Öğreti

Şunu akıldan çıkarmıyorum; öğreti de yanlış olabilir öğreten de!

“Öğreti hatalı değil veya hatalı!” iddiasını öğretilenlerin hali belirler! Bir öğreti, sonuçta yamuk insanlar ortaya çıkarıyor ise o öğretideki yamukluk veya güncelleme konusu da dikkate alınmalı!

Bir konuyu öğretmek veya öğrenmek ile o konuya dair insanları yüceltmek ve onları efendi edinmek aynı şey değil! Bu yanlış bin yıllardır yapılagelmiştir! Bir bilim adamı, felsefeci ya da din adamı neden bahseder onu öğrenmek yerine o kişiyi efendi edinip adeta tapınmak öğrenilmiş, öğretilmiş! Önce bu yanlışı görelim sonrası kolay; öğrenir, öğretiriz! Ama neyi? İlim ya da bilgiyi, birilerine köle olup insanlara efendi tayin etmeyi değil!

Bir konuda fikir beyan etmiştim. Kendini “Felsefe üstadı” sanan biri bana aynen şunu dedi; “Sen falanca felsefeciden iyi mi bileceksin?” Ben de dedim; o felsefeci bilmem kaçıncı yüzyılda yaşamış ve bilgisi güncel değil! Evet, ondan daha iyi bileceğim çünkü onu da okuma şansım oldu!” Bir başka durumda biri dedi sen “Orta Çağ” din adamlarından daha ileri mi gideceğini sanıyorsun?” Dedim; “Sanmıyorum, eminim!”! Dedi; “ Mümkün değil”! Dedim; “O halde sen asla “Orta Çağ” öğretisini aşamazsın!” Dedi; “Aşmak istemiyorum!” Dedim “O halde öğretin sana has kalsın, efendilerinle baş başa kal!” Beni de “Orta Çağ” karanlığına çekme!” Bir alimin “Kurunu Vusta’da kaldık” itirafı aklıma geldi! “Kurunu Vusta”, Orta çağ!

Kişiye bağlı öğretilerin genel amacı bir kişiyi yüceltmek veya bir ırkı yüceltmek maksatlıdır! Bu tür öğretilerde ya kişi yüceltilir ya da bir ırk yüceltilerek asıl maksat perdelenir! “Seçilmiş ırk”, “Seçilmiş kişi” perdesinin arkasında, “Vaat edilmiş topraklar” veya “Fethi övülmüş yerler!” saklıdır! Yani bir öğretide bir ırk ya da kişi “Efendi” konumuna yerleştirilmiş ise “Vaat edilmiş cazibe yerleri” bir ırka veya kişiye dair hedefi belirler! Bunu günümüzde egemenler de farklı yollarla, araçlarla yapar! Ulaşılmak istenen hedefi bir şekilde kutsamak veya o hedefte türlü öğretilerle sorun çıkmasını sağlamak…

Bu konuyu fazla uzatmayacağım; öğretilerin arkasındaki planı görenler zaten öğretilerin hedeflerini de bilir! Her öğretinin bir hedefi mutlaka vardır! Bu nedenle öğretilere köle olan kalabalıklardan olmamak kişinin kendi hedefi olabilir! Yani ya efendisin, ya da köle! Ya vaatlere ve efendilere köle de olabilir insan, ya da kendi hayatının efendisi olarak izzetli bir şekilde yaşayabilir! Tercih özgür olur ise sorun olmaz!

Selametle,

Ahmet Bektaş