UYKU
Ebe kadın, şişmanlığından umulmayacak gayretle bir yandan da ayakkabılarının üzerine geçirdiği çoraplarına güvenerek koşuyordu.
”Daha dün dönmemişti bu bebe, hayırdır inşallah!”
Ardından gelen adamın gözlerindeki endişe ikiye katlandı.
Kadının "Sıcak su hazırladın mı bari?" sözleriyle silkelendi.
"Hazır, hazır. Sobanın üstünde duruyor."
Eve geldiklerinde “haydi, şimdi çocuklarla öbür odaya geçin” diyen ebeden gözlerini alamamış iki küçük kızı çekiştiren adam, sancı aralığındaki karısına, “inşallah bu kez oğlan doğurursun” temennisi içeren bakışla nefsinin emrini yolladı.
Kesilen canhıraş bağırışlar… Duyulan bebek ağlaması... Yüzünden sarkmış gerdanına terler akan ebe,“ikisi de çok bitkin, onlara iyi bak, zor doğurdu zor. Yarın yine gelirim”diyerek Diyarbakır’ın soğuk akşamüstüne sokak kapısını açtı. Odaya giren kızlar, annelerinin bitkin haline aldırmadan yeni alınmış bir oyuncak gibi bebeği kurcalamaya başladılar. Sıkıca kundaklanan bebek,onlara büyük bir matruşa izlenimi verdi
İzmir’den bu şehre tayin olduklarından beri aile için tek sorun havanın soğukluğuydu. Adam hazırladığı akşam yemeğinden sonra başlayan geceyi karşılamak üzere sobayı iyice doldurdu. Mızmızlanan bebeğin karısının kucağında ilk sütünü emmesini seyretti. Bu, dünyanın en güzel mucizesine şahit olmaktı. Yorgun loğusa, gözlerini uykuya teslim etmeden önce bebeği kocasına verip beşiğinde uyumasını seyretti. Kızları uyutan adam, karısının rahat etmesi için kendisinin sedirde yatmasına karar verdi. Vakit ilerledikçe uyku tozları sıcakla birlik olup odanın tümünü rehin aldı.
Rüyasında bebeğini emziriyordu taze anne. Bir bebek ağlaması geldi uzaklardan ince ince...Nerede olduğunu anlamasını uyku mahmurluğu engelledi. Ağlayan bebeği beşikten alıp birkaç saattir sütle doygunlaşmış memelerinden sağdakini yakınlaştırdı oğluna. Sağ dirseğini yatağa dayarsa daha rahat edeceğini düşünerek hafifçe kaykıldı. Beş dakika sürer zaten emmesi diye düşünürken annesinin o an yanında olmasını arzuladı. Doğum erken olmasaydı keşke diye iç geçirdi. Kızların doğumu hem kolay olmuş hem de annesi gece gündüz yanından ayrılmamıştı.
Odaya dolan sabah ezanı ile uyandı adam. Uykusunu almış olmanın verdiği çeviklikle yıldırım gibi fırladı sedirden. Söndüğünü düşündüğü sobaya yöneldi. Karısına baktı. “Üstünü açmış ama ne de güzel uyuyor benim oğlumun annesi” diye yatağa yaklaşırken gözü boş beşiğe takıldı…
Sevgi Ünal
YORUMLAR
Valla,
oğlan olduğundan ancak son cümlede emin olabildim.
Doğumda, erkek bebeler daha mı gür bir sele ağlarlar?
Hikaye,
çok güzel aktı, yormadı, üzmedi bizi ama,
son anda meraklar içinde bırakıverdi.
Umarım çocuğa bir şey olmadı.
sevdi
Bir tutam hayat
yazarın aklına düşürmek istemedim.
Olmadı şimdi yav!...