Doğal kaynakların bilinçsizce kullanımı
Anasırrı erbaa iskender palanın deyimiyle dört öğe: (hava, ateş, su ,toprak) hepsi birbiriyle uyumlu ve ahenk içindedir. Hava olmadan ateş yanmıyor su olmadan ateş sönmüyor. Toprak ve su olmadan bitki can bulmuyor. ilk çağ antik yunan döneminde bile filozoflar bu dört öğeyi incelemişler ve halen incelenmektedir.Bilim adamları günümüze kadar dört öğenin üzerine yeni yeni elementler bularak maddeyi incelemeye çalışmışlardır.
İncelenen elementler, sayesinde insanlık yararına gelişmeler kaydedilirken insanlık zararına olumsuz sonuçlar da doğurmuştur. Teknolojiden tutunda, Bilim Sanayiye kadar her alanda elbette bir olumsuz sonuç kaydetmişlerdir. Nüfus hızla arterken üretim tüketim dengesi bozularak çok hızlı tüketim nedeniyle üretimi karşılayamaz hale gelinmiş ve insanoğlu teknolojiye hızla yönelerek hem zamandan hem de emekten tasarruf etmeye çalışmıştır. Bunun neticesinde üretimi hızlandıracak makinelerle fabrikalar kurularak üretim ve tüketim dengesini korumaya çalışmıştır. Fakat; Bilimin iyi yönünün yanında zararlı yönünü de ortaya çıkmıştır. İnsanoğlu doğayı öylesine pervasızca kullanmıştır ki doğal kaynaklarımız ve dünyamızın eksen kaymasına yol açmıştır.
Fabrika bacalarının filtrelenmesine rağmen çıkarmış olduğu gazlar, keza arabaların egzozları adeta havaya zehir saçarak insanlığın hayatını tehdit eder konuma gelmiştir. Yine teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte teknolojik atıkların geri dönüşümsüz olarak toprağı kirletmesi, uranyumum atom bombası yapımında insanlığı katledici birer araç olması, tüm yediğimiz yemeklerde kullanılan malzemelerin GDO ’lu olması ve daha sayamadığım nice örnekler...
Doğal kaynakların bilinçsizce tüketilmesi sonucu insanlık zarar görmüş, teknolojinin yararlarının yanında zararları da olduğunu bir kez daha açıkça ortaya çıkarmıştır. Bu zararları bertaraf edecek önlemler derhal alınmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Teşekkürler...