sefer hangi hicranında koca bir yanılgı?
İnan anlam veremiyorum yokluğuna,kaçıncı baharda takılı kalmana ve küstüğümüz hangi baharı kalbimde uyutmana.
Anlamsız bir hüzün tonlamamdın belki,belkide beşinci ayına yeni giren yaşlı bir kırlangıç.
Hayır!Beş ay kadar zamansız değildi adın ve yalnızlığım gözlerin ile seneleri beraberinde yitiriyordu bu yaşamın.
Sanki gözlerimde sonlanan sonuçsuz bir yıkımın zaruret yalnızlığındayım.
Yahut bir matemi doruklarına kadar hisseden ayazsız bir sancıyım.
Hangi karanlığa sattıysan hislerimi beni orada yakaladın.
Aslında,aslının hür masumiyetinde takılı kalmıştım,belkide ben bedbaht bir Haziran ile bütün sonbaharlara sen diye sarılırken bu kadar imkansız olacağını sanmamıştım.
Küçük bir susku lisanında senden umarsızca kaçarken hür masumiyetine hürriyetsiz bir his lisandan yaklaştım.Neredeyse duramayıp seninle senden bile uzaklaşacaktım.
Artık saçların eskisi kadar uzun değildi ve hislerim sanki berrak bir kaybedişti.Her acıyı susup sana daha da uzaklaşan hatıralarım vardı ve onları hayatına noksan bırakırken ıskaladım.Benim saçlarım;rüzgarın aşkla dolduğu saçların yüzünden yeryüzünün aşkı oldu bilmem artık kaç bin tane evlilik doğdu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.