LÜZUMSUZSUNUZ!
Parmaklarımı kanatan dikenli teller
canınızı yakmadı,
prangalarımın izi yok bileklerinizde,
boğazıma kadar battığım balçık
nefesinizi kesmedi,
yürüdüğüm yollarda
taşlara takılmadınız
tökezleyip düştüğümde
tekrar tekrar ayağa kalkmadınız ,
gözyaşımın tuzu
yanaklarınızı yakmadı,
gecenin zifrinde kimsesizlik
pençelerini kalbime geçirirken yoktunuz.
Hele ki yağmurlarımda ıslanıp
boranlarımda saçınızı kurutmadınız,
kasırgalar savururken benliğinden
bin bir parça ,
hiçbirini tutamadınız.
Dudaklarınız!
çatladı mı susadığımda?
Güneşimde kavruldunuz mu
uçsuz bucaksız çöllerde?
Ayazlarımdan da haberiniz olmadı ,
iliğine kadar dondururken çaresizlik.
yüzümdeki çizgiler
hangi kederin izdüşümü ?
anlamadınız !
Güneşi yeniden doğurtmak için
geceyi ne umutlarla yırttığımı
bilmediniz .
Duvarlar ;
üzerinize gelmedi ki hiç?
hep sizin duvarlarınıza çarptım,
tavanında gölge oyunlarımla avutmadınız kendinizi,
çatlak duvardan sızdırdınız mı
kandan nehirler?
Sümbüllerin solmasını bekledin mi
gülen gözlerinin altında?
urganı çıkartmaya çalışırken can havliyle
,kargalar güldü mü
her sabah pencereden halinize?
ölüm fermanlarınız imzalandı mı
sizden habersiz hayallerinize?
Ve enkazın altında
sesinizi duymayan oldu mu?
Bir köşede kıvranırken
kozadan çıkmak için
sinsice bekleyen örümceğin ağlarına
takıldınız mı?
Siz yokken oldu olanlar ,
şimdi;
çiçeklenirken başka bir bahara
izin vermiyorum
dallarıma konmanıza
YOKTUNUZ
yine
O L M A YI N I Z !
Tülay
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.