- 1001 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
REİS BABA ..
Çok severim "reis" kelimesini..
Onda sevgi,güven ve sadakat vardır.
Gönül bağı kanun ve kural bağının üstündedir.
Oruç Reis , Midilli’li Müslüman olmuş bir Rum anne ile bir Türk Sipahisinin çocukları
Barbaros kardeşlerin ağabeyidir. Yıllarca Akdeniz’de yelken açmış, kaleler fethetmiş ve
düşman denizcilere limanları dar etmiş bir kahramandır. Leventlikten Reisliğe bu iman ve
cesaretle tırmanmıştır.
Bu cenklerden birinde de kolunun birini kaybeder.
Kuzey Afrika’da bulunduğu kale İspanyol ordusu tarafından kuşatılır.
Kuşatma uzadıkça kaledeki erzak ve cephane tükenmeye başlar.
Berberi halk da teslim olmaktan yanadır. Hiç bir çaresi kalmadığını gören Oruç Reis
huruç yâni bir yarma hareketi yaparak kurtulmayı dener. Kendisine ölesiye bağlı
Anadolu kokan korkusuz leventleriyle kale kapılarını açtırarak kuşatma çemberini yarar.
Fakat düşman peşini bırakmaz. Oruç Reis yıldırım hızıyla önlerine çıkan nehire
atını sürerek geçer ve emniyetli bölgeye ulaşır.
O sırada nehrin karşı kıyısında kan gövdeyi götürmektedir. Birliğin artçılarına
İspanyol süvarileri yetişmiştir.
" Hurra ve Allah..Allah" sesleri , naralar, feryatlar arasında bir ölüm kalım savaşı vardır.
O hengame arasında gür ve kalın bir ses duyulur
" REİS BABA ! BİZİ NERELERE KOR GİDERSİN ? "
Oruç Reis bir anda atının gemine asılır ve döner. Dizginleri dişlerinin arasında ısırırken, kuşağının arasındaki palasını sıyırır ve atını geldiği kıyıya doğru hızla sürer. Yanındaki arkadaşları ve leventler de onunla birlikte zor durumda olan arkadaşlarının yardımına koşarlar..Ve tek levent kalmayıncaya kadar kılıç sallayıp şehadet şerbetini içerler.
Tek kollu Baba Oruç böyle bir REİS’tir.
Ben ne zaman " Reis Baba ! Bizi nerelere kor gidersin ?" feryadını işitsem gözlerim dolar ,
tüylerim ürperir..
Mekanın Cennet ola Reis Baba !