- 1058 Okunma
- 8 Yorum
- 3 Beğeni
ATILAN EKMEK, ZAY OLAN EMEKTİR
Ölüm ile kalım arasındaki bam telidir nimet. Çokluğu tokluğun, kıtlığı açlığın sebebidir. Kültürümüzün, sofralarımızın vazgeçilmez nimetlerinden bir tanesi şüphesiz ekmektir. Ham maddesi tektir; yer bereketi olan buğday. Buna rağmen her yörenin kendine has ekmeği vardır. Trabzon ekmeği, yufka ekmeği, lavaş… Fırınlardan, saclardan, tandırlardan kendi gibi sıcacık, dost muhabbetli sofralara sunulur. Bazen bir askerin sefer tasına bazense bir çobanın azığına konuk olur. Vazifesini üstlenir, doyurur açlığa direnemeyen bedenleri. Normali bu olsa da istisnalar çoktur. Çoğu yuvasında bulamaz çöpte bulduğu bir parça ekmeği. Çoğunun ağzına değmemiştir. Sorsan bilmez kokusunu, tadını...
Paylaşmak...
Çok basittir aslında.
Bir somun bütündür,
İstense yüz mideye bölünür.
Ama nerde o ahir zaman mertliği,
Şimdi somun tektir, insan ise namert.
Sadece insanoğlunun değil birçok yaratılmışın da kursağını doldurur bizden arda kalan ekmek kırıntıları. Gökyüzünün süsü olan kuşlarımızın, köpeklerimizin de ihtiyacı vardır. Artan ekmeklerimizle çöpleri değil, mideleri doldurmalıyız.
Ayrıca ekmeğin dinimiz açısından yeri ve önemi büyüktür. Birçok ayet ve hadise konu olmuştur. Peygamber Efendimiz bir hadisinde buyuruyor ki “ Ekmeğe hürmet edin çünkü o yerin ve göğün bereketlerindendir.” Bu sözden ötürü büyüklerimiz “Yerde ekmek gördüğünüzde ayaklar altında ezilmeyecek yüksek yerlere koyun” diye sıkı sıkı tembihlerler daima. Kimileri ise yerden alır, önce öper sonra alnına koyar ardından münasip bir yere bırakır. Bunların her biri nameti kutsal ve saygın görmenin göstergesidir.
Paylaşmak için ekmeğin kıymetini bilmeliyiz. Çünkü bulamayanlar da var. İsraf çeşit çeşittir. Enerji israfı, zaman israfı, ekmek israfı ve birçok şey daha… Müsrif olmaktan kaçınmalıyız. Ekmek israfı çöpte gördüğümüz ekmeklerden ibaret değildir aslında. Boğazımızdan geçen bir lokma emekte dahi bu topraklar üzerinde yaşamış binlercesinin emeği vardır. Bereketli topraklarımız zorluk ve yokluk içerisinde kazanıldı. Şehit kanı sızdı her bir karışına. Belki bu yüzdendir ekmeğimizin son derece güzel kokması. Toprağı işleyen, hasılatı harmanlarda toplayan, fırınlarda pişiren insanlar bizim için uğraşıyorlar. En önemlisi de ekmek parası için çalışıyorlar…
Unutmamalıyız ki ekmeği israf etmek, en başta kendimiz de dahil olmak üzere binlercesinin sarf edilmiş emeğini zay etmekten başka bir şey değildir.
“TÜM DÜNYANIN TOKLUĞA HASRET KALMAMASI DİLEĞİYLE…”
YORUMLAR
Her birey bu konuya parmak basmalı vede duyarlı olmalı diye düşünüyorum tıpkı siz gibi....İnsanlar her istediklerine o kadar kolay ulaşabiliyorlar,ki hiç bir şeyin kadrini kıymetini bilmiyorlar umarım gün gelipte bu kadar kolay ulaştıkları nimetleri kolay kaybetmezler kaybederlerse vah hallerine çünkü bir H.yusuf yok ki yetişsin imdatlarına..kutlarım değerli kalem........................
Büyüklerimiz,
bu terbiye ile yetiştirdiler bizleri.
Belki,
öpüp alnımıza koymuyoruz şimdilerde ama,
yerde de bırakmıyoruz genellikle ekmeği.
Düşünüyorum şimdi;
bizler,
çocuklarımıza aynı terbiyeyi veriyor muyuz?
Soru işaretleri.
Anlamlı bir çalışma idi.